Türkiye'nin 81 ilinden 26'sının adının coğrafi
özellikler, 27'sinin şehirleri kuran kişi ve topluluklar, 2'sinin fetihler,
6'sının tarihsel yapılar, 5'inin mitoloji, 5'inin ise dinle ilgili olduğu
belirtildi. Türklerin Anadolu'ya geliş tarihleri olan 1071'den sonra bu
topraklardaki yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmediği, sadece
fethettikleri ya da kurdukları şehirlere isimler verdiği kaydedildi.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı
Doç. Dr. Mustafa Ertürk, 'Türkiye İl Merkezi Kent Adlarının Kaynakları Üzerine
Bir Araştırma' adlı çalışmada, 81 ilden 26'sının adının coğrafi özellikler
taşıdığını, 27'sinin o şehri kuran kişiler ve topluluk isimleriyle anıldığının
belirlendiğini belirterek, "2 il merkezi ise o şehri fetheden kişinin
adıyla anılıyor. Ayrıca 6'sının tarihi, 5'inin mitoloji ve 5'inin de dinsel
öğeler içerdiğini biliyoruz. Geri kalan 10'unun ise tam manasıyla isminin
nereden geldiği bugün hala tartışılıyor" dedi
Yer adlarının, bir yerleşmenin geçmişten bugüne kadar
geçirdiği seyri birtakım ipuçlarıyla verdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ertürk
şunları söyledi: "Bugün birçok şehrin geçmişte kullanılan isminin tercih
edilip edilmeyeceği konusu var. Mesela Diyarbakır bazı kesimler tarafından
'Amed' olarak tanımlanıyor. Amed isminin Asur diline kadar gittiğini görüyoruz.
Yaptığımız çalışmada bunun Kürt dilini ifade ettiğini söyleyemeyiz. Diyarbakır
ismi ise, burayı fetheden Arap Bekr kavminin şehri anlamında. Diyarbekr olarak
kullanıldığını ve günümüzde değişerek Diyarbakır olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla bazı tespitlerin doğru konulabilmesi ve doğru tanımlanabilmesi için
yerleşmelerin adlarının etimolojisinin çok iyi yapılması gerekiyor."
BU COĞRAFYADA
TÜRKLERDEN ÖNCE DE YAŞAYAN HALKLAR VARDI
"Anadolu coğrafyası sadece 1071 ile nefes almış bir
coğrafya değil" diyen Doç. Dr. Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu
coğrafyanın çok geniş bir tarihi geçmişi var. Türkler bu coğrafyaya gelmeden
önce de burada birtakım halklar yaşıyordu. Ve bu halklar yaşadıkları
yerleşmelere birtakım isimler verdi. Sanılanın aksine Türkler bu isimleri çok
fazla değiştirmiş değil. Birçok ismin eskiyle devam ettiğini, ama ses
kaymalarıyla değiştiğini söyleyebiliriz.. Türkler sadece kendi keşfettikleri,
ya da fethettikleri yerlere isimler vermişlerdir. İsimler ses kaymasıyla
değişmiştir. 'Türkler bu coğrafyadaki bir çok şehrin ismini değiştirdi' gibi
bir yargıyı da bu çalışmayla ortadan kaldırmaya çalışıyoruz."
TÜRKLER ASİMİLATİF
BİR MİLLET DEĞİL
Doç. Dr. Ertürk, Türklerin Anadolu'ya geldiklerinde
hiçbir zaman asimilatif bir millet olmadığını vurgularken şunları kaydetti:
"Türkler bu coğrafyaya geldiklerinde yerleşim
yerlerine orijinalinin dışında isim verdi diye bir şey yok. Ankara'nın ismi
Hititlere kadar dayanıyor. Ankara başkent olduğunda o dönemin yöneticileri,
başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ankara ismini değiştirebilirdi. Ama
Ankara, eski ismine sadık kalınarak devam ettirildi."
'DERSİM' BUGÜN DE
KULLANILIYOR VE KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR
Doç. Dr. Ertürk, Türkiye'de bazı il merkezlerinin
isimlerinin değiştirilmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Mesela Dersim'in Tunceli ile değiştirilmesiyle
ilgili birtakım tartışmalar var. Eski ismi Dersim bugün de bu kullanılıyor.
