CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, siyaset hayatında bir varlık gösteremeyince, kendine rakip gördüklerini küfür ve hakaret ile aşağı çekeceğini sandığını ileri süren Arif Gedemenli, “Bu yüzden de gittikçe dozunu arttırarak küfür ve hakaret siyasetini sürdürüyor. Daha önce de Belediye Başkanlarına, Bakanlara, Başbakana yaptığı hakaretlerden mahkûm olmuş ve tazminat ödemişti.
Bu tazminatlar ve mahkûmiyetler üslubunu değiştirmeye yetmedi. Hatta onu tahrik etti. Bu sebepten dolayı toplumun, yani seçmenlerin seçtiklerine sahip çıkarak; siyasetteki üslup seviyesini düşmesine engel olabileceğini düşünüyorum” dedi.Stajyer Avukat olduğu halde davayı bir vatandaş ve bir seçmen olarak açtığını belirten Gedemenli, ticari kaygı gütmediği için sembolik dava açtığını, ifade ederek “Bir vatandaş ve seçmen olarak vazifemi yaptığımı düşünüyorum. Bence bu davaların sayısı,hızla artmalı ve yaygınlaşmalı. Toplum olarak seçtiklerimize sahip çıkmalı ve siyasetin seviyesini korumalıyız” şeklinde konuştu.
Gedemenli, davanın izahatı olarak şu açıklamalarda bulundu: “Davalı, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı olup bu partinin, 16 Ocak 2016 tarihinde Ankara'da yapılan Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada; demokratik usullerle yapılan seçim sonrası göreve gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında ‘diktatör bozuntusu’ gibi herhangi bir şahıs hakkında dahi ağza alınmayacak bir sözü, tüm ulusal ve uluslararası basın önünde söylemek suretiyle, hakaret etmiştir. Ben Sayın Cumhurbaşkanının, aday olduğu seçimde vatandaşlık görevi olarak, sandık başına giderek oy kullandım. O seçimlerde oyumu, Sayın Cumhurbaşkanına verdim. Bu seçim Türkiye Cumhuriyeti anayasa ve yasalara uygun olarak yapıldı ve YSK tarafından ilan edilen kesin sonuçlar sonrası, Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhurbaşkanı ilan edildi ve görevine başladı. Sayın Cumhurbaşkanı TC yasalarına göre ve benim de aralarında bulunduğum milyonlarca seçmenin oyu ile seçilmiş olup; demokratik bir seçim sonrası göreve gelmiştir.” Demokratik bir seçimle göreve gelmiş bir kişiye “diktatör bozuntusu” benzetmesinin, hakaret olduğunu kaydeden Gedemenli, şu ifadeleri paylaştı: “Cumhurbaşkanına hakaret olduğu gibi bu seçime katılarak; oy vermek suretiyle demokratik hakkını kullanmış, benim gibi seçmenlerede hakarettir. Bu sebeple davalı aleyhine, manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Ayrıca ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Sayın Cumhurbaşkanı, anayasa gereği Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmektedir. Vatandaş olduğum devletin, temsilcisi hakkında böylesi ağır bir hakarette bulunulması, beni rencide etmiş ve manen derin bir üzüntüye gark etmiştir. Bu sebeple de davalı hakkında, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden; iş bu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.” Arif Gedemenli, delil olarak nüfus kaydı, seçmen kaydı, ulusal basın haberleri ve sair yasal delilleri gösterdi.
KAHRAMANMARAŞ'TA BUGÜN GAZETESİ / KENAN ONARAN
YORUMLAR