İyi
huylu miyomlardan rahim ağzı kanserine, aşırı adet kanamalarından cinsel yolla
bulaşan enfeksiyonlara kadar bir dizi hastalık, hiçbir belirti vermeden
ilerliyor. Kısırlıktan yaşam kaybına kadar birçok olumsuz sonuca yol açabilen
bu hastalıkların erken dönemde fark edilerek tedavi edilmesi ise rutin
kontrollerin aksatılmaması ile mümkün oluyor. Bu nedenle kadınların cinsel
açıdan aktif hale geldikleri andan itibaren önceleri yılda bir, daha sonra ise
birkaç yılda bir belirli kontrolleri ve tetkikleri yaptırmaları büyük önem
taşıyor.
Rutin
kontrol, hiçbir yakınması olmayan, kendini sağlıklı hisseden kadının düzenli
olarak yaptırdığı tetkikler anlamına geliyor. Bu kontroller, erken tanı ile
hayat kurtaran kimi ciddi hastalıkların olup olmadığının anlaşılması için
yapılıyor. Acıbadem Adana Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, 15-45 yaş
arasındaki dönemde olduğu kadar menopoz sonrasında da bazı kontrollerin ihmal
edilmemesi gerektiğini söylüyor.
SMEAR testini ihmal etmeyin
Rutin
kontrol denince akla ilk gelen, rahim ağzındaki hücrelerde herhangi bir
değişiklik olup olmadığının görülmesini sağlayan PAP Smear Testi. Rahim ağzı
bölgesindeki hücrelerin sürekli aktivite ve çoğalma içinde olduğunu, burada
değişik yapıda hücrelerin bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar,
sözlerine şöyle devam ediyor: “Hormonal etkilerle bu hücreler büyüyüp
genişleyebiliyor. Böylece aktif değişikliklerin sürekli yaşandığı bu bölge,
anormal gelişimlere de açık hale geliyor. Rahim ağzındaki değişiklikler
özellikle 30’lu ve 40’lı yaşlardaki kadınlar için önem taşıyor. Cinsel yolla
bulaşan virüsler (HPV-Human Papilloma Virus), rahim ağzındaki hücrelere
yerleşerek bu hücrelerde kansere kadar gidebilen değişikliklere yol açabiliyor.
Dünya genelinde cinsel yaşamı olan kadın ve erkeklerde en fazla bulaşan virüs
olan HPV, cinsel yaşamı olan her iki kişiden birinde görülebiliyor. Hastalık,
bu virüsü aldıktan yıllar sonra ortaya çıkabiliyor. Bu virüsle yaşayan kadınlar
tamamen sağlıklı hissediyorlar, bazen 5-10 yıl hiçbir belirti vermeyebiliyor.
Hastalık, kanser aşamasına gelene kadar sessiz, hiçbir belirti vermeden
seyrediyor. Rutin kontrolün önemi burada ortaya çıkıyor. Smear Testi ile rahim
ağzı akıntısından alınan örnek inceleniyor. Hücreler anormal bir aktivite
içinde ise bu fark ediliyor.”
HPV
nedeniyle rahim ağzında kanser öncesi lezyon oluşumu meydana gelebiliyor. Smear
Testi ile bu değişim ortaya konmuşsa, LEEP Yöntemi ile değişim geçiren hücreler
yüzeysel olarak alınıyor. Böylece kansere giden süreç durduruluyor. Smear
Testi’nin ilerleyen yaşlarda da yapılması gerekiyor. Avrupa ülkelerinde 60,
hatta 70 yaşlarına kadar düzenli olarak yaptırılması öneriliyor. Çünkü HPV’nin
kansere yol açması bazen 15-20 yılı bulabiliyor. Kadınların, cinsel
hayatlarının olmaması bu hastalığa yakalanmayacakları anlamına gelmiyor.
