Yaz Döneminde Karşılaşabileceğiniz Göz Problemleri
Yaz mevsiminde göz ve
göz çevreniz vücudunuzun dış ortama açık bölgeleri olduğundan güneşten yayılan
ultraviyole (morötesi) A ve B radyasyon ışınlarına sürekli maruz kalır. Bu
durumda göz sağlığınızı olumsuz etkileyecek problemlerle karşılaşma ihtimaliniz
artar. Bunlar;
· Güneş
ışınlarına yıllar içinde fazlaca maruz kalan bir kişilerde katarakt oluşumu
hızlanabilir veya mevcut kataraktın ilerlemesi söz konusu olabilir.
· UVA
ve UVB ışınları yıllar içinde retina tabakasına zarar vererek yaşa bağlı makula
dejenerasyonu oluşumuna zemin hazırlayabilir.
· Göz
yüzeyini kaplayan zar dokusu (konjonktiva) güneş ışınlarının etkisiyle gözün
saydam tabakası olan kornea yüzeyine doğru büyüme göstererek pterjium adı
verilen hastalığa neden olabilir.
· Güneş
ışınları dış ortama açık her dokuda olduğu gibi göz ve göz çevresinde deri
kanserlerine yol açabilir.
· Güneş
hassasiyeti fazla olan kişilerde gözlerin fazla kısılması kazayağı oluşumu gibi
kozmetik problemleri de tetikleyebilir.
· Yaz
aylarında havaların ısınmasıyla birlikte artan klima kullanımı ortamdaki nemi azaltır
ve özellikle bilgisayar başında çalışan kişilerde gözlerde yanma, batma ve
kızarıklık olarak belirti veren göz kuruluğu şikayetlerine neden olabilir.
· Yaz
sıcaklarında serinlemek isteyenlerin havuz kullanımlarının artmasıyla,
özellikle temiz veya uygun olmayan klorlama yapılan havuz sularından bulaşan
enfeksiyonların riski artar.
Havuz Keyfiniz Sizi
Sağlığınızdan Etmesin!
Havuz suyunun dezenfeksiyonunda yararlanılan klor
bazlı maddelerin uygunsuz kullanımı göz yüzeyinde tahrişlere, kornea yüzey
bozukluklarına ve gözün bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Böyle
durumlarda havuz kaynaklı enfeksiyon riski çok artar. Ayrıca fazlaca kişinin
kullandığı daha küçük çaplı havuzlarda su devir daimi yetersiz kalabileceğinden,
havuzu kullanan farklı kişilerin vücut floralarında doğal olarak bulunan
bakteriler geçiş göstererek başka kişilerde enfeksiyonlara sebep olabilir. Bu
enfeksiyonların önüne geçebilmek için öncelikle havuz işletmesinin suyu usulüne
uygun şekilde dezenfekte etmesi ve su devir daimini sağlaması gerekir. Göz
enfeksiyonları açısından havuz suyuyla teması asgariye indirmek ve bu amaçla
yüzücü gözlüğü kullanmak etkili bir yöntemdir. Gözlerinde enfeksiyon olan kişiler diğer havuz
kullananların sağlığını düşünerek bulguları düzelene ve bulaştırıcılık dönemi
geçene kadar havuz kullanmamalıdır. Ayrıca havuz sularında enfeksiyonaneden olan tek
unsurun klor olmadığı ve havuz suyuna karışan idrar ve ter artıklarının da benzer
enfeksiyonlara sebep olabileceği unutulmamalıdır. Bu şekilde bulaşan
enfeksiyonların başlıca belirtileri kızarıklık, çapaklanma, bulanık görme,
kaşıntı, yanma ve batmadır. Lens
kullananların havuza lensleriyle girmemeleri çok önemlidir. Havuzda göz enfeksiyonu
açısından risk oluşturan tüm unsurlar kontakt lens kullananlar için daha da
önemlidir. Zira kontakt lens kullanıcıların göz yüzeyi enfeksiyonu riski normal
bireylerden daha fazladır. Özellikle havuz kaynaklı kornea enfeksiyonlarının
kalıcı görme bozukluklarına sebep olabileceği unutulmamalıdır. Görme bozukluğu olan ve havuz/denizde
yüzerken daha net görmek isteyenler, bu amaçla üretilmiş numaralı özel yüzücü
gözlüklerinden temin edebilir. Denize lensle girmek her ne kadar havuz kadar
tehlikeli olmasa da en ufak bir dalgada lensler kaybolabileceğinden veya
denizin tuzlu suyuyla temas eden kontakt lenslerin materyalleri
bozulabileceğinden tavsiye edilmez.
Havuza kontakt
lensleriyle giren kişilerde ise göz bulgularıyla orantısız şiddetli göz ağrısı göz ağrısı Acanthamoebaparaziter (göz yiyen parazit) enfeksiyonunu düşündürür. Tedavi enfeksiyon
ajanının türüne, eşlik eden bulgulara göre değişmekle birlikte antibiyotik
damlalarıdır.
Derin dalış göz sağlığınız için tehlikeli olabilir!
Derin
dalışlar yüksek basınç değişikliklerine neden olduğundan göz içi basıncının da
anormal bir şekilde dalgalanmasına yol açar ve dolayısıyla glokom (göz
tansiyonu) hastalarına önerilmez. Derin dalış sırasında kontakt lens
kullanıcılarında lensler göz yüzeyine yapışabilir ve suni gözyaşlarıyla
çıkarılmalıdır. Kontrolsüz bir şekilde dalış yapanlarda oküler dekompresyon
hastalığı ortaya çıkabilir. Bu hastalarda çift görme, görmede bulanıklık veya
görme kaybı, görme alanının tek tarafının kararması gibi bulgular ortaya
çıkabilir ve bu durumun acilen tedavi edilmesi gerekir.
YORUMLAR