‘Türk ezgilerini sevdirmek istiyorum’

‘Türk ezgilerini sevdirmek istiyorum’

İlk albümündeki ‘İstersen’, ‘Sen Sevda mısın’ ve ‘Kimsenin Suçu Yok’ gibi şarkılarıyla kısa zamanda pop müziğin sevilen seslerinden biri haline gelen Buray, ikinci albümünün de müjdesini vererek 11 Kasım’ı işaret etti.

03 Kasım 2016 - 07:18 - Güncelleme: 07 Kasım 2016 - 10:14

Son günlerin en popüler ve genç müzisyenlerinden biri Buray. Çilek Kokusu ve No:309 gibi dizilere yaptığı müzikleriyle de meslek hayatına ivme kazandırdı. Kıbrıslı genç sanatçı, adada klasik müzik eğitiminden başka müzik eğitimi alma imkanı olmadığı için klasik müzikle giriş yaptı meslek hayatına. Ancak klasik müzik okurken de aklında pop müzik olduğundan kendini müziğin birçok alanında geliştirdi. Bir müzik sanatçısı olarak her tarz müzikten hoşlanan Buray’ın en büyük hayali ise Türk ezgilerini, Türk olmayan insanlara sevdirmek. Uzun yıllar yurt dışında yaşayan ve o insanların isteklerini çok iyi bilen sanatçı, “Anadolu’nun ezgilerini yurtdışındaki insanlara duyurmak istiyorum’ diyor.

İlk albümündeki ‘İstersen’, ‘Sen Sevda mısın’ ve ‘Kimsenin Suçu Yok’ gibi şarkılarıyla kısa zamanda pop müziğin sevilen seslerinden biri haline gelen Buray, ikinci albümünün de müjdesini vererek 11 Kasım’ı işaret etti.

 

En büyük hayaliniz?

Türk ezgilerini, Anadolu ezgilerini Türk olmayan insanlara da bir şekilde sevdirmek. Ben bu kadar yıldır İngilizce müzik yapıyorum. 700’den fazla şarkı da var repertuarımda. Türk olmayan insanlara da çok müzik yaptım ve Ney’den zevk aldıklarını Ney’i sevdiklerini çok iyi anlayan bir insanım. Bu kadar zamandır yurt dışında yaşadığım için ve gerçekten Anadolu’nun o kadar güzel ezgileri, melodileri var ki, bunları bir şekilde onlara duyurmak istiyorum. Yurt dışında herhangi bir memlekette böyle durdurup yabancı birine sorsanız ‘Türkiye’de hangi sanatçıyı biliyorsunuz?’ diye, ‘Buray’ ismini duymak isterim. Amaçlarımdan birisi o.

 

Müzikal geçmişinizden bahseder misiniz?

Kıbrıs doğumluyum. Kıbrıs’ta doğdum, büyüdüm. Babam Turgay Salim’de bir müzisyendi. Kıbrıs Folklor Müzikleriyle uğraşırdı. Bağlama sesleriyle büyüdüm. Klasik müzik eğitimi ve piyano eğitimi aldım. Liseye gelince genç kesimin gitara eğilimi vardı. Ben de gitara başladım. Sonra ailemin de desteğiyle üniversitede müzik okumaya karar verdim. İlk önce Doğu Akdeniz Üniversitesi, müzik bölümünü bitirdim. Daha sonra İngiltere’ye giderek University of Glamorgan’da, Müzik Prodüksiyonu ve Ses Mühendisliği bölümünde masterimi tamamladım. 20’li yaşlarımda gezme macerasına girdim. 3 yıl İngiltere, 1 yıl İspanya ve 7 yıl Melbourne (Avusturalya)’da yaşadım.

 

Şarkı söylemeye ne zaman başladınız? Bu konuda eğitim aldınız mı?

Müziğin içinde doğdum. Bu çok klişe bir söz gibi geliyor ama sebebi var. Babam müzisyen olduğu için müzik beşikte başladı. Babam Kıbrıs’ta Türk Halk Müziği sanatçısıydı. Evde sürekli müzik vardı. 5-6 yaşlarında denemelere başlamıştım. Kendi isteğim ve uğraşlarımla müziğin içine girdim.

Kıbrıs’ta birçok Türk sanatçının arkasında gitar çaldım. Şarkı söylemeye ise üniversiteden sonra, ev arkadaşım Aytunç’un teşvik etmesiyle başladım. Evin içerisinde düetler yaparak başladık. Sonrasında devam etti. Solistlik açısından hiçbir eğitim almadım. İçimden geldiği şekilde gitar çalıp şarkı söylüyorum. Şan dersine inanmıyorum. Tanrı’nın yarattığı tek enstrüman sestir. Onu başka biri sana öğretemez. O kişinin kendisinin bulması gereken bir şey.

 

Babanız Turgay Salim Bey halk müziği sanatçısı, siz klasik müzik eğitimi aldınız ama pop albümü çıkartmanızdaki amaç neydi?