Tarihi kaynaklarda birçok yerde Dersim geçiyor. Dersim diye tanımlanması
insanları rahatsız etmiyor. Artık Türkiye Cumhuriyeti bazı şeyleri
tartışabilir, algılayabilir duruma geldi. O demokratik olgunluğa yavaş yavaş
gidiyoruz."
ADLARI FİZİKİ
ŞARTLARA DAYANAN İLLER
Doç. Dr. Ertürk, Türkiye'nin 13 ilinin isminin topografik
elemanlar, 9'unun isminin hidrografik elemanlar, 3'ünün isminin bitki örtüsü ve
1'inin isminin madenlerle ilişkili olduğunu kaydetti. İsmi topografik
elemanlardan kaynaklanan illerin Ağrı, Tekirdağ, Bingöl, Tunceli, Van, Düzce,
Bilecik, Kilis, Giresun, Trabzon, Rize, Erzincan, Karabük olarak belirtildiği
araştırmaya göre, hidrografik elemanlardan kaynaklanan il isimleri Artvin,
Ardahan, Sakarya, Bartın, Burdur, Gaziantep, Şanlıurfa, Denizli ve Zonguldak,
ismi bitki örtüsünden kaynaklanan iller ise Yozgat, Kırşehir, Afyonkarahisar.
ADINI MADENLERDEN
ALAN TEK ŞEHİR GÜMÜŞHANE
Araştırmaya göre adı madenlerden kaynaklanan tek şehir
Gümüşhane. Yöresinde bilinen ilk kent adı olan Gümüşhane'nin antikçağdaki adı
Argiropolis iken, bu adın eski Yunanca'da 'gümüş' anlamına gelen 'Argis'ten
kaynaklandığı sanılıyor. 1461'de Osmanlıların eline geçen ve 'Canca' diye
anılan yöreye 1534'te, madenlerinin zenginliğinden dolayı 'Gümüşhane' adı
verildiği kaydedildi.
KİŞİ VE
TOPLULUKLARDAN İSMİNİ ALAN İLLER
Türkiye'nin 81 il isminin 14'ü kişiler, 13'ü topluluklar,
5'i mitoloji, 5'i din, 2'si fetihler ve 6'sı ise tarihsel yapılarla ilişkili.
Araştırmaya göre kişilere dayanan il merkezi adları Antakya, Antalya, Bolu,
Bursa, Kütahya, Edirne, İstanbul, İzmit, Kayseri, Sivas, Nevşehir, Adıyaman,
Elazığ ve Osmaniye. Topluluklara dayanan il merkezi adları Isparta, Bitlis,
Siirt, Kars, Bayburt, Manisa, Mardin, Hakkari, Diyarbakır, Mersin, Iğdır,
Aydın, Karaman.
SADECE 5 İLİN ADI
MİTOLOJİYLE İLİŞKİLİ
Araştırmada sadece 5 ilin adının mitolojiyle ilgili
olduğu belirtilirken, bu kentlerin Adana, Konya, İzmir, Sinop ve Şırnak olduğu
kaydedildi. Ordu ve Yalova il merkezi adının fetihlerden kaynaklandığı
bildirilen araştırmaya göre, dini kökenli il merkezi adları ise Amasya, Samsun,
Ankara, Niğde ve Kahramanmaraş. Araştırmada Balıkesir, Aksaray, Çanakkale,
Kırıkkale, Kırklareli ve Eskişehir il merkezi adlarının tarihsel yapılardan
kaynaklandığı ifade edildi.
İSMİNİN KAYNAĞI
TARTIŞMALI 10 İL
Türkiye'deki 10 il merkezinin adlarının kaynakları ve
anlamları konusunda tartışmalar bulunurken, bu kentlerin Kastamonu, Çankırı,
Çorum, Tokat, Erzurum, Malatya, Muş, Batman, Muğla ve Uşak olduğu kaydedildi.
YORUMLAR