FORMASYONDA SINIR KALDIRILSIN
YÖK’ün 15 bin formasyon sınırı için eylem yapan KSÜ İlahiyat Fakültesi öğrencileri, taşıdıkları dövizlerle gündem oldu. Fakülte binası önünde gerçekleştirilen eylemde; “Vurur yüze ifadesi 15 bin yetmez bitanesi!”, “Öğretmen gelecek yerden formasyon esirgenmez!”, “15 bin mi? YÖK artık!”, “YÖK’ümüz çok ağır!”, “Sen gökyüzünde doğan güneş, ben formasyonsuz Çilekeş!”, “Formasyonda mı almı YÖK?”, “Ne kadar güzel formasyon, Keşke benim olsa!”, “YÖK dedik, yok çıktı!”, “Formasyon vermiyorsan; formasyon şartı koşma”, “İlahiyatın hakkı formasyondu kalktı!”, “Yarınları Öldürme Kurumu” yazılı dövizler gündeme damgasını vurdu.
KONTENJAN SINIRI BİR HARAKİRİ İSTEMİDİR
YÖK’ün, Pedagojik Formasyon'un kontenjanını, 15 bin olarak belirlemesiyle harekete geçen İlahiyat Öğrencileri Platformu öğrencileri, KSÜ İlahiyat Fakültesi önünden seslerini duyurmaya çalıştılar. İlahiyat Öğrencileri Platformu Yönetim Kurulu adına konuşan Feyza Kuntbilek, “Belirlenen bu rakam, hayalleri yıkan, bin bir zorlukla okumaya çalışan, dershaneye giden, burada kafa patlatan, para sıkıntısı çeken, hatta aç kalan gariban öğrencilerimizin öğretmenlik umutlarının yok edilmesi, gelecek hayallerinin tarumar edilmesi, masum hayallerinin gözyaşı ile sulanmasıdır. Kimse inkâr etmesin ki bu kontenjan İlahiyat Fakülteleri için bir harakiri istemidir” dedi.
YÖK’ün 15 bin formasyon sınırı için eylem yapan KSÜ İlahiyat Fakültesi öğrencileri, taşıdıkları dövizlerle gündeme damgasını vurdu. İlahiyat Öğrencileri Platformu’nun KSÜ İlahiyat Fakültesi önünde, gerçekleştirdiği eylemde; “Vurur yüze ifadesi 15 bin yetmez bitanesi!”, “Öğretmen gelecek yerden formasyon esirgenmez!”, “15 bin mi? YÖK artık!”, “YÖK’ümüz çok ağır!”, “Sen gökyüzünde doğan güneş, ben formasyonsuz Çilekeş!”, “Formasyonda mı almı YÖK?”, “Ne kadar güzel formasyon, Keşke benim olsa!”, “YÖK dedik, yok çıktı!”, “Formasyon vermiyorsan; formasyon şartı koşma”, “İlahiyatın hakkı formasyondu kalktı!”, “Yarınları Öldürme Kurumu”, yazılı dövizler taşındı.
Programda, İlahiyat Öğrencileri Platformu Yönetim Kurulu adına konuşan Feyza Kuntbilek, şöyle konuştu: “İlahiyat öğrencilerinin öğretmen olabilmeleri için gerekli görülen formasyon dersleri, kuruluşlarından beri İlahiyat fakültelerinde okutulmasına rağmen, 28 Şubat sürecinde siyasi ve ideolojik sebeplerle kaldırılmıştır. Daha sonra ise, Sakarya, Bursa ve Marmara Üniversitesi İlahiyat fakültelerinde, pilot uygulama yapılarak bir müddet okutulmuştur.
Ancak, 2010 yılında Eğitim Sen’in Danıştay 8. Dairesi’ne açtığı bir dava sonucunda, İlahiyat öğrencilerinin dört yıllık lisans öğrenimleri sırasında formasyon derslerini almaları, ‘Kamunun Zararı’ gerekçe gösterilerek mahkeme kararıyla durdurulmuştur. Bu karar ile, İlahiyat öğrencileri pedagojik formasyon derslerini, ancak fakültelerinden mezun olduktan sonra alabilecek hale getirilmiş, böylece de bir yıl süren hazırlık sınıfıyla birlikte toplam 6 yılda öğretmen olmaya mecbur edilmişlerdir. Geçen sene bütün öğrencilere verilen 1.80 ortalama ile bile alınabilen bu eğitim bu sene sınırlandırılmış ve ortalama 1.80’lerden 3.50, 3.60’lara yükselmiştir.”
