Genellikle beyinle ilgili problemlerin ancak hastalık
aşamasına gelindiğinde anlaşıldığına dikkat çeken Uzm. Dr. Keriman Oğuz; ‘Felç geçirdi'' veya 'Alzheimer tanısı
konuldu' diyoruz. Ama beyin ile ilgili hastalıklar tanının konulduğu evrenin
çok öncesinde başlayan süreçleri kapsıyor. Alzheimer hastalığını düşünelim.
Hasta veya yakınları 1-2 ay veya birkaç yıldır unutkanlığı var diye anlatırlar
belirtileri. Alzheimer tanısı konulduğunda aslında 20-25 yıl öncesinde
Alzheimer oluşturacak alt yapı gelişmeye başlamıştır. Ya da inmede felç geçiren
bir hastanın beynin bir bölgesini besleyen damar tıkanır. Aslında damar
tıkanıklığının oluşabilmesi için 10-15 yıl öncesinden riskler oluşmaya başlar.
Hasta felç geçirdiğinde veya Alzheimer tanısı konulduğunda süreç ilerlemiş ve
genellikle hastalar ileri yaşta olurlar. Ama aslında erişkin yaşlardan itibaren
20-25 yıllık bir süreçte var olan bu hastalıklar için zemin hazırlanmıştır’ açıklamasında
bulundu.
Beyin Sağlığınızı
Korumak İçin…
Peki, o zaman biz bu hastalıkların başlangıcını nasıl
yakalayabiliriz? Durdurabilmek veya yavaşlatabilmek mümkün mü? Riskleri
azaltabilir miyiz? gibi sorular akla gelmeye başlar. Beyin sağlığını tehdit eden risk faktörlerini
bilip alınması gereken önlemleri hayatımıza uyguladığımızda bu riskleri önemli
ölçüde azaltmış oluruz.
Egzersiz sadece
vücudunuz değil; beyninizin de ihtiyacı vardır:
Araştırmalar, günde 10-15 dakikalık egzersizin beyin
gücünü %30 oranında artırdığını gösteriyor. Egzersizle birlikte tüm vücutta kan
dolaşımı arttığı için, beyne giden kan miktarı da artar. Böylece beyinde
nöronlar arası iletişim artar ve hafıza güçlenir. Egzersiz yanında daha az araç
kullanmak, kısa mesafeli yerlere araçla değil yürüyerek gitmek, asansör yerine
merdiven kullanmak gibi günlük hayatta mümkün olduğunca aktif olmaya çalışmak
yarar sağlayabilir.
İyi bir hafızanın
sırrı su içmekte saklı!
Hafızanızı zinde tutmanın en basit ve sağlıklı yolu
günde 2-3 litre su içmekten geçer.
Zamanın boşa
harcanmaması gereken ilk şey olduğunu unutmayın.
Bilgisayar veya telefonun nasıl bir kapasitesi varsa
beynimizin de bir kapasitesi mevcut. Nasıl bu cihazların kapasitesi dolup zaman
zaman yeterli alan yok uyarısıyla karşılaşıyorsanız beyninizin de zaman zaman
dinlendirilmeye gereksiz
şeylerle doldurulmamaya ihtiyacı olduğunu unutmayın.
Bunu dikkate almazsanız artık yeni bilgiler öğrenemez ve gereksiz bilgilerle
dolu bir beyinden iyi bir performans bekleyemezsiniz.
Kaliteli uyku
bedeninizin yanı sıra beyninizi de dinlendirir.
Herkes aynı miktarda uykuya ihtiyaç duymaz. Ama her
gün yeterli uykuyu almak nöronların daha etkili çalışmasını sağlar. Bu da
hafızamızı güçlendirir.
Midemiz kadar
beynimizin de doğal besinlere ihtiyacı var!
Doğada bulunan bazı vitamin ve mineraller beyniniz
için hayati önem taşır. Özellikle folik asit, B6 ve B12 vitaminleri demansa
neden olan bazı proteinlerin daha düşük seviyelerde kalmalarını sağlar. Ama
bunları hap tarzında almaktan ziyade doğal gıdalardan almak daha önemlidir.
Yapay tatlandırıcı içermeyen gıdalar tüketenlerde IQ oranının daha yüksek
olduğunu gösteren çalışmalar var.
Teknoloji her zaman
yararlı olmayabilir.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yaşamımızı
kolaylaştırmak amacıyla cep telefonu, bilgisayar, televizyon, elektrikli ev
aletleri, kablosuz iletişim sistemleri hayatımıza girmiştir. Bu aletlerin
yaydığı elektromanyetik alanın biyokimyasal ve fizyolojik olarak birçok
hücrenin işleyişini olumsuz yönde etkilediği gösterilmiştir. Cep telefonu
kullanımının artışı ile kanser, baş ağrısı ve hafıza kayıplarının artış
gösterdiğiyle ilgili çalışmalar mevcuttur. Cep telefonu ve elektrikli
aletlerden vazgeçmek mümkün olmasa da bazı önlemlerle riskler azaltabilir. Uzun
süreli cep telefonu görüşmelerinden kaçınmak, gece uyumadan önce cep telefonunu
kapatmak çözüm olabilir. Yine mutfakta elektrikli aletlerin yaptığı işlerin bir
bölümünü onları kullanmadan yapmak riski azaltmada yardımcı olabilir.
Çok yönlü olmak aynı
anda birçok işi yapmaya kalkışmak anlamına gelmez!
Günümüzde teknolojinin etkisiyle insanlar araba
kullanırken, yürürken, işte, toplantıda arkadaşları ile sohbet ederken sosyal
medyaya giriyor, maillerini kontrol ediyor. Bunlar hatayı beraberinde getirir.
Kişinin dikkati dağılarak konsantrasyon ve hafıza problemleri oluşur. Bu
nedenle sadece yapacağınız işe konsantre olun. Arkadaşlarınızla sohbet ederken,
iş yaparken, araba kullanırken, yürürken telefon ve diğer iletişim araçlarından
uzak durun.
Elinizdeki işi
bitirmeden yenisine başlamayın!
Bir kitabı okumaya başladığınızda onu bitirmeden bir başka
kitabı okumaya başlamayın. Hangi kitabı okuyorsun dediğimizde 3-4 tane kitap
adı sayanları görmüşsünüzdür, hepsi yarım kalmış, başlanmış ama bitirilmemiş.
İşte bu durumda yine beyinde konsantrasyon ve hafıza problemleri görmeye
başlarız.



YORUMLAR