Yücel yaptığı yazılı açıklamada, terör olaylarının kim
üstlenirse üstlensin azmettiricisinin aynı olduğunu belirtti.
“Kendi çıkarları için enerji kaynakları ve enerji nakil
yolları üzerinde bulunan Afganistan'ı, Irak'ı, Pakistan'ı, Libya'yı, Yemen'i,
Suriye'yi ve daha birçok ülkeyi iç savaşa sürükleyen ya da terör örgütlerinin
hedef tahtası haline getiren emperyalist akıl elbette Türkiye'nin de kaosa
sürüklemesini istemektedir. Bunun bir komplo olmadığı, terör örgütlerinin
silahlarının, patlayıcıların, kullandıkları teknolojinin ve lojistiğin izleri sürüldüğünde ayan beyan ortaya
çıkmaktadır” diyen Yücel şöyle konuştu: “ Dünyada bir sömürü düzeni vardır ve
toplam nüfusun %1'i geri kalan %99'undan daha zengindir. Bu zenginlik çalışarak
elde edilmiş bir zenginlik değildir. Gelir dağılımındaki bu adaletsizliğin
temelinde somürgecilik, yağma ve talan vardır. Ellerindeki kitle imha
silahlarının verdiği orantısız güç ile dünyanın jandarmalığına soyunanlar bu
sömürü sisteminin devamı için he türlü yola başvurmaktadırlar. Ütülü beyaz
gömlekleri ve boyalı ayakkabıları, gören gözler için ellerindeki kanı gizlemeye
yetmemektedir. Buna rağmen, binlerce ekranla, on binlerce portalla, yüz
binlerce matbuatla, kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gösterip, dökülen bütün
kanın tetikçilerin üzerinden konuşulması uğraşı içersindedirler.
TÜRKİYE’Yİ
PARÇALAMAK İSTEMEKTEDİRLER
Emperyalist akıl, Irak ve Suriye'den sonra Türkiye'yi iç
savaşa sürüklemek ve parçalamak istemektedir. Yöntem olarak da Türk-Kürt,
Alevi-Sünni, laik-antilaik, sağcı-solcu, asker-sivil, kadın-erkek hangi
farklılık varsa bunların her birinden bir çatışma zemini oluşturmanın peşindeler.
İşte Anadolu Gençlik Derneği en başından beri bu sürecin farkında olan,
ırkçılık ve mezhepçilik tuzağına düşmeyen, şiddet ve terörün her türlüsünü
reddeden, kin ve nefret söyleminden uzak duran, yaptığı çalışmalarla iyilik ve
güzelliğin kelimelerini taşıyan ve bu coğrafyanın bütünlüğünü savunan gönüllü
bir kuruluştur.
Anadolu Gençlik Derneği, Müslüman olsun ya da olmasın
bütün insanların birbirlerinin haklarını gözeterek yaşayabileceklerine
inanmaktadır ve böyle bir dünyanın kurulmasının gayreti içersindedir. Bu inanç
ve gayretin temelinde en başta kendinden olmayanların haklarını gözetme kaygısı vardır. Ülke genelinde 81 ilde 600 noktada yaptığımız
Mekke'nin Fethi Programlarında biz sadece fethin kronolojisini konuşmadık.
Tarihi değerlendirirken de kronolojinin bir öneminin olmadığının da zaten
farkındayız. Bu programlarda verilen en önemli mesaj, emperyalist aklın
tuzağına düşmemek olmuştur. Sünni-Şii, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Arap-Farisi,
Müslüman-gayri müslim bu coğrafyanın insanının birlikte yaşayabileceği vurgusu
olmuştur. Fethin, kalpleri kanatma değil, kalpleri iyilik ve güzelliğe açma
olduğu vurgulanmıştır. Şiddetle, terörle ve nefret söylemi ile ancak
emperyalizme taşeronluk yapılacağı belirtilmiştir. Irak ve Suriye'nin Büyük
İsrail için hazırlandığı anlatılmıştır.
ANADOLU GENÇLİK
DERNEĞİ'NİN TERÖR VE ŞİDDET OLAYLARI KARŞINDA TUTUMU GAYET NET BELLİ
Anadolu Gençlik Derneği'nin terör ve şiddet olayları
karşında tutumu gayet net belli iken ve bu çizgi toplumun çok farklı kesimleri
tarafından takdir edilirken bazı çevrelerin Derneğimizi şiddet olayları ile
ilintilendirmesi kabul edilemez. Bu eğer bilinçsiz bir tavır ise bizi
tanımamalarındandır, bir iletişim eksikliği vardır, bizim bu kişilere ulaşmamız
ve kendimizi anlatmamız zaten görevimizdir. Fakat bu suçlamalar bilinçli bir
şekilde yapılıyorsa, bunun arkasında mutlaka ama mutlaka emperyalist akıl
vardır ve yapılmak istenen bu coğrafyanın insanları arasında düşmanlık
büyütmektir.
AJANLIK
YAPMAKTADIRLAR
Bizim asla tasvip etmediğimiz, beş altı yıl önce meydana gelmiş talihsiz bir olayın görüntülerini üstelik bir de barış ve kardeşlik ortamı adına bilinçli bir şekilde her yıl ısıtıp ısıtıp yeniden paylaşmak emperyalizmin kültür ajanlığıdır. Sevgi ve kardeşliğin kağıt üzerinde değil kalplerde olduğuna inanmışlığımız sistemli ve art niyetli olarak bizi şiddet olayları ile ilintilendirmeye çalışanlara karşı hukuki süreçleri işletmeyeceğimiz anlamına da gelmeyecektir. Bu tür çirkin ithamlara rağmen biz, toplumu germenin, kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın değil bilakis farklılıklarımızla birlikte merhamet ve adalet eksenli bir dünya kurmanın gayretinde olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin güzel insanları, kin ve nefret duygularını kabartmak, toplumu ve siyaseti emperyalizmin istediği yere çekmek olan terör saldırılarına da yalan haberlere de itibar etmeyecektir. İyinin, güzelin, doğrunun, faydalının ve adaletin ekseninde birlikte yaşamak mümkündür. Bu ülkenin güzel insanları emperyalizmin tuzaklarını boşa çıkaracaktır.



YORUMLAR