Sağlıklı beslenmek; hastalıklardan korunmanın yanı sıra iyileşme döneminde de vücudun savunma mekanizmalarını güçlendiriyor. Tedavisinde yan etkilerle karşılaşılan kanserle de doğru beslenme desteği sayesinde daha kolay mücadele edilebiliyor. “Hayatımızın her döneminde olduğu gibi kanser tedavisi görülen dönemde de yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulamak önemli” diyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır İçerenköy Hastanesi Dyt. Ayşe Korkmaz; kanser hastalarına, tedavi döneminde uygulayabilecekleri beslenme önerilerinde bulundu:
· Kanser
tedavisi sürecinde yeterli ve dengeli bir beslenme planı uygulamak, hastanın kendini
daha iyi hissetmesine ve tedaviye bağlı oluşabilecek yan etkilere karşı daha
dayanıklı olmasına yardımcı olur.
· Ancak
kanserde uygulanan tedavi şekilleri
her kişide ayrı yan etkilere neden olabilir. Hastalarda, aldıkları tedaviye
bağlı olarak farklı yan etkiler ortaya çıkabilir. Örneğin, verilen bazı
kemoterapi ilaçları iştahsızlık, bazıları ise bulantı ve kusmaya yol açabilir.
Bu nedenle gerek kemoterapi tedavisi sırasında gerekse sonrasında uygulanacak
beslenme tedavisinin kişiye özel olması gerekir.
KİŞİYE ÖZEL BESLENME
· Tedavi
gören kişinin besin alımının yakından takip edilmesi, besin alımında istenilen
düzeylere ulaşılamadığı durumlarda, doktorunun da bilgisi doğrultusunda özel
beslenme destek ürünleri kullanılması önem taşır.
MUCİZE BESİN YOK
· Zaman
zaman medyada bazı besinlerle ilgili ‘kansere çözüm’ gibi abartılı haberler
yapılsa da kanser tedavisinde tek bir besinin bu tip mucizevi bir etkisi
olamaz. Bilgi kirliliğinin bu kadar çok olduğu bir ortamda, kanser tedavisi
sırasında ve sonrasında beslenme konusunda en doğru bilgi doktor ve
diyetisyenlerden alınabilir.
· Özellikle
kemoterapi sırasında alınan ilaç tedavisini olumsuz yönde etkileyebileceği için
doktor/diyetisyen kontrolü dışında hiçbir ilaç ya da bitkisel destek ürünü
kullanılmaması büyük önem taşır.
AĞIZDAKİ KÖTÜ TADA VE BULANTIYA KARŞI TAVSİYELER
· KARBONATLI KARIŞIM: Kemoterapi sonrasında ağızda oluşabilecek
kötü tadı uzaklaştırmak için ağız yemekten önce bir tatlı kaşığı karbonat, 3/4
tatlı kaşığı tuz ve bir bardak ılık sudan oluşan karışımla çalkalanmalı.
· ŞEKERSİZ NANELİ SAKIZ: Bulantıyı hafifletmek ve ağızda oluşacak
acı ve metalik tadı azaltmak için; şekersiz, limonlu, naneli şeker ve sakızlar
tüketilebilir.
· META KAŞIK YERİNE PLASTİK: Bulantıyı hafifletmek için metal çatal - bıçak
yerine plastik malzemeler kullanılabilir.
· SIVI KAYBINA KARŞI KOMPOSTO: Çok miktarda kusma varsa dehidratasyon
(vücuttan elektrolit ve sıvı kaybetme) önemli bir sorun haline gelebilir. Bu
sürede zor da olsa bol sıvı almaya çalışılmalı. Kustuktan sonra ağız su ile
çalkalanmalı. Bir süre bekledikten sonra elma suyu, ılık tavuk suyu çorba, komposto
gibi içecekler tercih edilebilir. Eğer yeterli miktarda sıvı alınamıyorsa
mutlaka doktora danışılmalı.
· SICAK GIDA BULANTIYI ARTIRIR: Aşırı tatlı, yağlı, baharatlı gıdalar
bulantıları arttırabilir. Bu nedenle baharatlı, acılı ve sıcak yemekler yerine
yumuşak, oda ısısında veya ılık yenebilen gıdalar tercih edilmeli. Gün boyu
meyve suları ve tuzsuz ayran içilebilir.
RENGARENK SOFRA HAZIRLAYIN YAĞLI ET VE
ŞEKERDEN UZAK DURUN
· Kemoterapi
sırasında ve sonrasında, yeterli ve dengeli beslenme planı uygulamak ve besin
çeşitliliğine dikkat etmek çok önemlidir. Günde en az beş porsiyon her renkten
sebze ve meyvelerden tüketilmeye özen gösterilmeli. Örneğin; turunçgiller, koyu
yeşil yapraklı sebzeler ve sarı kök sebzeleri gibi. Farklı renklerdeki sebze ve
meyveler fitokimyasallar olarak bilinen sağlığı geliştirici öğeler içerir.
· Tedavi
süresince ve sonrasında yağ tüketimi azaltılmalı ve yağlı etlerden mümkün
olduğunca uzak durmaya dikkat edilmeli. Bu nedenle bazı günlerinde et ürünleri
yerine nohut, mercimek, kuru fasulye gibi kuru baklagiller tercih edilebilir.
Ancak bazı tedavilerde gaz, şişkinlik görülebilir veya tedavi öncesinde
geçirilmiş operasyonlar nedeniyle hassasiyet olabilir. Bu durumda kuru
baklagillerden kaçınmak gerekebilir.
· Şeker
tüketiminin kansere neden olduğuna dair net bir veri olmamakla birlikte; bunun
istediğimiz kadar şeker tüketeceğimiz anlamına da gelmez. Fazla şeker alımı
obezite, diyabet gibi hastalılara zemin hazırlar. Bu hastalıklarla kanser
arasında da doğru orantılı bir ilişki bulunmaktadır.
KURU SARIMSAK VE SOĞANI ÇİĞ TÜKETİN
· Yeterli
ve dengeli beslenmeli, öğünlerde dört besin grubundan yiyeceklerin yer aldığı
dengeli menüler hazırlanmalı.
· Rafine
tahıllar ve saf şeker yerine tam taneli tahıllar tercih edilmeli.
· Yağ alımının azaltılması
için yemekler az yağ ile pişirilmeli, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları
ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama,
ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli.
· Hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı.
· Karnabahar, brokoli, lahana, brüksel
lahanası tüketilmeli.
· Sarımsak ve soğan özellikle çiğ olarak
tüketilmeli.
· Alkol tüketimi haftada 1 -2 kadeh ile
sınırlandırılmalı.



YORUMLAR