Kötü alışkanlıklarınızdan Ramazan ayında kurtulun!

Kötü alışkanlıklarınızdan Ramazan ayında kurtulun!

Ramazan ayının insana sabretmeyi öğrettiğini belirten Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammet Gevher, Ramazan ayını, kötü alışkanlıklardan kurtulmak için bir fırsat olarak görmek gerektiğini söyledi.

27 Haziran 2016 - 13:39

Ramazan ayında insanların günlük 17, 18 saat oruç tuttuğunu ve kötü alışkanlıklara bu süre zarfında ara verdiğini ifade eden Gevher, “Kötü alışkanlıklar anlamında en önemlisi olarak sigara içen kardeşlerimiz var. Paketlerin üzerinde; sigara öldürür, diye yazıyor ama maalesef sigarayı bırakmıyoruz, bırakamıyoruz. Ben o bırakamayan kardeşlerimize de niye bırakmadınız demiyoruz.  Böyle bir şey yok. Ama inşallah bu Ramazan ayı vasıtasıyla oruç vasıtasıyla ben hiçbir şey yapamıyorum, bırakamıyorum, diyen insanlar var. İşte 17, 18 saat bırakabiliyor. Demek ki bırakılabiliyor. Bu egzersizi de yaparak; bu kötü alışkanlıklardan da mekruh olan alışkanlıklardan, haram olan alışkanlıklardan da şiddetle sakınmamıza, vesile oluyor” dedi.

Ramazan ayında suç oranlarında da bir azalma olduğunu kaydeden İl Müftüsü Gevher, Ramazan ayında gösterilen güzel ahlak ve davranışın, diğer aylarda da gösterilmesi durumunda daha iyi bir toplum olunabileceğini ifade etti.

Ramazan ayının manevi havasının diğer aylarda da devam etmesini istediğini dile getiren Gevher, şöyle konuştu: “Ramazan, bize aynı zamanda sabrı öğretiyor. Bu sabır nerede olacak? Bize biri çattığı zaman olacak. Bu trafikte olacak, komşuluk ilişkilerinde, komşularımızın evlerindeki ilişkilerde, ufak tefek gürültülerindeki anlaşmazlıklardan dolayı burada bir sabır olacak. Dolayısıyla sabır toplumu huzura, mutluluğa götüren bir unsurdur. Sabrı olmayan bir yerde hiçbir şey olmaz. Açlığa sabır, susuzluğa sabır, kavgaya sabır, trafikte sabır… Yani aklınıza gelen her hususta sabrı bize öğretiyor. Suç orantıları açısından istediğimiz seviyede değiliz; ama buna rağmen Ramazan ayında, güvenlik güçlerine sirayet eden ve ulaşan şikâyetlerle ilgili de ciddi azalmalar olduğunu görüyoruz. İnşallah bir aylık bu cömertliğimiz, kardeşliğimiz, sabrımız kısaca medeni insan olmaya hazırlığımı İnşallah Ramazan ayından sonra da devam eder. İnşallah anlayışlı ve medeni bir toplum oluruz.

 

İbadet insana bir şeyler kazandırmalı!

Yapılan ibadetin insanlara bir şeyler kazandırması gerektiğini aksi takdirde o ibadetin amacına ulaşmayacağını aktaran Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammet Gevher, şu ifadelere yer verdi: “Mutlak suretle namaz, kötülüklere engel olur. Zaten bir ibadet size bir şey kazandırmıyorsa; o ibadet amacına ulaşmamış demektir. Cenab-ı Hak bizden bunu istiyor. Namaz, sizin günlük vakit diliminizi, en güzel şekilde kullanmaya alıştırıyor. Hac ibadeti, bakınız burada vakit çok önemlidir. Arafat’ta, tavafta, ziyaret tavafında, Arafat vakfesinde, şeytan taşlamada bir zaman dilimleri var. O zaman dilimini kaçırdığınız zaman 1 yıllık düşünceniz, bunca masrafınız ve emekleriniz zayi oluyor. Arafat’ta öğlen, ikindi ve akşam arası orada bulunmadığı müddetçe Hac ibadetini yapmamış oluyorsunuz. Burada zaman diliminde, Allah için her türlü fedakârlığa katlanma var. Sonra bizim zekâtımız vardır. Zekât: Toplumda aç, kimsesiz kalmaması, hastalandığında doktora gidemeyip de tedavi olamayan, okuma imkânı bulamayan çocukların kalmaması, boynu bükük yetimlerin boynunun doğrultulması ve fakir fukaranın sevindirilmesi; fakirlerin, zenginlerin mallarından alacağı bir haktır. Bunun üzerine gördüğünüz gibi: Zekât Toplumun maddi yaralarını sarmaktadır. Zengin ile fakir arasındaki kardeşlik, dostluk bağını adeta samimi bir şekilde kuruyor. İnsanların birbirlerine karşı kin, haset ve kıskançlıklarından kurtarıyor. Zekâtın böyle bir faydası var.”

