Kahramanmaraş’ı keçide Salepte marka yapmak

Kahramanmaraş’ı keçide Salepte marka yapmak

Kahramanmaraş dondurmasının lezzet kıvamını oluşturan Kahramanmaraş’a has özellikleriyle bilinen orkide çeşitlerini çiftliğinde yetiştirmeyi başaran Mado’nun kurucusu 4. Kuşak Dondurma Ustası Mehmet Kanbur çiftliğinin kapılarını Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine açtı.

06 Aralık 2017 - 00:59

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi Kılılı Mahallesinde 400 dönüm üzerine kurduğu Türkiye’nin en modern çiftliğiyle keçi yetiştiriciliğinde de Kahramanmaraş’ı marka yapmak isteyen Mado’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur hedefinin Kahramanmaraş’ın isminin dondurması ve salebinin yanı sıra keçiyle de anılması olduğunu belirtti. Türkiye’de keçi yetiştiriciliğinde ‘Hastalıktan Ari’ sertifikası alan tek çiftlik olan Mado Beyaz’ı keçi çiftliğinde Avrupa standartlarını yakalamak için fedakârlık yaptığını belirten Kanbur, “Tarım Bakanlığından verilen bu sertifikaya kolay ulaşmadık. Hastalıktan ari sertifikasını almak için en az 3 bin 4 bin keçimizi bıçak altına alarak çiftlimizden uzaklaştırdık. Şuan ise çiftliğimizdeki hayvanlarımızın sütlerini kaynatmadan içebilirsiniz.” Dedi.

Keçi yetiştiriciliğinin Kahramanmaraş’ın politikası olması gerektiğini de dile getiren Kanbur, “birçok ülkede Keçi sütü “altın süt” diye satılır. Hatta bazı ülkelerde eczanelerde bulunur. Birkaç yıl önce bölge halkına keçi verip sütünü 10 yıl alma garantisi vermiştim, çok iyi bir proje olmasına rağmen olmadı. Biz keçi yetiştiriciliğinde de marka olmalıyız. Kahramanmaraş’ı ziyarete gelen önce bir keçi sütünü, yoğurdunu, peynirini, etini, keçi etinden yapılan malzemeleri alsın. Keçi eti kolestrolü en düşük etlerden bir tanesidir. Bugün bütün bilim adamlarının açıklamaları ve bilimsel kaynaklara bakıldığı zaman keçi sütünün diğer sütlerden besleyici özelliğini tespit ediyor. O yüzden de biz keçi çiftliğini hazır hale getirdik.” Dedi

Geleneklerine bağlı yaşam sitilinden taviz vermeden Kahramanmaraş dondurmasını dünyaya açarak 26 ülkede Kahramanmaraş’ın hizmet bayrağını dalgalandıran Kanbur dondurmaya lezzet katan orkideyi de çiftliklerinde üretmeyi başardı. Yüzbinlerce TL harcayarak ilkini Kahramanmaraş’ta ikincisini ise İzmir Menemen’de çalıştaylar düzenlediği orkideyi Kahramanmaraş’ta kendi çiftliğinde üretmeyi başaran Kanbur; “Günlerce yetkililer bir taraftan, çevreciler bir taraftan endemik bitkilerin yok olduğunu söylüyor. Bizim bu sıkıntıları aşabilmemiz için kendi ihtiyacımız olan salebimizi kendimiz yetiştirmeye başladık. Doğaya olan saygımızı, topluma olan saygımızı burada ifade etmeye çalıştık. Biz burada da yine örnek olmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki; “Siz salep bitkisini üretin alıcı benim” diyoruz ve 10 yıl alım garantisi veriyoruz. İnsanlarımız bu salepleri ürettiği zaman bende bunu dünyaya satmaya çalışayım. Kahramanmaraş’ın burada öncülük yapması gerekir. Benim amacım sadece dondurmayı marka yapmak değil, Kahramanmaraş’ı marka yapmaktır.” Dedi.

 

KENDİ SALEBİNİ KENDİLER ÜRETECEK

Ürettiği dondurma ile Kahramanmaraş’ı dünyaya tanıtan Mado’nun kurucusu Mehmet Kanbur Kahramanmaraş’ın ismini bu kez hem keçi üretimiyle hem de endemik tür olan orkide yetiştirilmesiyle anılması için verdiği çabanın sonuçlarını almaya başladı.

Mado’nun kurucusu 4. Kuşak dondurma ustası kardeşler Mehmet Kanbur ve Erdal Kanbur Mado Beyazı Üretim çiftliğinin kapılarını Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine açtı. Vizyonuyla Mado’yu dünyanın en iyi dondurması olarak markalaştıran Mehmet Kanbur Kahramanmaraş için boş durmuyor. Kenti her alanda marka yapmak için uğraş veren dondurma ustası Mehmet Kanbur bu kez hem keçi sütü ve ürünlerinde hem de salep üretimiyle Kahramanmaraş ismini özdeşleştirmek istiyor.

