“Memleketinin özlemini ve güzelliğini en iyi gurbette yaşayan, memleket özlemi duyan insanlar bilir. Memleketimizi herkes sevebilir, fakat bizim sevgimiz daha fazla olduğu için 6 yıl önce arkadaşlarımızla bu işe koyulduk. 2 yılı gayri resmi, kalan 4 yılı da resmileştirerek derneğimizi kurduk ve faaliyetlere başladık.”
“İstanbul’da hemşerilerimizi ağırlıyoruz, onları en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz ve şununla da gurur duyuyorum; asayiş olayları açısından en az suç oranı olan illerin en sonundayız. Diğer açıdan 20 milyonluk İstanbul’da 90 bin nüfusla en az İstanbul’da yaşayan il’iz. Bunula da gurur duyuyorum.”
“Memleketimizin taşı toprağı altın, eşsiz bir doğaya, verimli arazilere, güçlü bir sanayiye sahip. İş istihdamı sorunu olmadığı için memleketimizin eşsiz bir yeri var. Vasıfsız olarak memleketi bırakıp İstanbul’a iş için gelen insanlarımızı çok akıllı bulmuyorum. Memleketimiz iş açısından çok iyi noktalarda.”
“Tanıtım ve lobi faaliyetlerinde çok büyük sıkıntı çekiyoruz. Bu konuda belediyeler, siyasiler ve iş dünyası STK’ları desteklemeli. STK’lar da kendi illerini hem yurt içi hem de yurt dışında güçlü bir şekilde tanıtabilsin. Bir STK bütçesiyle tanıtmaya kalkarsan belirli bir mesafeden öteye gidemezsin. En büyük eksikliğimiz budur.”
İstanbul’a gelen neredeyse tüm Kahramanmaraşlıların uğrak noktası haline gelen Kentmaraş Derneğinin Başkanı Ardıç Bugün gazetesine İstanbul’dan görünen Kahramanmaraş’ı anlattı.
EN BÜYÜK EKSIKLIĞIMIZ TANITIM VE LOBI
İstanbul’da Kahramanmaraş’ı başarı ile temsil eden Kentmaraş Derneği Başkanı Bilal Ardıç kentin en büyük eksiliğinin tanıtım ve lobi faaliyetleri konusunda Sivil Toplum Örgütlerine gerekli desteğin yapılmadığından yakındı.
Kahramanmaraş Ekonomi Tanıtım ve Dayanışma Derneği (Kentmaraşder) Başkanı Bilal Ardıç İstanbul’dan görünen Kahramanmaraş’ı Bugün Gazetesine tanıttı. Dernek faaliyetleriyle ilgili bilgiler verdi ve İstanbul’a gelip çalışmak isteyen hemşerilerine de tecrübeleriyle mesajlar verdi.
İstanbul’da yaşayan Kahramanmaraşlılar arasında birliktelik sağlamak, kentin tanıtımına katkı sunmak, İstanbul’a gelen Kahramanmaraşlılara yardımcı olmak’ gibi bir çok faaliyeti bünyesinde barındıran Kahramanmaraş Ekonomi Tanıtım ve Dayanışma Derneği (Kentmaraşder) Başkanı Bilal Ardıç derneklerinin tüm hemşerilerine açık olduğunu, İstanbul’a gelen Kahramanmaraşlıların mutlaka derneklerini ziyaret etmesi isteğinde bulundu.
İstanbul’da yaşayan Kahramanmaraşlıları ve Kahramanmaraş’ı başarı ile temsil eden Kentmaraş Derneği Başkanı Bilal Ardıç Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mesut Tuğrul’un sorularını içtenlikle cevapladı.
Dernek faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz?
