Büyük Birlik Partisi İl Binasında yerel basınla bir araya gelen Kızıldağ, 15 Temmuz’da bir grup cuntacının darbe girişimini değerlendirdi. Darbe girişimine Türk halkının razı gelmediğini ve tepki gösterdiklerini belirten Kızıldağ, demokrasi nöbetinin tutulmasına ilişkin şu önerilerde bulundu: “Parti olarak önerimiz; halkı şehrin en geniş meydanında toplamak, tüm sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine söz hakkı vererek halkımızla birlikte kol kola girip şehitlerimize ve milletimizin üstünde dolaşan bu kötü musibetlerden kurtulması için Kur’an-ı Kerimler okunması ve hatim duaları yapılmasıdır. Tüm bunlara da devlet adına Sayın Valinin öncülük etmesi lazımdır.”
Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, ordu içinde bir gurubun 15 Temmuz’da başlattığı darbe girişimin, devletin bütünlüğüne yapılmış bir suikasttır, şeklinde yorumladı.
Yaşanan darbe girişiminde Türk milletinin cesaretinin ve kararlılığının galip geldiğini kaydeden Kızıldağ, “15 Temmuz gecesi ülkemizde satılmış, işbirlikçi hainlerin alçakça planlarıyla gelişmiş olan bir alçak hadise yaşandı. Bu olay, devletin bütünlüğüne yapılmış bir suikasttır. Allah’a hamdolsun yaşanan bu alçak hadise karşında aziz milletimizin feraseti, cesareti ve kararlığı galip gelmiştir. Çünkü bu durum Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan her ferdi ilgilendiren bir durumdu. Bundan dolayı halkımıza, siyasi partilerimizin liderlerine ve taraftarlarına teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum” dedi. Birlik ve beraberlik mesajı veren BBP İl Başkanı Kızıldağ, şöyle konuştu: “Rabbim birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Rabbim milletimize ve devletimize hainlik düşünen, huzurumuzu bozmak isteyen tüm alçakları Kahhar-I şerif ismiyle Kahr-u perişan eylesin. Yaşanan bu alçak hadise sonucu şehadet şerbetini içen askerlerimize, polislerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mertebeleri kutlu, mekânları cennet olsun. Ailelerinin ve hepimizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza da acil şifalar dilerim. Tarihten bu yana ülkemizde yaşanan en kaotik dönemlerde ve yaşanmış darbelerin kalkışmaların tamamında, bedelini en ağırını ödemiş, birçok kahramanını darağaçlarına şehadet şerbetini içerek vermiş, İlah-ı Kelimetullah için nizam-ı âlem diyen Büyük Birlik Partisi olarak; darbelerin, kalkışmaların her türlüsüne karşı olduğumuzu bildiririz.” Vatan söz konusu olduğunda hiçbir hesap yapmadan ilk safta yerlerini alacaklarını belirten Başkan Kızıldağ, “Ve gerektiğinde aziz milletimizin milli ve değerleri için önden gönderdiğimiz ülkücü ağabeylerimiz gibi canımızın hesabını yapmayacağımızı buradan altını çizerek belirtmek istiyorum. Bu tür vakalar ne kadar alçaklıksa bundan siyasi rant elde etmek gayreti içerisinde olmak ta bir o kadar alçaklıktır ki Büyük Birlik Partisi olarak; hiçbir zaman matematiksel hesap yapmadan, kar zarar hesabı içerisine girmeden milletimiz adına haysiyetli bir mücadele verdik. Vermeye de devam edeceğiz. Bu kararlı mücadelemizin en bariz örneği Partimizin Kurucu Genel Başkanı, büyük devlet adamı liderimiz şehit Muhsin Yazıcıoğlun’nun aziz milletimizin derdinin davasının mücadelesini vermekteyken alçakça bir suikast sonucu şehit olmasıdır” şeklinde konuştu.