Miyom ve kistleri kontrol ettirin
Kadın
hastalıkları açısından önem taşıyan ve kontrol edilmesi gereken diğer noktalar
da miyomlar ve kistler. Miyomlar genellikle rahim bölgesinde oluşup iyi huylu
olurken; kistler, yumurtalıklarda görülüyor ve tehlikeli olabiliyor. Yumurtalık
kanserinin türü, kadının yaşına göre değişebiliyor. Bu hastalığın da erken
dönemde hiçbir belirtisi bulunmuyor. Ancak karın içine yayılmaya başladığında
fark edilebiliyor. Yılda bir kez yapılan jinekolojik ultrason ile miyom ve
kistlerin kontrol edilebilmesi mümkün oluyor.
Düzensiz kanamaları önemseyin
Menopoz sonrası en sık rastlanan kanser türü ise rahim
içi kanseri. Hastalık erken dönemde kanama ile belirti veriyor. Bu nedenle
menopoz sonrası en ufak bir kanamanın dahi ihmal edilmeyip hekime başvurulması
gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, şöyle devam ediyor: “Bu
kanser, en iyi tedavi edebildiğimiz kanser çeşidi. Hasta gecikmezse, erken
dönemde hekime giderse basit bir rahim ameliyatı ile hayatı kurtuluyor. Bu
nedenle menopoz sonrası kadınlarda vajinal kanamaya çok dikkat etmek
gerekiyor.”
30-40’lı
yaşlardaki kadınların adet dışı kanamalara dikkat etmesi gerekiyor. Genellikle
adet kanamalarının fazla olması iyi huylu, adet dışı kanamaların olması ise
kötü huylu nedenlere bağlı olabiliyor. Çünkü rahim, yumurtalık ve rahim ağzı
kanserleri, adet dışında da kanamaya neden olabiliyor.
Vajinal enfeksiyonlara dikkat edin
Düzenli kontroller sadece kanser hastalığının erken
tanısı için önem taşımıyor. Doğum kontrol yöntemi olarak yerleştirilen rahim içi
araçların (spiral) yılda bir kez kontrol edilmesi gerekiyor. Uzun süre kalan
rahim içi araçlar iltihaplanmaya neden oluyor. Bazen de yeri değiştiği için
gebelik meydana gelebiliyor. Rahim içi araç kullanan kadınların adet dışı
kanaması varsa, adet kanaması çoksa ya da kokulu akıntısı varsa hekime
başvurması gerekiyor.
Prof.
Dr. Mehmet Ali Vardar, kadınların anatomik yapı olarak idrar yolu
enfeksiyonlarına açık olduğuna, iyi tedavi edilmeyen bu hastalığın kronik hale
gelmesinin çok ciddi sıkıntılara yol açtığına işaret ediyor.
Kadınların
vajinal enfeksiyonlara karşı da dikkatli olması gerektiğini ifade eden Prof.
Dr. Mehmet Ali Vardar, “Bazen, vajinal enfeksiyonlar çok aktif belirti
vermiyor. Hafif bir akıntı olabiliyor. Kadınlar bunu geçiştiriyor. Aradan bir
süre daha geçiyor, yine benzeri bir durum yaşanıyor. Ancak klamidya adı verilen
bu enfeksiyonlar kadınların tüplerine zarar verdiği için kısırlık nedenlerinden
biri olabiliyor. O nedenle beyaz, kokusuz, renksiz akıntılar hariç her
akıntının dikkate alınması ve tedavisi için hekime başvurulması gerekiyor”
uyarısında bulunuyor.
Kadınların
günlük yaşam kalitesini etkileyen durumların başında aşırı adet kanamaları
geliyor. Aşırı kanamanın, kadınlardaki kansızlığın da en önemli nedenlerinden
biri olduğu biliniyor. Büyük bölümü miyomlara bağlı olsa da bazen hormonlardan
kaynaklanan aşırı kanamalar, kadınlarda yorgunluğa, sinirli bir ruh haline ya
da uyku bozukluğuna yol açabiliyor. Sorunun çözümü için aşırı kanama nedeninin
bulunması ve ortadan kaldırılması yeterli oluyor.
YORUMLAR