İstanbul’da yaşayan Kahramanmaraşlıları temsil etmek, onlara yardımcı olmak, lobi faaliyetlerinde bulunmak, İstanbul’daki ve İstanbul’a gelen hemşerilerimizi kucaklamak adına 6 yıl önce bir girişimde bulunduk. Kentmaraş Derneğimizi 4 yıl önce resmileştirerek faaliyete geçirdik. Kahramanmaraş Kültür Derneği olarak insanlarımıza hizmet yarışında vesile olmaya çalışıyoruz. ‘Kentmaraş’ ismindeki yerel dergimizle memleketimizle ve hemşerilerimizle ile ilgili bilgileri yayınlayarak dağıtımını yapıyoruz. Her yıl Hemşeri günü düzenliyoruz, yine hemşerilerimizle birlikte her yıl piknik düzenliyoruz. Dernek merkezinde zaman zaman Kahramanmaraş’tan gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Orada memleketimizden gelen misafirlerimizle İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizi buluşturuyoruz. Ayrıca yıllardır ‘hizmet aracı’ ile memleketimizden gelen hastaları, öğrencileri, asker, polis gibi hemşerilerimizi havaalanı veya otogardan alıp işi olan bölgelere bırakıyorduk. Bıraktığımız noktada da bir hemşerimize teslim ediyorduk. Hemşerimizin işini en kısa zamanda çözmek için gayret gösteriyorduk. Son yıllarda kamu kurumlarının araçları çoğalınca buna çok gerek kalmadı. Onun için şuan hizmet aracını devre dışı bıraktık.
Kahramanmaraş’tan çıkıp İstanbul’a giden bir Kahramanmaraşlı ilk sizi buluyor. Neden?
Kahramanmaraş’ta gelen hemşerilerimizin genelde bir maddi sıkıntısı olmuyor. Çoğunlukta okul üniversiteyi kazanan öğrencilerin okul kayıtları için geliyor veya Anadolu’dan İstanbul’daki hastanelerin daha donanımlı olduğu gerekçesiyle hastalarımız geliyor. Hemşerilerimiz bizi genellikle öğrenci veya hastalarıyla ilgili arıyor. Diğer taraftan ise Kahramanmaraş’taki özek sektör temsilcileri İstanbul’daki faaliyetleriyle ilgili de bizden zaman zaman fikir alışverişinde bulunuyorlar.
Türkiye’nin bir bölgesine Kahramanmaraşlı bir bürokrat atansa önce sizin haberiniz oluyor. Basından önce nasıl haberiniz oluyor?
Yaklaşık 20 yıldır İstanbul’daki sivil toplum örgütlerinde görev aldım. 20 yıl insan ömrünün üçte biridir. STK öncesinde de hemşerilerimiz olan ağabeylerimizle yakın diyalog içerisindeydik. Birkere bu iş birazda merak işidir. Neye merak duyarsan, neyi seversen başarılı olursun, sevmediğin bir şeyde başarılı olamazsın. Kahramanmaraş’ı ve Kahramanmaraşlıyı herkes sever ve biz çok sevdik. Hemşerilerinizi severseniz biraz da merakınız varsa her yerden size bu konuda bilgi gelir. Çünkü bu işlerle bire bir ilgilenirseniz her şeyden haberiniz olur. Bir hemşerimiz bir yere atandığı zaman daha atanmadan onun bilgisi bize gelir. Ya bir hemşeri ya da bir dost kanalıyla, ‘şu hemşerimiz şu göreve geliyor, şu göreve atanıyor’ şeklinde bizi bilgilendiriyor. Hangi arkadaşımız hangi ilde hangi göreve atanırsa atansın bizde o ilde hemşerimizin yabancılık çekmemesi için hemşerilerimizle irtibata geçiyor ve altyapısını yapmaya çalışıyoruz. Bazı arkadaşlarımızda daha göreve gelmeden görüştüğümüz arkadaşlarımız, bu yüzden basın kuruluşlarından önce tüm atamalardan haberimiz olabiliyor.
Kahramanmaraş siyaseti, bürokrasi veya iş dünyasının İstanbul’daki Kahramanmaraş derneklerine bakış açısı nasıl?
Her zaman dile getiriyorum, yeterli mi? Önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’la da konuştum. Milletvekilimiz Celalettin Güvenç’le de Sayın Bakanımızla da konuştum. Bizimle ilgileniyorlar bunda hiçbir sorun yok fakat bir Karadeniz illeri, Doğu illeri bu konuda çok ileride, çok daha başarılı.
