Yurdagül, “Türk kadını mücadele ve kararlılığın adıdır. Ülkemizde çok önemli meseleleri bir güne sıkıştırmak gibi birhataya düşmekteyiz. Bir gün içine sıkıştırılan konuşmalarla sorunlarla çözüm sağlanamaz. Kadınlarımız için işgüvencesi erkeklere göre daha önemlidir. Ülkemizde güvencesiz çalıştırılmaya mahkum edilen kesim kadınlarımızdır” diyen Yurdagül sözlerine şöyle devam etti: “İş güvenceli istihdam şekli kadınlarımız için son derece önemlidir, ama bu konu sürekli olarak gündemegetirilmektedir. Kısacası devlet memurlarının iş güvencesi noktasında ciddi bir algı operasyonu yapılmayaçalışıldığı ortadadır.Son yıllarda, Cumhuriyetimiz ve diğer hassasiyetlerimiz için tehlike oluşturan her türlü tehdide karşı birliktedirendik. Bugün tüm bu olumsuzluklara rağmen, yanı başımızdaki komşularımızda yaşanan kardeş kavgası bizimülkemizde yaşanmıyorsa, bu kadınlarımızın sağduyusu sonucudur” dedi.
“KADIN, İNSAN TOPLULUĞUNUN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”
Sanayi devrimi ile başlayan süreç bizlere geleneksel yaklaşımın aksine, çalışma hayatında kadınların da en azerkekler kadar başarılı olabileceğini gösterdiğini söyleyen Yurdagül sözlerine şöyle devam etti: “Fakat günümüzde, kadınların çalışma hayatında etkin bir roloynamalarının, kadınlardan toplumsal düzeyde beklenen aile içi rolleri yerine getirmesini engellediğidüşünülmektedir. Başka bir ifade ile toplumun kadına yüklediği ev işleri ve annelik görevleri, bir anlamda çalışmahayatının önüne geçmekte, hem kadınların iş hayatında yükselmelerini hem de sürekli ve güvenceli işlerde
çalışmalarını engellemektedir. Bu ikilem içerisinde ne yazık ki kadınlar çalışma hayatında yeteri kadar yer alamamakta, kariyer gelişiminoktasında geride kalmakta ve daha düşük ücretlerle, güvencesiz bir biçimde çalışmak zorunda kalmaktadır. Amabiyolojik ve sosyal bir varlık olarak kadın, insan topluluğunun ayrılmaz bir parçasıdır.”
“ÖNCE CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ”
“Kadın ve erkek, zihin ve öğrenme kapasiteleri bakımından birbirlerinden farklı değillerdir. Bir başka ifadeylekadın ve erkeklerde, öğrenme ve zihni kullanma potansiyeli bakımından hiçbir surette bir farklılık söz konusudeğildir. İnsan toplumu içgüdüye değil öğrenme ve çalışma potansiyeline dayalı olarak oluşmuş bir yapıdır. Kadın,insanlığın yarısıdır. Kadın; toplumun en asli ve vazgeçilmez unsurudur.Kadın ve erkek bir vücudun dayandığı iki ayrı ayağı gibidir. Bunlardan herhangi biri toplumdaki işlevini yitirirse ovücut eksik, sakat kalır. Kadını ikinci plana iten toplumlar, kendisini ayakta tutacak dinamiklerden birinikaybettikleri için çökmeye mahkûmdur. Toplumda eşitliği sağlamak için, önce cinsiyet eşitliğini sağlamak zorundayız.Toplumumuzu zengin kılmak için, önce kadınlarımızı her anlamıyla zengin kılmak zorundayız.8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor, bütün kadınların her günü,kutlu, mutlu ve huzurlu geçmesi dileğiyle saygılar sunuyorum” diye konuştu.



YORUMLAR