Ünal: “Bir garip CHP ile karşı karşıyayız”

Ünal: “Bir garip CHP ile karşı karşıyayız”

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal; “Türkiye'nin sınır güvenliğini ve terör örgütleriyle mücadeleyi konuştuklarını, bütün bu durumlarda Türkiye'nin olağanüstü halini tartışan bir garip CHP ile karşı karşıyayız” dedi.

21 Ocak 2018 - 04:30

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin güney sınırının aynı zamanda NATO'nun güney sınırları olduğunu belirtti.

NATO'nun en büyük müttefiki olan ABD'nin, bu sınırları korumak için bir terör unsurunu, sınır güvenlik birimi olarak kullanmasının düşünülemeyeceğini vurgulayan Ünal, "Bu hiçbir makul izahla açıklanabilecek bir şey değil. Tam anlamıyla saçmalık. Bu konuda Amerika'nın ciddi bir kafa karışıklığı içinde olduğu görülüyor." diye konuştu.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyi konusunda aldığı pozisyonun önemine işaret eden Ünal, "Biz Türkiye'nin sınır güvenliği konusundaki tavrımızı açık bir şekilde ortaya koyduk. Burada bir terör koridoruna asla izin vermeyeceğimizi ifade ettik. Afrin ile ilgili duruşumuz ve tavrımız son derece net." dedi.

Mahir Ünal, Türkiye'nin buradaki kararlılığını Amerika'nın görmüş olmasını temenni ettiklerini belirterek, "Açıkçası Amerika'da ciddi bir kafa karışıklığı olduğu görülüyor.  Amerika'nın bu konuda daha net davranmasını, tek bir sesle konuşması gerektiğini düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

 

 "SADECE AFRİN İLE SINIRLI DEĞİL"

Sadece Afrin'de değil Türkiye sınırları içinde de PKK'lı teröristlerin Amerikan silahları kullanıldığına dikkati çeken Ünal, şu ifadelere yer verdi:

"Bizim pozisyonumuzda bir değişiklik yok. Fırat'ın batısı ve doğusuyla ilgili görüşümüzü son 3 yıldan beri açık bir şekilde paylaşıyoruz. Biz bugün kalkıp da biz Afrin'e operasyon yapacağız demedik. Sınır güvenliğimiz açısından bir tehdit gördüğümüzde buralara müdahale ederiz dedik. Afrin'de gördüğümüz bazı güvenlik tehditlerine binaen Türkiye, kendi sınırlarını ve iç güvenliğini sağlamak için buralara, yerini, zamanını ve gününü kendisi belirleyecek şekilde operasyonu yapar. Bunu da biz hem Amerika'ya hem de bölgedeki diğer aktörlere deklare ettik. Bu da sadece Afrin ile sınırlı değil, bizim bölgede sınır güvenliğimiz için tehdit oluşturan her unsura dönük bu operasyonları yapacağımızı biliyorlar."

 

"BURASI BİRİLERİNİN OYUN ALANI DEĞİL"

Amerika'nın kafa karışıklığını gidermesi gerektiğini dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

"Burası birilerinin oyun alanı değil. Burası bizim evimiz, mahallemiz. Biz Türkiye olarak da burasının güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Ben şunu da anlamakta zorlanıyorum. Bütün bunlar yaşanırken, Türkiye kendi sınır güvenliğini sağlamaya çalışırken, içeride birileri sanki başka ülkeden misafir gelmiş gibi bütün bu sorunlardan bigane bir dil kullanıyor, bu da pek anlaşılabilir bir durum değil açıkçası."

 

"SONUÇTA BİZ İTTİFAKIN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ"

MHP ile AK Parti arasındaki ittifaka ilişkin soru üzerine Ünal, ittifak meselesinin teknik bir konu olmaktan ziyade, milli bir mesele olduğunu belirtti.

Birilerinin, "MHP ile ittifak yapıyorsunuz. Bu durum Kürt vatandaşlarımızı tedirgin etmez mi?" şeklinde ifadelerinin bulunduğunu anımsatan Ünal, burada milliyetçi söylemden bahsetmediklerini vurguladı.

Ünal, ülkenin milli ve yerli unsurlarının, ülke güvenliği söz konusu olduğunda birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, tüm yerli ve milli unsurlara ülkenin güvenliğiyle ilgili konularda birlikte hareket etme çağrısında bulundu.

AK Parti ile MHP arasındaki ittifak görüşmelerine gelecek günlerde başka partilerin katılıp katılmayacağı sorusu üzerine Ünal, "Bunun önü de yolu da açık. Sonuçta biz ittifakın önünü açıyoruz. Biz sadece AK Parti-MHP ittifakı değil, aynı zamanda siyasi partilerin ittifak yapabilmelerinin önünü açacak bir düzenlemeyi de gerçekleştiriyoruz." dedi.