Bizim ırkçılık gibi bölgecilik gibi bir derdimiz yok. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; ‘herkes kendi bölgesine, kendi insanına sahip çıksın’ Biz İstanbul’da bir hemşeriden öte bir akraba cemiyetiyiz. Şimdi dünya genelinde konuşursak herkes kendi çevresine akrabasına sahip çıktığında dünyada sorun kalmaz. Bizim dernekçiliğimiz de budur. İstanbul Metropol bir şehir 20 milyon insanın günü birlik yaşadığı bir şehir. 20 milyonun içerisinde biz Kahramanmaraşlı olarak 90 bin nüfusa sahibiz. Türkiye illerinde İstanbul’da yaşayan en az nüfusa sahip Kahramanmaraş’tır. Yani 20 milyon nüfuslu İstanbul’da resmi kayıtlara göre yaşayan 90 bin hemşerimiz denizde çakıl taşı görünümünde.
20 milyon insanın içerisinde 90 bin çok küçük bir topluluk. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum; İstanbul’daki asayiş olayları irdelendiğinde en az hadise çıkaran, en az suç işleyen İstanbul’da yaşayan Kahramanmaraşlılar olduğunu görürüsünüz. Yani yaşayan nüfusun azlığı açısından değil, İstanbul’un nüfusuna oranla yaşayan illere ait insanların suç yüzdeleri bakımından Kahramanmaraş en son sırada. Emniyet istihbaratlarında sicili en temiz il Kahramanmaraş’tır. Bizde bununla gurur duyuyoruz, İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizin birçoğu ya işadamıdır, ya memurdur vasıfsız insanımız çok azdır. Birde benim gibi macera uğruna İstanbul’a yerleşenler vardır. İstanbul’da çok güzel bir birlikteliğimiz var, bütün renklerle birlikte çalışıyoruz. İstanbul’daki hemşerilerimiz arasında bazı bölgeler veya renkler diye bir ayrımcılığımız yok.
Kahramanmaraş olarak neden Lobi faaliyetlerinde yeterince başarılı olamıyoruz?
Lobi faaliyetlerinde çok sıkıntımız var. Biz Doğu illeri gibi Karadeniz illeri gibi olmadığımız için teşkilatlanmada çok zayıfız. Kahramanmaraşlılar olarak teşkilatçılığı bilmiyoruz, teşkilatçılığın getirisinden yararlanamadığımız gibi teşkilatçılığın ne getireceğini de bilmiyoruz. 12 Şubat Kurtuluş bayramımızı önceki gün kutladık. O dönemde müthiş bir teşkilatlanma ile ilimizi nasıl kurtardığımız tarih sahnelerinde belli. 12 Şubat 1920’deki teşkilatlanmanın meyvesini ilimizi kurtararak aldık. Bugüne baktığımız zaman teşkilatlanma açısından o dönemki ruhu göremiyoruz. Geçmişte ağabeylerimiz temelleri atmış ama bizde o temellerin üzerine bir tuğla koymak için uğraşıyoruz. Teşkilatlanma konusunda siyasilerimize, bürokratlarımıza, iş dünyamıza duyarsız demek istemiyorum ama yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Siyasiler, bürokrasi ve iş dünyası sivil toplum örgütlerine sıcak bakmıyorlar. Kendilerine göre haklı olabilirler. Çünkü bir STK temsilcisine büyük bir destek verdiğinde o temsilci karşısına çıkıp aday olabiliyor. Diğer taraftanda geçmişte bazı STK temsilcileri güveni suiistimal edince Siyasilerimiz, bürokratlarımız ve iş dünyamız küçükte olsa STK’lara karşı bir güven problemi ya da ön yargı içerisinde olabiliyor. Bunlar bir birini zincirleme takip ediyor. Bizde seviyeyi yüksekte tutmaya gayret gösteriyoruz.
Bazı şehirlerin nüfusunun iki katı İstanbul’da yaşayanlar var. Kahramanmaraşlıların İstanbul’daki nüfusu neden düşük?
