Daha önce kendisi ile yaptığımız röportajda “Hedefim Kahramanmaraş’ımız nasıl madalyalı bir şehir ise olimpiyatlardan da Bayanlarda bir madalya almak istiyorum ve bu konuda da bir tarih yazmak istiyorum” ifadelerini kullanan Milli Güreşçi Cengiz Karakız, “Bize bu gururu ve mutluluğu yaşattığı için hem ülkemize hem Kahramanmaraş’a böyle bir başarı getirdiği için öncelikle sporcumuzu kutluyorum. Kenger Spor Kulübü sporcusu olarak babası Süleyman Kenger ile aynı zamanda ilk antrenörleri 2011 yılında bu antrenörlüğe başladım. Daha önce de birçok milli takımlarda görev aldım. Güreş Eğitim Merkezi’nde hizmetler yaptım. Daha sonra da Göksun Kenger Spor Kulübünde antrenör olarak bayanlarımızı çalıştırmaya başladım. Hem Büşra Kenger hem de Merve Kenger gibi diğer birçok sporcunun başarılarının altına imzasını attım. Geçen yılda dünya ikincisi oldu, Büşra Kenger Avrupa ikincisi olmuştu. Büyük bayanlarda Avrupa ve dünya da madalya almak kolay değil. Planlı ve programlı çalışarak hedefimizi belirledik. Hedefimiz 2016 olimpiyatları ve Los Angeles’da bir dünya şampiyonasında ilk 5’e girerek amacımız olimpiyat vizesini almak. Kahramanmaraşlı olarak tarihe imza atmış oluruz. Desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“OLİMPİYATLARA HAZIRLANIYORUZ”
Bakü de düzenlenen Avrupa Oyunlarında, Bayan Güreşinde alınan derecenin kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Mili Güreşçi Cengiz Karakız; “ İlk defa birinci Avrupa Oyunları diye geçen Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılan Avrupa oyunlarında Türk milli takımımızı temsil eden 53 kiloda Merve Kenger büyükler kategorisinde Avrupa 3’üncüsü oldu. Merve, hedef koyan, çalışmalarını aksatmadan devam eden disiplinli bir sporcudur. Bu hedef koymasıyla birlikte adım adım başarıya giden yolda birçok dereceler elde etti. Disiplinli ve özverili çalışmalarıyla da yoğun katılımın olduğu Avrupa oyunlarında 3’üncü oldu. Dünya da hedef koymuş ve başarılı olmuş çok zorlu rakipleri vardı. Buda azmin zaferi. Türk kadınının neler yapabileceğini güreşte de ortaya koyan bayanlar güreşte Kahramanmaraş’ta ilkleri gerçekleştiren Merve Kenger oldu. Şimdi ise önümüzde Olimpiyatlar var. Olimpiyatlara hazırlanıyoruz. İnşallah olimpiyatlara katılıp ülkemize yine bir ilki yaşatacağız. İlerleyen süreçte Los Angeles’da bir dünya şampiyonası var. İlk 5’e giren olimpiyat vizesini almış oluyor. Bizde orada olimpiyat vizesini almak istiyoruz. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“TARİH YAZMAK İSTİYORUZ”
Bir ara Güreş sporunu bıraktığını ama kendisine gelen yoğun talep doğrultusunda eski takım arkadaşı Süleyman Kenger ile birlikte Bayan Güreş takımıyla yola tekrar çıktığını ifade eden Karakız; “Tabi ki Benim hedefim Kahramanmaraş’ımız nasıl madalyalı bir şehir ise olimpiyatlardan da Bayanlarda bir madalya almak istiyorum ve bu konuda da bir tarih yazmak istiyorum. Bu işe yıllarımı verdim. Çok emek verdim. Aslında ben bu işi bırakmıştım ama Tekrardan bu yetenekli kızlarımızı görünce Kulüp başkanı aynı zamanda kızlarımızın babası olan ve benim eski takım arkadaşım Süleyman Kenger ile birlikte bu kızlarımızın da Avrupa ve Dünya olimpiyatlarından madalya getirmeleri memleketleri memleketimiz açısından Göksun açısından çok iyi oldu. Kahramanmaraş’ımızın adını dünyaya duyurduk. Bundan dolayı çok mutlu ve gururluyum. Bu mutluluğu ve bu gururu bize yaşattıkları için gerçekten sporcularımla övünüyorum” dedi.