Milli mutabakatın kurucu iki partisinin AK Parti ve MHP olduğunu dile getiren Ünal, "Biz öncelikli olarak bu ittifakı, 2019 ile sınırlı görmüyoruz. Bunu bir milli mutabakat meselesi olarak görüyoruz. Genel Başkanımızın her zaman ifade ettiği tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu üst hassasiyetlerde herkesi siyasi görüş ve düşünce farkı gözetmeksizin milletine, bayrağına, vatanına sadakatle bağlı olan, devletinin bekası için dua eden herkesi biz bu mutabakatın içinde görüyoruz." açıklamasında bulundu. 

 

"BİR GARİP CHP İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun açıklamaları ve tweetlerinin tartışma ortaya çıkardığı anımsatılarak, CHP'nin Kaftancıoğlu'na yönelik tutumuna ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Ünal, uzunca bir süreden beri CHP'yi takip ettiklerini söyledi.

Konuya ilişkin bir kitabın da yakında çıkacağını söyleyen Ünal, "Ben özellikle 'Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si' diyorum, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonraki CHP'nin davranışları, söylemi, eylemi, tercihleri, siyasi pozisyonu daha önceki CHP ile uzaktan, yakından ilgisi yok. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin ne Mustafa Kemal Atatürk ile ne sonraki dönemdeki Cumhuriyet Halk Partisinin hassasiyetleriyle uzaktan, yakından bir ilgisi yok." diye konuştu.

 

Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kemal Kılıçdaroğlu CHP'sinin özelliklerine baktığımızda, sokak çağrısı yapan, isyan çağrısı yapan, meşruiyet tartışması yapan ve zaman zaman iç savaş çığırtkanlığı yapan, Türkiye düşmanı lobilerle, Türkiye karşıtı yapılarla iş birliği yapmaktan hiç çekinmeyen, kendi içinde PKK'lı, DHKP-C'li, FETÖ'cü unsurları da adeta besleyen ve bu unsurların da zaman zaman sözcülük yaptığı, yani PKK, DHKP-C, FETÖ ile ilgili çok rahat bir şekilde konuşan unsurları kendi içinde barındıran bir CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı için yarışan iki adayına baktığınız zaman ne görüyorsunuz? Şu olabilir, adaylardan bir tanesi kendi ülkesinin, devletinin yanında durur, meşruiyetin yanında durur. Şimdi adayın bir tanesi bir gün önce yaptığı açıklamada iç savaş çağrısı yapıyor, insanları sokağa çağırıyor, öbürü devleti 'seri katil' olarak tanımlıyor."

 

CHP'nin tercihlerine ve bugünkü pozisyonuna bakıldığında neye hazırlandığının görülebileceğini ifade eden Ünal, "CHP'nin hazırlandığı şey en başından itibaren, sandık, diyor ki 'Seçimlerin meşruiyeti yoktur, Cumhurbaşkanı'nın meşruiyeti yoktur', 'Kendini Mecliste yakacağına, git sarayın önünde yak, hatta sarayı da yak.' Bakıyorsunuz başka bir CHP milletvekili 'Sarayı senin başına yıkarız, Cumhurbaşkanı meşru değildir, cumhurbaşkanlığı seçimi meşru değildir.' Şimdi meşruiyet krizi çıkaran, sokağı hareketlendirmek isteyen, 'Yargı meşru değil, polis meşru değil, 15 Temmuz zaten darbe değil, 20 Temmuz darbe' diyor. Anayasa'nın amir hükmüne göre ve Meclis İç Tüzüğü'ne göre grup başkanvekilleriyle istişare edilerek ilan edilmiş bir olağanüstü hali darbe olarak niteliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Program boyunca Türkiye'nin sınır güvenliğini ve terör örgütleriyle mücadeleyi konuştuklarına dikkati çeken Ünal, "Bütün bu durumlarda Türkiye'nin olağanüstü halini tartışan bir garip CHP ile karşı karşıyayız." dedi.

 

Mahir Ünal, "Sizce CHP, Kaftancıoğlu konusunda ne yapmalı?" soru üzerine şunları kaydetti:

"Bu onların iç meselesi. Kaftancıoğlu'yla ilgili lüzumundan fazla gündeme geldiğini düşünüyorum. Kaftancıoğlu'yla ilgili meseleyi CHP'nin iç meselesi olarak görüyorum ama bir siyasetçi olarak da, Kaftancıoğlu profilinde bir kişinin CHP gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinin il başkanı olmasını ben açıkçası hazmedemiyorum ve bunu kabul edemiyorum. Çünkü orada bir siyaset dili değil nefret dili görüyorum ve kendi nefretini siyaset diline dönüştüren bir profil var orada, bu profil sağlıklı bir profil değil."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x