KUNTBİLEK: YÖK’ÜN HAKLI TARAFLARI VAR!
Pedagojik Formasyon kontenjanının sınırlandırılmasının haklı tarafları olduğunu belirten Kuntbilek, “Evet Pedagojik Formasyon kontenjanı sınırlandırılmalıdır. Bu doğrudur. Her formasyon diploması alan kendini öğretmen olarak görmekte ve bunun için eylemler yapmaktadır. YÖK bu bakımdan haklıdır. Fakat göz ardı edilen nokta şudur ki; her fakülte aynı istihdam alanına sahip olmadığından kontenjanın buna göre dağıtılması gerekmektedir. Bir coğrafya Bölümü 80 üzeri puan istemektedir fakat İmam Hatip Liseleri meslek bölümü 64 küsur puan ile en düşük atamayı gerçekleştirmiştir. Bu nedenle bizim bölümümüze daha fazla kontenjan verilmelidir. Arz-talep dengesi sonucunda bizler İlahiyat Fakültelerinin sözcüsü olarak kontenjanın artırılmasını istiyoruz” dedi.
“HÜKÜMET KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMELİ!”
YÖK ‘ün her yıl farklı kararlar alarak öğrencilerde oluşmuş beklentileri boşa çıkarmasına engel olmak üzere hükümetimizin bu konuda kalıcı çözümler üretici hukuki düzeltmeler yapmasını beklediklerini kaydeden Kuntbilek, “Devlete soracağımız soru şudur. Bu kadar öğretmen ihtiyacı varken neden alım yapılmamaktadır. Şubatta 30 bin alınıyorsa Ağustos’ta 50 bin 60 bin alım yapılsın. Açığı ücretli öğretmenlerle dolduracağına kadrolu istihdam oluştursun. Şu anda merkezi okullarda kadrolu öğretmenden çok ücretli öğretmen görev icra etmektedir. Aynı işi üçte biri ücrete yapmaktadır.
Beş sene eğitim gören üniversite mezunu öğrenci 800 liraya öğretmenlik yapmaktadır. Nice öğrenciler atanarak bir hayat kurmak istemekte fakat bu istekleri baltalanmaktadır! Bu nasıl bir eğitim sistemidir? Devlet olarak bu kadar insanı çaresiz bırakmak ne kadar doğrudur? 28 Şubat sürecinde kepçeyle alınan haklarımızın, aradan geçen sürede bizlere kaşıkla verilmeye çalışılmasını esefle kınıyoruz. “Haklının ve Hakkın” yanında olduğunu her platformda dile getiren Hükümet yetkililerini, İlahiyat öğrencilerine haklarını iade etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİ ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYOR!
İlahiyat öğrencileri olarak dört yıllık lisans öğrenimi sırasında, pedagojik formasyon dersleri alarak öğretmen olmak istediklerini aktaran Kuntbilek, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin taleplerini şöyle sıraladı: “Pedagojik formasyon derslerini dört yıllık lisans döneminde almamıza imkan tanınması halinde, din görevlisi olmak isteyen arkadaşlarımızın görevlerini daha iyi yapabileceklerine inanıyoruz! Bu sebeplerle, İlahiyat fakültelerinin programlarında kurulduğu yıllardan beri bulunan, fakat 28 Şubat Dönemi’nden sonra kaldırılan formasyon derslerinin hiçbir ön şart olmaksızın yeniden İlahiyat fakülteleri müfredatına konulmasını ve 28 Şubat sürecinde pek çok haksızlığa maruz kalan İlahiyat öğrencilerinin daha fazla mağdur edilmemesini talep ediyoruz!
Formasyon derslerini dört yıllık lisans döneminde okumak istediğimize dair, binlerce İlahiyat öğrencisinin imzalayıp Yüksek Öğretim Kurumu’na ulaştırdığımız dilekçelerimizdeki taleplerimize olumlu cevap verilmesini bekliyoruz! Halkımızdan ve hangi alanda olursa olsun bütün öğrenci arkadaşlarımızdan, İlahiyat öğrencilerinin verdiği mücadeleyi desteklemelerini rica ediyoruz! Uğradığımız haksızlıklar giderilinceye kadar kanunlar çerçevesinde mücadele etmeye kararlıyız. Türkiye'nin her yerinde yapılan bu basın bildirileri hakkımızı alan kadar devam edecektir. Yılmadan bu uğurda çaba sarf edeceğiz.”
YORUMLAR