Türkoğlu’nun Kılılı Mahallesine kurduğu içerisinde revir odalarından laboratuvarlara, özel ahırlardan sağımhanelere, varan ve her şeyin düşünüldüğü 400 dönümlük özel çiftliğinde denemeler yapan Kanbur embriyo alanında uzun uğraşlar vererek Kahramanmaraş’a has bir keçi ırkı geliştirmişti. “Mado Beyazı” adını verdiği yeni ırkla kendi firmasındaki keçi sütü ihtiyacını karşılayan Kanbur; “Çiftliği yaparken model olsun amaçlı yaptık ve Kahramanmaraşlıların bizi örnek almasını istedik. Keçi sütünün çoğalması için bu çalışmaya imza attık. Keçi sütü çok önemli bir besin kaynağıdır. Buradaki bölge halkına keçi dağıtarak sözleşme imzaladık. Sütlerini ise 10 yıl alma garantisi verdik. Biz bunu yaparken her zaman insanlara bizim alım gücümüzün yüksek olduğunu anlatmaya çalıştık. Dünyanın her köşesine artık MADO dondurma satmaya başladı. O nedenle dondurmanın hammaddesi olan keçi sütüne ihtiyaç var. Ayrıca keçi yetiştiriciliğiyle ilimizin isminin özdeşleşmesini de istedik. Kahramanmaraş’ı ziyarete gelen önce bir keçi sütünü, yoğurdunu, peynirini, etini, keçi etinden yapılan sucuk gibi malzemeleri alsın. Keçi eti kolesterolü en düşük etlerden bir tanesidir, kanatlı hayvandaki kolesterolden bile kolesterolü düşüktür. Bugün bütün bilim adamlarının açıklamaları ve bilimsel kaynaklara bakıldığı zaman keçi sütünün diğer sütlerden besleyici özelliği de ortadadır. O yüzden de biz keçi çiftliğini hazır hale getirdik.” Dedi.

 

MADO DONDURMASI NEDEN KALİTELİ VE LEZZETLİ?

Mado Dondurmasının neden kaliteli ve lezzetli olduğunun sırrını da Bugün Gazetesine anlatan Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, Türkiye’de Avrupa standartlarında ‘hastalıktan ari’ sertifikası olan tek keçi yetiştirme çiftliğinin Mado’ya ait olduğunu da belirterek; “Avrupa standartlarında ‘hastalıktan ari’ sertifikası alana kadar çiftliğimizdeki 3-4 bin hayvanı ben kestim. Çiftliğimizde üretilen sütün hastalıktan ari belgemi de Avrupa’dan aldım. Benim sütün kaynatmadan içilebilir ve o yüzden bizim dondurmamamız diğer dondurmalardan farklıdır ve birazda pahalı oluşunun sebebi budur. Tabi insanlar beslenmeyi yeni yeni öğreniyor. Bizim insanlarımız besin üzerinde ki bilgilendirmeleri okumazdı besini fiyatı ile değerlendirirdi. Hatta Anadolu’da bir adet vardır; Gözü görmeyene sorulurdu ‘Oğlum malın iyisini nasıl anlarsın diye oda fiyatından anlarım’ demiş. Demek ki kaliteli ürün pahalı olur. Kahramanmaraş’ta sadece bizim çiftlikte değil diğer keçi yetiştiren çiftliklerde de hastalıktan ari sertifikası olsun ki Türkiye’ye ve dünyaya sütü ve keçi ürünlerini biz satalım. Bugün Japonya’da keçi sütünü ‘Altın Süt’ diye satıyoruz. O zaman biz altın sütünün fiyatını hep birlikte bilmeliyiz.” Dedi.

 

DONDURMA’NIN YANI SIRA KEÇİ ÜRÜNLERİYLE DE ANILACAK

Kanbur ayrıca Türkiye genelinde Mado’nun 400 şubesi bulunduğunu, çiftliklerinde yetiştirdikleri hastalıktan ari sütlerini 400 şubede satarak keçi sütünde de Kahramanmaraş’ın reklamını yapmaya çalıştıklarını söyledi. Modern ahırlarda özel sağım makineleri ile el değmeden ve havayla temas etmeden ambalajlanarak keçi sütünü hem dondurma üretiminde kullanan hem de Türkiye’deki şubelerine gönderen Karbur hedefini büyük tutarak bir gün dondurma gibi keçi sütü ve ürünlerini de tüm dünyaya Kahramanmaraş ismiyle pazarlayacağına inandığını belirtti.

