KSÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonu’nda
gerçekleştirilen 3. Enerji Zirvesi’nin açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr.
Durmuş Deveci yaptı. Konuşmasına 3. Enerji Zirvesi’nin verimli geçmesi
temennisi ile başlayan Rektör Deveci, emeği geçenlere teşekkür etti. “Dilimizde
‘icat çıkarma’ diye bir deyim var. Fakat sizler enerji konusunda icat çıkarın,
üretin. Yeni enerji kaynakları neler olabilir? Var olan enerji nasıl
kullanılabilir? Bu konuda kafa yorun. Çok çalışarak daha iyisini, daha verimli
olanını insanların kullanımına sunabilirsiniz.” diyen Rektör Deveci,
öğrencilere seslenerek “Sizlere çok saçma gibi görünen fikirler, belki çok
önemli buluşların kapısını açabilir. Soru sormaktan, fikirlerinizi açıklamaktan
çekinmeyin. Öğrencilik döneminizi çok iyi değerlendirin.” tavsiyelerinde
bulundu.
Rektör Deveci, “3. Enerji Zirvesi inşallah amacına
ulaşır, verimli olur. Buradan yeni fikirler çıkar.” temennisinde bulunarak
konuşmasını sonlandırdı.
KSÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik
ve Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Rıza Özçalık da kısa
bir selamlama konuşması yaptı. Enerjinin
stratejik önemini vurgulayan Özçalık, refah ve gelişme açısından enerjinin en
önemli konu olduğuna değindi.
Açılış konuşmalarının ardından 4 oturumdan oluşan zirvenin
ilk oturumunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji
Genel Müdürlüğü’nden Yüksek Makine Mühendisi Hüseyin Can Topcan, dünya enerji görünümü,
Türkiye’nin genel enerji durumu, enerji verimliliği temel kavramları, enerji
verimliliği mevzuatı, enerji verimliliği etütleri ve sürdürülebilir / yeşil binalar
konularını içeren sunum yaptı.
Enerji talebini etkileyen ana
faktörleri gelir, nüfus ve gelişmişlik düzeyi olarak
sıralayan Topcan, yapılan araştırmalar sonucunda 2040 yılında dünya nüfusunun 9
milyara yükseleceği, küresel GSYİH’nın %70 artış göstereceği ve küresel enerji
talebinde %90 artış görüleceğinin öngörüldüğünü söyledi. Dünya çapında enerji
sektörüne 2015 ile 2040 yılları arasında küresel ölçekte 68,2 trilyon dolar
yatırım yapılacağının tahmin edildiğini ifade eden Topcan, 2010 yılında yapılan ve 2010-2030 yıllarını
kapsayan çalışmaya göre Türkiye’nin yatırım ihtiyacının 225 milyar dolar ile
280 milyar dolar arasında olduğunu belirtti. Türkiye’de enerjiye talebin her
geçen yıl arttığını ifade eden Topcan, enerjiye talep artışının, gelişme
hızıyla doğru orantılı olduğunun altını çizdi.
Binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel
işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim
hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılmasını amaçlayan
enerji verimliliği mevzuatına ilişkin bilgi veren Topcan, Türkiye’de bu yönde
yürütülen verimlilik çalışmalarını anlattı.
Sürdürülebilir-yeşil
binalar hakkında da katılımcıları bilgilendiren Topcan, sürdürülebilir bina
kavramını, yapının arazi seçiminden başlayarak bütüncül bir anlayışla ve
sosyal-çevresel sorumluluk anlayışıyla tasarlanan, iklim verilerine ve o yere
özgü koşullara uygun, ihtiyacı kadar tüketen, yenilenebilir enerji kaynaklarına
yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen malzemelerin kullanıldığı katılımı teşvik
eden, ekosistemlere duyarlı yapılar olarak tanımladı.
Zirvenin ikinci oturumunda ise Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu’ndan Nükleer Enerji Mühendisi Ali Dede Sadak, nükleer enerji, nükleer
enerjinin kullanım alanları, neden tercih edildiği, nükleer güç santralleri
(NGS) ve Türkiye’de nükleer enerji başlıklarını içeren bilgilendirme sunumunu
gerçekleştirdi.
Nükleer santrallerin çevreye ve
insana zarar verebilecek şekilde kaza yapma riskinin, günümüzde kullandığımız
diğer teknolojik ürün ve süreçlere göre yok denecek kadar az olduğunu ifade
eden Sadak, “Nükleer santrallerin güvenlik değerlendirmeleri, bağımsız
lisanslama kuruluşları tarafından son derece tutucu varsayımlara göre
yapılmaktadır. Santraller, işletmede oldukları sürece sürekli denetim
altındadırlar. Nükleer santraller, olası
en büyük kazanın meydana gelmesi halinde bile çevreye zarar vermeyecek şekilde
tasarımlanırlar. Bu kapsamda, başta gelen güvenlik önlemlerinden biri, reaktörün en ağır kaza koşullarında dahi
radyoaktif maddelerin çevreye yayılmasını önleyebilen koruyucu bir güvenlik
kabuğunun içinde konumlandırılmış olmasıdır.” dedi.
Türkiye’de kurulan ilk nükleer reaktörün 1962
yılında Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezinde kurulan 1MW gücündeki TR-1 Araştırma Reaktörü
olduğunu hatırlatan Sadak, Sinop ve Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer
santrallere ilişkin bilgi verdi. 2010 yılında Türkiye ile Rusya
Federasyonu arasında Mersin-Akkuyu sahasına toplam 4800 MW gücünde 4 ünite
VVER-1200 tipi NGS kurulmasına ilişkin Hükümetler Arası Anlaşma imzalandığını
belirten Sadak, 2013 yılında ise
Japonya ile Sinop sahasına toplam 4500 MW gücünde 4 ünite ATMEA-1 NGS
kurulmasına ilişkin anlaşma imzalandığını söyledi.
Zirve, enerji sektöründe faaliyet gösteren
firma temsilcilerinin sunumlarının yer aldığı 3 ve 4. oturumlarla devam
ederken, üçüncü oturumda EnerjiSA
Proje Müdürü Osman Sağlam, dördüncü oturumda ise Bereket Şirketler Grubu
Bereket Enerji Üretim Anonim Şirketi MENTAŞ Hidroelektrik Santrali İşletme
Müdürü Murat Biçer ve Elektrik-Elektronik Mühendisi Mehmet Can Kaya,
katılımcıları yürütülen enerji çalışmaları hakkında bilgilendirdi.
Konuşmacılar, sunumlarının ardından öğrencilerin konuya ilişkin sorularını da
cevaplandırdı.
3.’sü
düzenlenen Enerji Zirvesi’ne Rektör Deveci’nin yanı sıra Rektör Yardımcıları
Prof. Dr. Fatih Kıllı, Prof. Dr. İrfan Ersin Akıncılar, Mühendislik ve Mimarlık
Fakültesi Dekanı Hüseyin Temiz, KSÜ IEEE Akademik Danışmanı-Fen Bilimleri
Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Şekkeli, Teknokent Yönetici A.Ş. Genel Müdürü
Doç. Dr. Mahit Güneş, KSÜ IEEE Öğrenci Topluluğunun IEEE Türkiye Kardeş Kollar
Projesi kapsamında kardeş üniversite kolu olan Fırat Üniversitesi üyeleri,
akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



YORUMLAR