YAZICIOĞLU SUİKASTININ SORUMLULARI DARBECİ ÇIKTI
Yaklaşık 7,5 yıldır Muhsin Yazıcıoğlu’na suikast düzenleyenleri aradıklarını ve son yapılan darbe girişiminde bu sorumluların da darbecilerin arasından çıktığını aktaran BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Bozdağ, “Hatırlarsınız şehit liderimizin bu alçakça suikasta kurban gitmesiyle ilgili sorumluların bulunarak adalete teslim edilip cezalandırılmaları için yaklaşık 7,5 yıldır bir hukuk mücadelesi vermekteyiz. Her seferinde kafamızdaki soru işaretlerinin giderilmesini defalarca tekrarladık. Bunların içerisinde ortaya çıkmasını istediğimiz en önemli sorulardan biri helikopterin düşmesine sebep olan uçakların 4,5 dakikalık radar kaybı ve olayın nasıl geliştiğinin aydınlanmasına yardımcı olacak olan helikopter parçalarını kim ve kimin talimatıyla söktü? Ve şimdi neredeler sorularıydı. Ancak tüm ısrarlarımıza rağmen dosya, Muhsin başkanımıza sevgisi olan herkesin yüreklerini yaralayıcı bir şekilde takipsizlik kararıyla neticelendirildi” ifadelerini kullandı. Aradan geçen 7,5 yıllık süreç içerisinde Yazıcıoğlu suikastının sorumlularının bulunması halinde 15 Temmuz’daki darbenin gerçekleştirilemeyeceğini kaydeden Kızıldağ, şunları söyledi: “Bunları niye konuşuyorum. Tüm samimiyetimle haykırarak söylüyorum, eğer bu talebimize samimiyetle yaklaşılıp ve taleplerimiz arzu ettiğimiz doğrultuda karşılansaydı bugün bu 15 Temmuz’da cereyan eden alçak hadise yaşanmazdı. Bakınız dün birçok haber kanalı dâhil hatta Kahramanmaraş Milletvekillerinden biri Muhsin Yazıcıoğlu’na suikast yapanlardan biri olan Başçavuş Aydın Özsıcak’ın yakalandığını belirttiler. Nerede neden yakalanmış bu şahıs? Cumhurbaşkanının kaldığı otele baskın düzenleyen ekibin içinde. Peki bu alçağın yakalanması için illa başka bir suç işlemesi mi gerekirdi? Eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün bahsettiği keçiler bunlar değil miydi? Bu keçiler kimin çiftliğinde besleniyor ve çiftliğin sahibi kim? Helikopterde parçaları sökenlerin başında Tuğgeneral Fatih Bengi olduğu 7,5 yıldır dosyamızda mevcut değil mi? Yine iki gün önce helikopterle Yunanistan’a kaçanların içindeki Yarbay Davut Uçum parçaları söken ekibin içinde değil miydi? Dava dosyasında sanık olan bu keçileri kim dışarı saldı? Bu dosyaya takipsizlik kararı verenleri nerelere, nasıl ve kim terfi ettirdi?” Muhsin Yazıcıoğlu davası çözüme kavuşturulmadan bu ülkede oynana oyunların ve aktif rol alan kişilerin ortaya çıkmayacağını bildiren Kızıldağ, şu açıklamalarda bulundu: “Muhsin Yazıcıoğlu hadisesi çözülmeden bu ülkede dönen oyunlar, figüranlar ve baş aktörler ortaya çıkmaz. Diğer bir önemli husus, bugün geldiğimiz noktada yüzlerce şehidimiz, binlerce yaralımız var ve milletçe yastayız. Millet olarak vakarlı duruşumuzu bozmadan, itidali elden bırakmadan şehitlerimize ve vatanımıza olan bağlılığımıza yakışır bir duruş göstermemiz gerekmedir. Ancak gün geçtikçe meselenin yerel yöneticiler tarafından siyasi şovlara dönüştürülmek istendiği apaçık gözükmektedir. Bu son derece yanlış ve yöneticilere yakışmayacak bir tutumdur. Billboardlarda halkı AKP binaları önüne toplanmaya davet etmenin vatanseverlikle uzaktan yakından bağdaşacak hiç bir tarafı da yoktur. Bu olsa olsa gelecek seçimde yerini koruma taktiğidir. AKP binalarının önüne gitmemek vatanı sevmemek anlamına gelmez. Bu milletin derdini dert edinmiş bir Büyük Birlik camiası olarak; böylesi hafif ve sinsi düşünceleri eleştiriyoruz, kınıyoruz ve reddediyoruz. AKP yokken de devletimiz vardı. AKP olmayınca da devletimiz var olacak. Parti olarak önerimiz; halkı şehrin en geniş meydanında toplamak, tüm sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine söz hakkı vererek halkımızla birlikte kol kola girip şehitlerimize ve milletimizin üstünde dolaşan bu kötü musibetlerden kurtulması için Kur’an-ı Kerimler okunması ve hatim duaları yapılmasıdır. Tüm bunlara da devlet adına Sayın Valinin öncülük etmesi lazımdır. Bu düşüncelerimizin gerçekleşmesi temennisiyle…” (KENAN ONARAN)



YORUMLAR