Yemeni ayakkabı bitmek üzere!
Reklam

Yemeni ayakkabı bitmek üzere!

Bir zamanların en iyi ayakkabısı olan yemeni modern teknolojiye yenik düştü. Fabrikasyon ayakkabı karşısında günden güne eriyen yemeni, önlem alınmazsa tarihte hatırlanmayacak kadar eskiyecek.

12 Ağustos 2016 - 09:39

Tarihte köklü bir yeri bulunan yemeni modern ayakkabı karşısında yenik kaldı. 3-5 usta tarafından üretilen ayakkabılar ise süs eşyası olarak alınıyor. Kahramanmaraş’ta köklü bir tarihe sahip olan yemeni, modern ayakkabıların gelişimi ile unutulmaya yüz tutu. Maharetli birkaç elin yapmaya çalıştığı yemeni ise 3-5 yıl içerisinde yok olabilir.

Kahramanmaraş’ta köklü bir tarihe sahip olan yemeni mesleği ilgisizlik neticesinde bitmek üzere. Harry Portter film serisiyle bir anda milyonlarca çift yemeni yapan ustalar filmin bitmesiyle mesleğin de bittiğini savunarak mesleğe sahip çıkılmasını istediler.

Mesleğin bittiğini savunan Kahramanmaraşlı son yemeni ustalarından 77 yaşındaki 62 yıllık yemeni ustası Kuddus Gözübol, mesleğin artık can çekiştiğini söyledi.

62 yıllık 77 yaşındaki Yemeni Ustası Kuddus Gözübol, bir zamanların en iyi mesleklerinden olan yemenilerin hazır ayakkabılara yenik düştüğünü söyledi. 1948 yılında mesleğe ilk adım attığı gibi heyecanlı olduğunu belirten Gvözübol; “Mesleğe başladığımı ilk yıllarda nasıl heyecanlıysam şimdide öyleyim. Ama 1985 yıllarda gelişen hazır ayakkabı sektörüne yenildik. Yetiştirecek elaman bile kalmadı” şeklinde konuştu.

 

YEMENİ TARİH KADAR ESKİ

Yemenin isminin Yemenden geldiğini belirten 62 yıllık 77 yaşındaki yemeni ustası Kuddus Gözübol, yemenin tarih kadar eski olduğunu belirtti. Gözübol Haber Ekibimize yemeni ile ilgili şu bilgileri verdi; “Maraş’tan katırlarla nakliyecilik ve ticaret yapan esnaf tarafından tüm yurda yemeni malzemeleri götürürlerdi. Taban köselesi ise İstanbul’dan Köşger Hafızlar getirilerek imalatçı esnaflara taksitle satılırdı. İlk önce sahtiyan yüz yapılmak için endazeye göre kesilir kış aylarından itibaren istif edilirdi. Her esnafın iki-üç bin adet “derz” diye tabir edilen yüz malzemesi olarak hazırlanırdı. Sahtiyanın iç yüzüne çiriş ile meşin yapıştırılarak, dayanıklı ve kiri önlemesi için kullanılırdı.  Şimdilerde kösele olarak anılan ancak o zaman köşgerler arasında ve halk arasında “gön” olarak zikredilen ayakkabı tabanında kullanılan malzemeye önceden hazırlanan yüz dikilirdi. 1955’li yıllardan sonra lastik tekerli traktörlerin kullanılmış tekerlerinden yapılan malzeme kösele yerine daha dayanıklı ve daha ucuz olduğu için taban malzemesi kullanılmıştır. Üretilen yemeniler öncelikle dükkânlarda olmak üzere, köy ve kasabalarda seyyar satıcılık yapan seyyar esnaflara verilir ve böylece pazarlanırdı. Kuluncak, Hekimhan, Kangal, Gürün ve Elbistan köylerinin ihtiyacının büyük bir kısmı Kahramanmaraş’tan karşılanırdı.

 

YEMENİN GELİŞİMİ 1955’Lİ YILLARDAN SONRA OLDU

Yemenin gelişiminin lastik tekerlekli traktörlerin çoğalmasıyla başladığını belirten Gözübol, lastik tekerlekli traktörlerin lastiğinden yapılan yemenilerin daha sağlam olduğunu ifade etti.

Köşger Çarşısında yaşayan en eski yemeni ustalarından Kuddus Gözübol şunları ifade etti; “ Biz bu işe küçük yaşlarda 1948 yıllarında başladık. Haftalığımız 75 Kuruştu. Ustamız vefat etti. Herkes bu yemeni giyiyordu. Şimdi giyen kalmadı. Çünkü fabrikalar çoğaldı. Hazır ayakkabı üretimleri arttı. Bu yemeni tercih eden kalmadı o yüzden. Kullan kişiler çok az. Olarda dağda çobanlık yapanlar, köylerde bahçeleri bağları olanlar alıyorlar. Bu meslek şuan sona ermiş durumda, 10 tane yemen ustası ancak kalmıştır. Yeni işçisi öğrenmek isteyeni yok zaten. Herkes devlet kurumunda olmak istiyor. Sigortası olan işler tercih ediliyor. Yanıma işçi alıp çalıştırmak istesem aldığımın yarsını versem bana yetmez sigortasını da yatıramam. Bu mesleği bizde ömrümüzün sonuna kadar götüreceğiz.”

Gözübol en son olarak şunları söyledi; “ Eskiden Türk kunduraları sandalın gelişmiş şekliydi; atkılar kaldırılmış ve bir yüz geçirilmiş şekliydi: En yaygın olarak kullanılan ayakkabı sahtiyandı ve kalın pençeli olup ucu sivri ve ökçesizdi. Bir de mercan terlik dedikleri pabuçlar vardı. Sert deriden imal edilirdi. İki kısımdan meydana gelirdi. Bir yüz, bir arkalık (fort) biri ötekinin içine girerdi. Terlikler bir varım-kavık şeklini taklit ederdi. İnce deriden yapılır, renkleri çoğu zaman sarı veya kırmızı olurdu: Pençeleri düz değil kıvrık olup ucu iki-üç santik çıkıktı. Bu ayakkabı ancak evin içinde kullanılırdı. Makinelerin kunduracılıkta kullanılması çok yenidir.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Dulkadiroğlu Belediyesi İlçe Merkezinde Büyük Dönüşümü Başlatıyor: Sokak Sağlıklaştırma Projesi Hayata Geçiyor
Dulkadiroğlu Belediyesi İlçe Merkezinde Büyük Dönüşümü...
Kahramanmaraş’ta Depremzedeler Tevekkeli Köy Evlerine Yerleştirildi
Kahramanmaraş’ta Depremzedeler Tevekkeli Köy Evlerine...