 

DOĞAYA ZARAR VERMEDEN SALEP İHTİYACIMIZI KARŞILIYORUZ

Türkiye’ye ve bölge insanına örnek olmak için kurduğu çiftliğinde dondurmanın kıvamını oluşturan özel orkideleri de deneme üretiminin ardından başarı yakalayan Kanbur; “Günlerce yetkililer bir taraftan, çevreciler bir taraftan endemik bitkilerin yok olduğunu söylüyor. Bizim bu sıkıntıları aşabilmemiz için kendi ihtiyacımız olan salebimizi kendimiz yetiştirmeye başladık. Doğaya olan saygımızı, topluma olan saygımızı burada ifade etmeye çalıştık. Biz burada da yine örnek olmaya çalışıyoruz. Bölge insanımıza diyoruz ki; “Siz salep bitkisini üretin alıcı benim” ve 10 yıl alım garantisi veriyoruz. İnsanlarımız bu salepleri ürettiği zaman bende bunu dünyaya satmaya çalışayım. Kahramanmaraş’ın burada öncülük yapması gerekir. Benim amacım sadece dondurmayı marka yapmak değil, Kahramanmaraş’ı marka yapmaktır.” Dedi.

 

DAĞLARDAKİ ÇALIŞMALARDAN SONRA ÇALIŞTAYLAR YAPTIM

Bölgede hüküm süren Dulkadiroğlu Beyliği döneminde Osmanlı’ya 5 gelin gittiğini de hatırlatan Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, verilen Dulkadirli gelinleri aracılığıyla saray mutfağının Kahramanmaraş’a taşındığına dikkat çekerek ‘padişah içeceği’, ‘şifalı içecek’ olarak bilinen Salep’in anavatanının da Kahramanmaraş olduğunu belirtti. Bu anlamda da kenti marka yapmak için uğraş verdiğini dile getiren Kanbur şöyle konuştu, “Bu proje benim 20 yıllık bir projemdi. 20 yıldan bu yana dağlardan indim çalışmalar ve çalıştaylar yaptım. Binlerce TL harcayarak önce Kahramanmaraş’ta sonra da İzmir Menemen’de bilim adamlarını yan yana getirerek orkide ile ilgili çalıştaylar yaptım. Bilim adamlarına bilgilerimi aktardım. Burada ki gayem ise endemik bitkileri korumak ve salebi tarla ortamında üreterek dünyaya ihraç etme şansımız artar diye düşündüm.

 

SALEBİ TÜM DÜNYA BİLİYOR

Tüm dünya bu bitkiyi biliyor ancak pahalı olduğu için üretemiyor. Biz bunu sera ve tarla ortamında yaparsak ben inanıyorum ki önümüz her zaman açıktır. Buradan tüm Kahramanmaraşlılara sesleniyorum sizler ürünü üretirseniz ben size alım garantisini veriyorum. Yapan değil satan ustadır. Kahve dünyanın her yerine satılıyorsa, salep neden satılmasın. Salebin adı şifalı içecektir. Keyif başka şifa başkadır. Şimdi salebi çiftliğimizin bir bölümünde üretmeyi başardık ve 30 dönüme yakın yerimiz var. Ben istiyorum ki bu bir devlet ve şehir politikası olsun. Herkesin bir kaldırma gücü vardır ve benim gücümde buraya kadar. Örnek alınsın taklit yapılmasın.”

 

MADO ŞEHRİ DE MARKA YAPTI
Yaptığı çalışmalar ve üstün gayretle MADO’nun sadece kendini marka yapmadığını, halkıyla, kültürüyle, ürünüyle Kahramanmaraş’ı da marka yapmaya gayret ettiğini belirten Kanbur, “keçi yetiştiriciliğinde, orkide (salep) yetiştiriciliğinde Kahramanmaraş’ın en önde olması gerekir ki bunu dünyaya dondurmada olduğu gibi Kahramanmaraş ismiyle satalım.  O yüzden kentimizde hem hayvancılığın okulu, hem saleple alakalı üniversite desteği hem de marka geliştirmenin bilimsel yönlerinin anlatılması gerekir. Mutlakta dondurma akademisinin açılması gerekir ve en kısa zamanda da bu çalışmayı hayata geçirmeyi planlıyorum.

 

BURADA YETİŞEN NİTELİKLİ PERSONELİMİZİ DÜNYAYA GÖNDERELİM

MADO Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin yanı sıra artık 26-27 ülkede mevcut. Artık Pazar oluştu. Burada yetiştirdiğimiz insanlar 2-3 dil öğrenip öğrendiği dil ile birlikte dışarıda ürün satması gerekir. İnsanları yetiştiriyoruz ama bu insanlar sadece dondurma satabiliyor, oysa ki o insanda dil olsa daha profesyonel çalışabilecek insanlar olur. O nedenle akademiye ihtiyacımız var. Biz burada bize düşen sosyal sorumluluk projesini Kahramanmaraş için Türkiye için yapılması gereken tüm mücadeleyi veriyorum ama bizimde bunu bir kaldırma gücümüz var. Bu mesele artık memleketimizin meselesidir. Memleketimizi hep birlikte ayağa kaldırmamız gerekir. Hepimiz Maraşlıyız, hepimiz dondurmacıyız. Onun için biz bugün varız yarın yokuz. Tüm bunlar bu markaya bu ülkeye sahip çıkmanın yollarıdır. Ben sadece temel atıyorum bundan sonra bu taşları bu kalelere koyarak kaleyi yüceltecek olanlarda vatandaşlarımızdır. Ben gücüm yettiği kadar taş koymaya devam edeceğim.” Dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x