Çiftçilerin daha fazla para kazanma veya günü kurtarabilmek için ikinci ürüne yoğunlaştığını belirten Dulkadiroğlu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, toprağın yeterince dinlenememesi nedeniyle topraktaki verimin düştüğünü söyledi. Çetinkaya, “Su olmasa da çiftçilerimiz, emeklerinin karşılığını almak için ikinci ürün diye tabir ettiğimiz soya, salatalık, domates ve acur gibi ürünlerin ekimini yapıyor. Kavun karpuz gibi suyu az isteyen ürünler tercih ediliyor. Çiftçimiz,toprağını nadasa bırakmaz oldu” dedi.
Olumsuz hava şartları, tarımsal ürünlerin getirisinin düşmesi gibi nedenlerle çiftçiler, ikinci ürüne yoğunlaştı. Bu da toprağın her geçen gün daha da yorulmasına ve verimsizleşmesine neden oluyor. Verimsizleşen toprak da gübre zoruyla ürün veriyor.
Çiftçinin toprağını yıl boyu işlemesi nedeniyle toprakların artık yorgunlaştığını ve verim kaybı yaşadığını kaydeden Dulkadiroğlu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, şöyle konuştu: “Yorgunlaşan toprağımızda artık gübre zoruyla, kimyasallar zorunluluğuyla ürün vermeye başladı. Tabii çiftçilerimiz, yorgun olan toprağa her geçen gün daha fazla gübre kullanmaya başladı. Bu da onlar için maliyet artışı demek. Burada aslında çiftçi para kazanıyormuş gibi gözükse de toprağa fazla gübre atıldığından fazla tımar edildiğinden kazanmış olduğu parayı da tekrar gübre olarak veya zararlılarla mücadele olarak, ot olarak tekrar geri aslında harcıyor. Tabii çiftçide bir mahsulden para kazanamıyor. Tarla boş durmaktansa; ne verirse Allah bereket versin,deyip, ikinci ürünleri tercih ediyor.Çiftçilerin ikinci ürünü tercih etmeleri, toprağı fazla işlemelerinedeniyle toprağın mineral yapısı ve doğal dengesinin bozulduğunu ifade eden Çetinkaya, şu değerlendirmelerde bulundu: “Nasıl insanların dinlenmeye istirahat etmeye ihtiyacı varsa toprağında dinlemeye ve istirahatetmeye ihtiyacı var. Ama tabi kimyasal gübre ile toprağımızı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Her geçen gün her geçen yıl aslında mesela geçtiğimiz yıllarda 60 kg gübre atarken artık bu son günlerde yani bu yıllarda çiftçiler 80 kg gübre kullanmaya başladılar. Mısıra 100 kilo civarında gübre atmaya başladılar. Önümüzde ki yıl toprağın ihtiyacı biraz daha fazla olacak. 100 kilo gübre yine yetersiz olacak. Bir sonraki yıla 110 ile 120 kilo gübre olarak çıkacak. Bu sefer verim alabilmek içinde toprağa kimyasal atıyoruz. Yani gübrelemeyi daha fazla yapıyoruz. Ama çiftçi bir üründen para kazanamıyor.İkinci üründen ne kalırsa; 3 lira 5 lira Allah bereket versin, diye toprağı sürekli çalıştırıyoruz.”Toprağın önceleri yıl içinde 6 ay işlenip 6 ay dinlenmeye bırakıldığına dikkat çeken Ziraat Odası Başkanı Çetinkaya, şimdilerde toprağın dinlenmesine fırsat olmadığını dile getirerek şu ifadelere yer verdi: “Buğdayımızı ektikten sonra geçmiş yıllarda toprağı sürekli nadasa bırakıyorduk. O dinleniyordu. Toprak bir 6 ay çalışır 6 ay istirahat ederdi. Ama simdi 6 ay buğday ekilip tekrar geri bunun 5 ayına tekrar ikinci ürün olarak veya ikinci ürün olarak mısır veyahut soya veyahut yerine karpuz, acur gibi ürünler ekiliyor. Tabii buda tarlayı yoruyor. Çünkü tarla hiç boş kalmamış oluyor 6 ay ekili ürün varken 6 ay boş duruyordu. Tarlamızda boş kaldığından dolayı birçok zararlı ot gözükmüyordu,ölüyordu.Ama şimdi tarlalarda son derece aşırıortamda da otlarla da zararla mücadele içinde ekstra para harcıyor çiftçi. Belki mineral yapıdaki dengeler değişiyor ama bununla beraber gübreye ihtiyaç duyuluyor. Gübrede bu sefer maliyeti arttırıyor. Çiftçimiz için gübreleme uygulaması sürekli gübre ile besin vermiş oluyoruz.” (KENAN ONARAN)
YORUMLAR