Kıbrıs’ta klasik müzik eğitimi dışında başka bir imkânım yoktu. Pop dershanesi diye bir şey olmadığı için klasik müzik eğitimi aldım. Okulun haricinde piyanist şantör arkadaşlardan klavye dersleri alarak kendimi geliştirdim. Ama akademik ve müzikal bilgi açısından pop müzik sanatçısının klasik müzik eğitiminden geçmesinden yanayım. Klasik müzik okurken de akımda pop müzik vardı.

 

Türkiye’ye gelip albüm yapma fikri nasıl oluştu?

Gözde Ançel ile tanıştıktan sonra birlikte şarkı yapmaya başladık. Besteler yapmaya başladık. İlk albümde tüm bu besteleri Gözde Ançel ile beraber yazdık. İlk şarkımız “Unutmuş Çoktan” adlı şarkıyı Ferhat Göçer’e verdik. Şarkı patlayınca bize güzel bir kapı açıldı. Hem de güzel bir motivasyon kaynağı oldu bize. Sonra Türkiye’den güzel teklifler gelmeye başladı. Güzel bir fikir oluştu. Bizim yaptığımız bestelerden bana en yakın olan 7-8 tanesini seçerek bir Demo CD hazırlayıp Türkiye’deki müzik şirketlerine yolladık. Sony’den güzel bir teklif gelince ilk albümümüz olan 1 Şişe Aşk’ı yaptık.

 

İlk albümünüz ‘1 Şişe Aşk’ ile ‘İstersen’, ‘Sen Sevda mısın’ ve ‘Kimsenin Suçu Yok’ gibi şarkılarıyla kısa zamanda pop müziğin sevilen seslerinden biri haline geldin. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz?

Aslında böyle bir başarıyı bekliyorduk. Neden? Çünkü gecemizi gündüzümüze kattık. Bayağı bir efor sarf ettik. Bu başarıyı sadece ben değil takım olarak kazandık. Bunun da sebebi doğru insanlarla çalıştığım içindir. İşini severek ve gönülden yapan kaliteli insanlarla çalışıyorum. Birlik ruhumuz var. Perdenin önünde bir Buray var. Ama perdenin arkasında da söz yazarı besteci Gözde Ançel var. Mix asistanından, klip yönetmeninden, basın danışmanımdan ve menajerime kadar bir güzel bir aileyiz. Herkes birbirini ve işini severek güler yüzle yapıyor. Bu yüzden de başarının kaçınılmaz olduğuna inanıyorum.

 

“İstersen” 65 milyon, “Sen Sevda Mısın” 69 milyon ve son video klibiniz “Kimsenin Suçu Yok” 25 milyon izlendi. Çok kısa zamanda hem internette dinlenme oranlarında hem de satışlarda sizi yukarılara taşıyan sebep nedir?

Doğallık olduğuna inanıyorum. 10 yıl yurt dışında yaşadım. Türkiye piyasasından bayağı bir uzak kaldım. O yüzde Türkiye’deki piyasada bu ritim tutar, bu ritimler iyi gider ya da sözler güzel gibisinden takip edemedim. Sadece kendim duymak istediğim şeyleri yaptım. Ben aranjeleri de kendim yapıyorum. Hiçbir ticari kaygı olmadan, tamamıyla doğal kendi yaşadıklarımı, kendi duymak istediğimiz müziği kayda yansıttık. Bu da insanlara bir şekilde sıcak geldi, samimi geldi. Biraz hatta 90’lara benzetenler oldu. Bizi de tabiki bunlar mutlu etti.

 

Şarkılarınızda 90’lara benzetenler oldu dediniz. Bunda etkili olan nedir?

90’lar çocuğu olduğum için Sezen Aksu, Levent Yüksel, Sertab Erener, Kenan Doğulu gibi isimlerden esinlendim. Kıbrıs’tan ayrılmam, 2000’lerin Türk müziğinden etkilenmeme sebep oldu. Günümüzün müzik taslaklarına bağlı kalmadan hikâyelerimi anlatmama vesile oldu. Türk müziğinde 90’larda kaldım.

 

Yaptığınız, yazdığınız her şarkı büyük beğeni kazanıyor. Şarkıları yazarken özel birinden ilham alıyor musunuz?

Tabi ki her şeyden bir ilham almanız lazım. Biz müzisyenler her şeyi dinlememiz lazım. Her çeşit müziği, her tarzı sindirmemiz lazım. Rock’ından, Rap’inden, Caz’ından, Klasiğinden, Heavy Metalinden, Alaturkasından, Dünya Müziğine kadar her şeyi dinleyip kendi içimizde harmanlayıp kendi duygularımızı anlatmamız lazım. Böyle olunca zaten Buray’ın kendi öz müziği ortaya çıkıyor. Biz Gözde Ançel ile güzel bir takımız. Gözde’de işin daha çok edebiyat ve söz tarafında çok yetenekli bir arkadaşım. Birbirimizin eksik taraflarını tamamlıyoruz. Güzel bir takım olduk. O tabiki bir sürü şeyler yaşadı kendi hayatında. Bende çok şey yaşadım. Beraber biz hikâyelerimizi anlatıyoruz. İnsanlarda bunu paylaşıyor.

