Kifoz çocuklarda
çok ciddi psikolojik bozukluğa sebep olabilir
Halk arasındaki kamburluk olarak bilinen Kifoz; aslında
doğamızda var olan doğal kamburluğun ilerlemiş halidir. Hepimiz biliriz ki
sırtımız biraz kambur; belimiz de biraz çukurdur. Sırtta görülen kamburluk
belli bir dereceye kadar doğal kabul edilir. Sırt bölgesi veya sırt bel
bileşkesinde görülen bu kamburluk düzeyi 50 derecenin üzerine çıkarsa kifozdan
bahsedilebilir. Kifoz sadece kozmetik bir problem gibi görülse de aslında
depresyon, okul başarısında düşüş, ebeveynlerle iletişim problemleri, sosyal adaptasyon
gibi çok ciddi psikolojik problemleri de beraberinde getirir.
Özellikle ergenlik
çağında ve erkek çocuklarda daha çok görülüyor
Özellikle ergenlik dönemindeki erkek çocuklarında daha
fazla görülen kifozda omurga büyümesi olması gerektiği şekilde olmaz.
Omurlarımız dikdörtgen şeklindedir. Bu omurların her tarafından eşit büyümesi
sonucu omurga büyümemiz gerçekleşir. Ancak 10 yaş dönemi itibariyle özellikle
sırt ve sırtla belin birleşme bölgesinde şekil bozuklukları başlar. Yani omurga
sırtımızdan tam büyürken, ön tarafımızdan daha az büyüyerek dikdörtgen değil
üçgen şeklini alır. Bu durumda çocuk dik durmayı başaramaz. Bazı sırt ağrıları
olabilir. Şekil bozukluğu 15-16 yaş döneminde belirginleşir ve ne yazık ki
16-17 yaş civarında doktora gitmeye ihtiyaç duyulur. İşte bu dönemde çocuğun
sırtındaki kamburluk görülür hale gelmiştir.
Klinik muayene ve
röntgen ile tanı konulabiliyor
Klinik muayene ve basit bir röntgen incelemesiyle
çocuğunuzda görülen kamburluğun kemiksel bozukluk mu yoksa duruş bozukluğu mu
olduğu bulunabilir. Burada ailelere çok önemli bir görev düşüyor. Özellikle
çocukluk çağında ebeveynlerinizin ‘Çocuğum düzgün dur, kamburun çıkacak’ gibi
sözlerine maruz kalmış olabiliriz. Aslında bu yönlendirme doğrudur. Eğer çocuk
düzgün durması konusunda uyarıldığında doğru bir duruş alarak bunu
koruyabiliyorsa bu kamburluk geçici bir durumdur. Ancak doğru durmaya çalıştığı
halde pozisyonunu koruyamayarak eski haline dönüyorsa bunun mutlaka dikkate
alınarak bir uzmana başvurulması gerekir. Kifoz, duruş bozukluğudur zamanla
düzelir diye dikkate alınmazsa ilerler. Ameliyat dışı yöntemlerle çözülebilecek
bir problem; ancak ameliyatla çözülebilir bir problem haline gelir. Dolayısıyla
ebeveynlerin çok daha dikkatli olması gerekir.
Nasıl tedavi ediliyor?
Kamburluk tanısı konulduktan sonra derecesine göre tedavi
planı belirlenir. Kamburluk ameliyatsız tedavi yöntemleriyle kontrol altına
alınarak düzeltilebilecek durumdaysa; egzersiz, duruş öğretme, kas güçlendirme,
karın ve sırt kaslarının güçlendirilmesi, mekik, ters mekik ve şınav
hareketlerinin yapılması, bunların gün içerisinde tekrarlanması gibi fizik
tedavi uygulamalarının devreye girdiği bir düzenlemeyle hastalık takibe alınır.