Bu konu bizim açımızdan, ilimiz açısından, ilimizde yaşayan hemşerilerimiz açısından bence son derece sevindirici bir konu. Kahramanmaraş’ın ne kadar bereketli, ne kadar nadide bir il olduğunu gösteriyor. Kahramanmaraş’ta işsizlik problemimiz yok, topraklarımız verimli. Bu yüzden Türkiye’nin en az göç veren iliyiz, diğer illere göre fazla gurbetçimiz yok. Kahramanmaraş gibi bir memleketi bırakıp İstanbul’a gidip de özel sektörde mücadele eden bir adamı çok akıllı bulmuyorum. Bir İşadamımızın serveti vardır, İstanbul’daki ticaret hacminden kendine yer bulmak, marka değerini yükseltmek amacıyla İstanbul’a gelip iş yapabilir. Bürokrat tayin olmuş gelip çalışabilir. Fakat vasıfsız bir hemşerimizin de İstanbul’a gelip iş kapısı aramasını doğru bulmuyorum. O açıdan İstanbul’un değil ama memleketimizin taşı toprağı altın.
Kahramanmaraş tanıtım noktasında yeterli mi? İstanbul’da Kahramanmaraş hala Doğu illeri arasında mı görünüyor?
Öncelikle çok doğru ve isabetli bir soru sordunuz. Maalesef tanıtımın eksikliğinden bizde çok mustaribiz. Tanıtım konusu dünyada da Türkiye’de de en çok eksikliğini hissettiğimiz bir konudur. Burada sivil toplum örgütleri bir yerde çok önemli görünmeyebilir fakat madalyonun diğer tarafına baktığınızda çok önemli olduğunu görürsünüz. Sivil Toplum Örgütlerini güçlendirecek siyasilerdir, bürokratlardır, iş dünyasıdır. Az öncede söylediğim gibi bu üç kurumdan biz yeterli desteği alamıyoruz. Maddiyatı bir şekilde aşmaya çalışıyoruz ama Sivil Toplum kuruluşları fabrikalar gibidir, ciddi maddi imkanlar gerektiren kuruluşlardır. Siz bir STK olarak bu işi tek başına yapmaya çalışırsanız bütün işinizi, aşınızı, evinizi kaybedersiniz. Kentin tanıtım noktasında sivil toplum kuruluşlarına destek verme açısından odalarımıza, iş dünyamıza siyasilerimize büyük görevler düşüyor. Aslında Kahramanmaraş’ta bulunan belediyeler, odalar, iş dünyası sivil toplum kuruluşlarına tanıtım fonu adı altında bir bütçe oluşturması gerekiyor. Bu fonla Sivil Toplum Örgütleri güçlensinki memleketimizin gerek yurt içi gerek yurt dışı etkinliklerde memleketinin tanıtımını yapsın, lobi faaliyetlerde katkıda bulunsun. Bugün biz sonuçta kendi çapımızda insanlarız nereye kadar harcayabiliriz. Burada belediyelerin veya iş dünyasının gerekli desteği olmadığı takdirde belirli bir mesafeden öteye geçemiyorsunuz
İstanbul’da yaşayan bir Kahramanmaraşlı olarak kentin gelişimini nasıl görüyorsunuz?
Kahramanmaraş’ta yapılması gereken çok iş var. Dünyanın birçok yerini gören biri olarak memleketimizin eksikleri var mı var. O pencereden bakarsak Kahramanmaraş hem yerelde hem genelde yeteri kadar hizmet aldı mı, alamadı. Kahramanmaraş’ta bu konuda yapılması gereken birçokeksik var. İmar konusunda yeterli derecede değiliz, çevre konularında kültür konularında çok eksiklerimiz var. Ben olması gerekenlere göre konuşuyorum. Şu gerçeği de göz ardı etmiyorum; çevre illerimize veya diğer Anadolu illerimize baktığımızda Kahramanmaraş’ın hem yerelde hem de genelde çok hizmet aldığını görürüz. Konuya iki taraflı bakmak gerekirse, olması gereken çok eksiğimiz var, emsal illere de baktığınız zaman Kahramanmaraş’ın ne kadar ileride olduğunu görürsünüz.
KAHRAMANMARAŞ'TA BUGÜN GAZETESİ / ZEKİ DEMİR
YORUMLAR