 

Gevher: Oruç bir mekteptir!

Ramazan ayında Cenab-ı Hakk’ın, orucu bir mektep olarak nitelendirdiğine dikkat çeken Müftü Gevher, oruç ibadetiyle ilgili şunları söyledi: “Çünkü oruç sizin üzerinize yazıldı, diyor. Çünkü yazmak mektepte olur. Oruç ibadeti, üzerimize yazıldığı zaman o mektebe bakınız neler var? Bir defa sağlık durumu yerinde olan, Buluğ çağına gelmiş vs. oruç tutma imkânları olan kişinin imsakten iftara kadar yeme, içme ve cinsi münasebetlerden, uzak durmaktır, niyetle birlikte! Bu, orucun bir tarifidir. Burada haramları da bırakıyoruz. Bize mubah olan yeme, içme gibi mubah olan şeylerden de uzak duruyoruz. Böylece fakirin, fukaranın, susuzun, açın, 40 derece altındaki amelenin, tarım işçisinin halinden adeta anlar oluyoruz. Çünkü atasözümüz var: Tok açın halinden anlamaz. Bunu, çok iyi bir şekilde tadıyoruz. Orucun ana tarifi. Ama oruç mektebinde daha çok şeyler vardır. Mesela yine sosyal adalet. Zengininin baş, göz sadakası dediğimiz her şahsın eğer belli bir imkâna sahip ise fitre verecektir. Şimdi 70 milyon insanın, 60 milyonu fitre verecek olursa asgari 15 ama bu 100 liradan verenler vardır, 50’den verenlerde vardır. Bakın, toplumda çok büyük bir sosyal yardımlaşma, dini dayanışma ve insani dayanışma oluyor. Bir defa toplumdaki bu maddi yaraları ciddi anlamda sarıyor.”

 

“Tüketim çılgınlığı için Ramazan ayında egzersiz var!”

Günümüz toplumunda tüketim çılgınlığının başını alıp yürüdüğünü ve Ramazan ayında bu kötü alışkanlığa da dur demenin mümkün olduğunu bildiren Gevher, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün toplumda bir merhametsizlik var. Merhamet duyguları bütün dünyada ciddi anlamda azaldı. Sofralardan atılan yemekler, adeta bir tüketim çılgınlığı var. Bu tüketim çılgınlığına da Ramazan ayında bir egzersiz var. Alıştırma var. Az tüketme, israf etmeme alışkanlığı var. Diğer bir taraftan iftar sofralarımız alabildiğine açık. Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam herkese en azından bir damla su ile bile olsa iftar ettirmemizi, yani bir araya gelip paylaşmamızı, yediğimiz yemekten, içtiğimiz sütten tattığımız tatlıdan, etten vs. müşterek olarak herkesin bunu tatmasını istiyor. Bu bağlamda Ramazan ayında bu kardeşlik, duygusu adeta zirveye çıkıyor. Bunun yanında yine toplumda ciddi anlamda kötü alışkanlıklar vardır. Kavga eden bir dünya, birbirlerini öldüren bir dünya… Bırakın birbirini öldürmeyi Cenab-ı Hak insan kalbini kırmayı yasaklamış. Allah iyi insanı Kuran-ı Kerimde şöyle tarif ediyor: Bu insan kibirlenmeden adam gibi yeryüzünde yürüyen, kendisine birisi kavga etmek için çattığı zaman selam, çok da sert olmamak üzere; sen kendi yoluna git, ben kendi yoluma gideyim, selametle git,   diyebilen bir insandır. İşte Ramazan’da bunun adeta egzersizi vardır. Şimdi oruçlu iken Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam şunları buyuruyor: Sizin yanınıza biri gelip kavga etmek isterse; ben oruçluyum, deyin. Yani sakın kavga etmeyin, çeşitli bahanelerle!” (KENAN ONARAN)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x