Ama bütün bu egzersiz ve fizik tedavi hareketleri uygulandığı halde istenilen
sonuca ulaşılamıyor ve eğriliğin derecesinde artış devam ediyorsa korse
tedavisine başlanır. Korse tedavisi, önemli, zor ve dikkat gerektiren bir
tedavidir. Kamburluğun yeri ve derecesine uygun korse, korse teknisyeni ve
omurga cerrahının ortak çalışmasıyla belirlenerek kişiye özel tasarlanır. Bu
korselerin kamburluğun derecesine göre, iskelet büyümesi tamamlanana kadar
10-20 saat aralıksız takılması gerekebilir. Kişiye özel ve uygun koşullarda
kullanılan bir korse hastalığı ameliyata gerek olmadan düzeltebilir. Ancak
korseye rağmen düzelmeyen bir kamburluk söz konusuysa cerrahi müdahale gerekir.
Ülkemizde ne yazık ki kifoz, duruş bozukluğudur geçer gibi yanlış bir algıyla
değerlendirildiği için hastalar genellikle 16-17 yaş civarında kamburluk gözle
görülür hale geldiğinde doktora gitmeye ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla ameliyat
bu tür hastalıklarda 16-18 yaş döneminde olur. Dileğimiz ameliyata gerek
olmayan bir dönemde kifozu yakalayabilirsek ameliyat dışı tedavi yöntemleriyle
gerekli tedaviyi yapmaktır. Günümüzde gelişen anestezi teknikleri ve yoğun
bakım üniteleriyle, ameliyatlardaki komplikasyon riski %2’lerin altına
düşmüştür. Ameliyat sonrası hareketlilik, kamburluğun derecesi ve bulunduğu
bölgeye göre değişir. Omurganın vida yerleştirilen bölümünde hareket iptal
edilmiş olduğu için kifoz ameliyatı ne kadar erken dönemde yapılırsa hareket
serbestliği de o kadar sağlanmış olur. Mümkün olan en kısa mesafeyi içerecek
şekilde ameliyat yapılarak hastanın hareket alanı kısıtlanmamaya çalışılır.
Ameliyattan bir gün sonra hasta kaldırılarak yürütülür ve gün geçtikçe hareketi
artırılır. Kullanılan vidalar çok kuvvetli olduğu için çok nadir vakalar hariç
korse kullanılmaz. Hasta, yüzme, bisiklet gibi sportif faaliyetlere 4-6 ay
içerisinde başlayabilir.
Kifoz tedavi
edilmezse nelere neden olabilir?
Kifoz zamanında müdahale edilmediğinde sadece bel ve sırt
bölgesini değil; iç organları da olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Kifoz
hastası olup gerekli tedaviyi görmeyen kişilerde yaş ilerledikçe göğüs kafesi
deforme olarak kalp ve akciğerleri sıkıştırmaya başlar. Yeterli oksijen
alışverişini engelleyerek kalbin kanı pompalama hızını da yavaşlatır ve bütün
organları olumsuz etkilemeye başlar. Kifoz bel bölgesindeki çukurluğu da
artırdığı için ilerledikçe belin esnekliğini azaltarak; bel fıtığı, sırt
fıtığı, omurgayı dik tutan kaslarda kas ağrıları, kireçlenmelere de zemin
hazırlar.
Çocuklarımızı
kifozdan korumak mümkün mü?
• Çocuğunuzun kendi ağırlığının %8-10’unu (4-6 kg)
geçmeyen sırt çantaları kullanmasına dikkat edin.
• Çantasını sırtının orta kısmında taşımasını sağlayın.
• Çanta askılarını sırt bölgesinin aşağısına inmeyecek
şekilde ayarlayın.
• Çantaları tek omzunda değil; çift omzunda, desteğini
sırtının ortasına gelecek şekilde takması konusunda uyarın.
• Dik durmasını sağlamak için evdeki çalışma ortamını
düzenleyin. Yaş ve gelişimine uygun bir çalışma masası ve sırt desteği olan
sandalye seçin.
• Masa başında çalıştığı sürede doğru pozisyonda
oturduğundan emin olun.
• Ders çalıştığı süre boyunca 30-45 dakikada bir mola
vererek esneme, gerinme gibi egzersizler yapmasını sağlayın.



YORUMLAR