Hafta sonu kendi sahası ve seyircisi önünde çıktığı
Pendikspor müsabakasından takımı mağlup ayrılan Kulüp Başkanı Fatih Mehmet
Ceyhan maç sonrası taraftarlarla belediye önüne kadar gitmesine açıklık
getirdi. Transfer yasağının kalkmasında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye
Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un büyük desteğini gördüklerini de belirten Ceyhan;
“maç sonrası kızgın taraftar topluluğunu sakinleştiremedim. Olay çıkmaması için
taraftarlarımızla birlikte belediye önüne kadar gidip slogan attık. Bu hareket
Belediye Başkanımıza değildi, Pazar günü belediyede kimsenin olmayacağını
düşünerek taraftarları oraya yönlendirdim. Bu hareket yanlıştı fakat taraftarı
dağıtmak için oraya yönlendirildi” dedi.
TRANSFER YASAĞINI
ERKOÇ’UN DESTEĞİYLE ÇÖZDÜK
Pazar günü Pendikspor Kulübü maçının ardından yaşanan
olaylar ile açıklamalarda bulunan Kahramanmaraşspor Kulübü başkanı Fatih Mehmet
Ceyhan, Pazar gününki yapılan sosyal tepki sahipsizliğe yönelik bir tepki
yürüyüşüydü” dedi.
Kahramanmaraşspor’un 3 sezondur başkanlığını yürüttüğünü
ifade eden Kahramanmaraşspor Kulüp Başkanı Fatih Mehmet Ceyhan, Sezon başında
takımımızın önünde büyük bir sıkıntı vardı ve Ben bu sıkıntılarla tek başına boğuşmak
zorunda kaldım. Üzerine sevdiğim canım annemi kayıp ederek psikolojik sorunlar
yaşadım. Buna istinaden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet
Erkoç’tan destek istedim ve ikili görüşmelerim oldu. Psikolojimin yerinde
olmadığını, sağlığımın yerinde olmadığını ifade ederek takımı başka birine
devretmeye gidebileceğimi ifade ettim. Kendisi ise buna karşı çıkarak ‘Maddi ve
manevi olarak yanındayım, takım bu şehrin takımı” diyerek ve devam etmem
gerektiğini ifade etti. Sağ olsun transfer konusunu kendisinin destekleri ile
çözdük ama sadece transferlerle iş bitmedi. Transfer meselesinin ardından
destek konusunda itici bir şeyler olmayınca sahipsizliğimiz devam etti. Maddi
anlamda destekleyecek tanımlayacak diğer adımlar atılmadı. Maç sonrası da bu
tür olaylar yaşandı. Maçın içerisinde hakemlerin tavırları ve emniyet
güçlerinin de baskısı da olunca taraftar sahipsizlik duygusu ile dışarı çıktı.
Ben içeride hakemlerle münakaşa ederken dışarıdaki olayları Emniyet görevlisinin
benden yardım istemesi ile oldu. Yoksa ilk defa yenilmedik ve bizim için
sıradan yenildiğimiz bir maçtı. Daha önceki yaşanan olaylarla birlikte
sahipsizlik algısı oluştu.
“BENİM İÇİN ÖNCE
CAN GÜVENLİĞİ”
Olayın öncesinde ve sonrasında benimle alakalı hiçbir şey
yok. 400-500 kişi olmuş ve ben dışarı çıktığımda ısrarla taraftarlara
memleketimizin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, o hal durumunda olduğunu ifade
ederek dağılarak güvenlik güçlerine yardımcı olmamız gerektiğini söylememe
rağmen ben onları dağıtamadım. O anda bende duygusal bir boşalma yaşadım
yalnızlığımızın ve sahipsiz kaldığımızın gerekçesi ile birlikte taraftarımıza
sakin olunması gerektiğini ifade ettim ama başaramadım. Baktım olay büyüyecek
rakip takım içerde, hakemler içerde, gözlemciler içerde dağıtma adına
girişimlerde bulundum olmadı. Emniyet güçleri çemberi daraltmış, tomalar
gelmiş, biber gazları hazır ortalık ana-baba günü olmuş. Benim için önce can
güvenliği düsturu ile bunu nasıl dağıtırım düşüncesi ile Belediyeye yürüyelim fikrine
dağıtma adına ayak uydurdum. Önceden gelişen bir olay değil, önceden olsa ben
Pazar günü belediye de ne yapayım. Belediye de kimse yok. Bu konuda siyasi
görüşle hiçbir alakası yok. Yürüyüşte bozkurt yapıldığı ile alakalı bir şeyler
söylenmiş. Şahsi yapanlar varsa bilemem ama siyasi bir yürüyüş değildi, siyasi
görüşe tepki yürüyüşüydü. Alakası olmayan konularla muhatap oluyorum. Topluluğu
yakından tanıyan biriyim ve topluluğun çoğu da Ak partili kardeşlerimdi ve
siyasi bir yürüyüş değildi.
“BU PROTESTO ŞEHİR
HALKININ SAHİPSİZLİK DUYGUSUNUN ORTAYA ÇIKARDIĞI BİR PATLAMAYDI”
O anda gelişen ve o anlık gelişen bir şeydi. Ben oradaki
topluluğu dağıtamayınca topluluktan gelen teklife yön verdim dağıtma adına.
Pazar günü belediye ye gitsek ne olacak düşüncesi ile dağıtırım dedim kendi
kendime ama olmadı. Kol kola girdim ve Belediyeye tepki yürüyüşü yaptım. Bu
durum toplumsal psikolojisidir. Bende buna ayak uydurdum ve yanlış bir adım
attım. Bu konuda sorumluluk bende dedim ve topluluğu dağıtamadım. Yolu kapatmadan
Belediyenin önüne kadar tepki yürüyüşümüzü yaptık. Ben bu konuda ne
yapabilirdim. Taraftarın zaten derdi sahipsizlik. Ben başkanları olarak bende
onları yolun ortasında emniyetin önüne atmış olsam orada arbede çıkardı. Bu
nedenle topluluğu dağıtma adına bu protestoyu yaptık.
“PROTESTO DA TEPKİ
BÜTÜN MÜLKİ AMİRLERE YAPILDI”
Belediye’nin önüne vardığımızda tepkiler En çok Erkoç üzerine yapıldı doğrudur ama bu sadece Belediye Başkanı Erkoç üzerine kurulmuş bir oyun yada istifa etmesi yönünde bir hareket değildi. Orada Tepki Milletvekillerine, Valiye felan da istifa sesleri yapıldı. Sahipsiz maraş sesleri yükseldi bu organize bir iş değildir. Bunu kabul edemem. Doğru bir şey değil, ne olursa olsun Şehrimizi temsil ediyorlar. Şehrin vatandaşının bu şekilde tepki vermemesi lazım ama taraftarında birilerinin bu sese kulak vermesi lazım. Bu insanlarda bu şehirde yaşayan insanlar. Bu sonuçta sivil toplum örgütünün şehrin mülki amirlerine yaptığı bir tepki protestosudur. Taraftarımızın sahipsizlik duygusundan doğan bir protestosudur. Takımın yaptığı herşeyden 1’inci derecede sorumluyum. Taraftarından, sporcusundan, hocasından, personelinden sorumluyum. Bu sorumluluğuda başkan olduğum sürece almaya her zaman hazırım ve taraftarımın da her zaman önündeyim ve yanındayım. Biz 15 Temmuzda da sahipsizliğimizi tepki ile gösterdik, şimdi de tepki ile gösteriyoruz” dedi. (İLKER YİYEN)
YORUMLAR