“BU SPORU ERKEKLER BİLE ÇOK ZOR YAPIYOR”
Gazetemiz spor muhabiri İlker Yiyen’in “Bayanlarda yakalanılan başarı inkar edilemez, Bu spor bayanlara göre çok ağır bir spor değil mi?, Siz bayanlarda bir başarı yakalayarak bir ilke imza atmışınız tarih yazmışınız, bu sizin için bir başarı değil mi?” sorusu üzerine Mili Güreşçi Cengiz Karakız; “İnanın Güreş çok zor bir spor Özellikle bayanlar açısından çok zor bir spor, emek isteyen bir spor. Bu sporu erkekler bile çok zor yapıyor. Ata sporumuz. Spor bir bilim dalıdır. Antrenörlükte spor adamının işidir. Allah her kese bu sporu yapmayı nasip etmez. Ben bu sporcularımı başarılarından dolayı kutluyorum. Benim hedefim 2016 olimpiyatlarında Bayanlarda takıma girmenin mücadelesini veriyoruz. Bu planlı, programlı, projeli çalışmalarımızla bu olimpiyat vizesini almak için çok iyi bir şekilde özveri ile çalıp Türkiye’mizi, Kahramanmaraş’ımızı, Göksun’umuzu olimpiyatlarda temsil etmek. Bu nedenle ben yakalanılan bu başarıyı küçümsemiyorum ama daha büyük başarılar yakalayacağıma inanıyorum. Bu nedenle tarih yazmaya hazırlanıyorum. Tabi bu sadece benle olacak bir şey değil. Bu bir ekip işidir” dedi.
“BEN BİLE BAYANLAR GÜREŞ YAPAMAZ DÜŞÜNCESİNDEYDİM”
Yıllardır Güreş’e büyük emekler verdiğini ifade eden Mili Güreşçi Cengiz Karakız; “Ben Antrenör olarak Bayanların Güreş yapacağına sıcak bakmıyor hatta Bayanlar güreş yapamaz düşüncesindeydim. Bu kızları görünce bütün düşüncelerim değişti” dedi.
Bayan Güreş takımı çalıştırmasından dolayı ilk başlarda çok tepki aldığını ifade eden Karakız; “Daha önce Spor camiası, güreşçiler, hatta ben bile antrenör olarak bayanların Güreş’te ne işi var dedim. Olmaz dedim, yakışmaz dedim, bayanlar güreş yapmaz dedim, yanlış anlaşılır, yanlış bakılır dedim. Güreş Fizyolojik olarak farklı çünkü. Bayanların vücudu daha narin olduğu için. Güreş iki kişinin mücadelesi. Bayanlarda da bu aynı güreşin ana felsefesi böyle. Tabi ki burada biz antrenörlerin işi çok zor. Bayanlarla çalıştığı için. Çünkü bayanları belli bir seviyeye getirmesi için antrenörlerin tecrübesinden veya şampiyonasından dolayı bayanlara önlerinde bir model olması gerekiyor. Bu işi severek yaptığın zaman bu işi sporcu da severek yapıyor. Bu işi sporcu da sever, antrenörde severse bu işte başarıyı yakalarsın. Çünkü bu işin ahlaki değerleri bu işin içerisinde olacak. Kurallar içerisinde olacak. Saygınlık olacak. Yoksa herkes bayan sporcu çalıştırmama tepki gösterdi. Sen dedi yıllardır mili takım çalıştırdın hocam, Avrupa dünya şampiyonu çıkardın, Güreş Eğitim merkezi çalıştırdın, senin kızlarla ne işin var diye benim sporcularım dahi tepki gösterdi. Göksun halkından bile tepki aldım. Ama şimdi Göksun halkı bu güreşçiler sayesinde kaynıyor. Bu konuda bize Göksun Belediye Başkanı Hüseyin Coşkun Aydın ve Göksun Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan Beyler bize çok büyük destek veriyorlar. Bizler onların desteği ile motive oluyoruz. O kadar çok halk seviyor ki bayanlar antrenmanlara geliyor. Anneler çocukların elinden tutup spor salonuna getiriyor. Çünkü artık Göksun’u dünya tanıdı. Göksun’a Avrupa ve Dünya’da madalya geldi. Kahramanmaraş’ımıza da gelecek inşallah” dedi.
“KAFAMIZ RAHAT OLSA DAHA ÇOK BAŞARILI OLURUZ”
Elde ettikleri başarıyı zor şartlar altında çalışarak kazandıklarını belirten Karakız; “Maalesef çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Nerede boş yer var, nerede salon boş, nerede minder boş oraları takip ediyoruz. Mevcut olan salonlarımızda diğer kulüplerimiz çalışıyor. Tabi ki kızlarımız geldiğinde bir bölüm alıyoruz. Sağ olsun o konuda yetkililer bizi boş çevirmiyor. Ama keşke kendimize özel ayrı kulüplere has özel antrenman salonlarımız olsa daha iyi olacak ama burada sadece antrenman salonundan ziyade bu sporculara her konuda psikolojik destek lazım. Mesela malzeme konusunda sıkıntı yaşıyoruz, beslenme konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Çocuklara harçlık veremiyoruz. Çocukların antrenmana geliş- gidişleri bir sorun. Onu evinden almazsan Ailesi onu göndermiyor. Hiç kimse 10-12 yaşındaki çocuğunu kapalı spor salonuna göndermiyor. Göndermekte zorluk çekiyor. Ailelerin çoğu Asgari ücrete tabi aileler. Çocukların geliş gidiş masrafları onlar için ağır bu nedenle bu çocukların maddi olarak desteklenmesi lazım diye düşünüyorum. Bizim bu tür işlere kafa yormak yerine işimize kafa versek daha çabuk başarıya ulaşırız. Kafamız rahat olmamasına rağmen bütün sıkıntılara rağmen bu başarıyı yakalamamız bizi mutlu ediyor” dedi.
YORUMLAR