 

Yeni albüm hazırlıkları var mı?

Var. 11 Kasım çıkış tarihi. İnşallah ikinci albümümüz çok yakında dinleyicilerle buluşuyor.

 

Son yıllarda dizi müzikleri moda oldu. Sizde bu modaya ayak uydurarak “Çilek Kokusu” ve “No:309” adlı dizinin müziklerini yapıyorsunuz. Dizi müziği yapmak sizin müzik kariyerinize katkısı ne oldu?

Çiçek Kokusu ilk benim şarkılarımın duyulduğu dizidir. İstersen şarkısı orda başlamıştı. Yine daha sonra “Sen sevda mısın” da “Çilek Kokusu”nda duyuldu. Sonra No:309 dizisi başladığında jenerik müziği teklifi bize geldi. Onların istediği hikayeyi güzel bir şekilde anlatacak jenerik müziği yaptık. Bayağı da beğenildiğine inanıyorum.

 

Türkiye’deki müziğin kalitesi ne durumda? Özellikle genç sanatçıların müzik bilgisi olmadan tek şarkılık Single’ları müzik piyasasını öldürüyor mu?

Müzik piyasasına girmek çok zor oldu. Ama kalıcı olmak daha da zor oldu. Kalıcı olabilmek için üretmek lazım. Hani bir şarkılı olduktan sonra çok çabuk unutuluyor. Çünkü çok hızlı tüketilmeye başlandı popüler müzik. 4-5 aylık bir ömrü var bir şarkı ve klibin. O yüzden sürekli üretmek lazım sürekli çarklara listelere yeni yeni şarkılar sunmak lazım. Ve hepsinden de önemlisi kaliteli şarkılar olması lazım. Yeni jenerasyonda çok yetenekli arkadaşlar var. İşlerini çok güzel yapıyorlar. Ben çok memnunum Türkiye’deki popüler müzikten.

 

Müzik dışında hayatınızda ne var? İlgi alanlarınız neler?

Ben doğayı seven bir insanım. Boş vakit bulduğumda hemen denize kaçmaya çalışırım. Denizin kokusu benim en büyük ilham kaynaklarımdandır. Balık tutmaya bayılırım. Tabi İstanbul’da biraz zor oluyor bu işte yoğun tempoda. Bundan önce 7 yıl Melbourne’da yaşıyordum. Avustralya’da deniz kenarında eski püskü bir ev alıp onu tamir ettim. Sabah kalkıp sahilde koşar, organik kahvaltının ardından doğanın içinde bestelerimi yaparım. 1 Şişe Aşk albümünü de oradan aldığım ilhamla yaptım. Doğa ana en büyük ilham kaynağımız bizim. Vahşi yaşama, doğaya âşığım.

 

En büyük hayaliniz?

Türk ezgilerini, Anadolu ezgilerini Türk olmayan insanlara da bir şekilde sevdirmek. Ben bu kadar yıldır İngilizce müzik yapıyorum. 700’den fazla şarkı da var repertuarımda. Türk olmayan insanlara da çok müzik yaptım ve Ney’den zevk aldıklarını Ney’i sevdiklerini çok iyi anlayan bir insanım. Bu kadar zamandır yurt dışında yaşadığım için ve gerçekten Anadolu’nun o kadar güzel ezgileri, melodileri var ki, bunları bir şekilde onlara duyurmak istiyorum. Yurt dışında herhangi bir memlekette böyle durdurup yabancı birine sorsanız ‘Türkiye’de hangi sanatçıyı biliyorsunuz?’ diye, ‘Buray’ ismini duymak isterim. Amaçlarımdan birisi o.

 

İdolünüz kim?

Çok var. Birini sayarsam diğeri eksik kalır.

 

Kahramanmaraş hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çok gezme fırsatı bulamadım ama fırsat bulursam gezmek isterim. Kahramanmaraş hakkında çok güzel şeyler duydum. Aşağıdaki coşkuyu hissedebiliyorum. Bir de yemekleri çok lezzetli. Yediğimiz kebaptan sonra bunu anladım. Akdeniz mutfağını da tatmış olduk.

BURAY KİMDİR?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da 1984 yılında doğdu. Üniversite eğitimini Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Kompozisyon bölümünde tamamlayan ve University of Glamorgan Üniversitesinde Müzik Prodüksiyonu ve Ses Mühendisliği bölümünde master yapan Buray Hoşsöz yaklaşık 15-16 yaşlarından beri müzikle ilgilenmekte.

Besteci ve Söz Yazarı Gözde Ançel ile Avusturalya’da tanışmasından sonra beraber birçok şarkıya imzalarını attılar. Türkiye’nin öne gelen sanatçılarından Ferhat Göçer, Selim Güngören ve Ömür Gedik gibi isimlere besteler veren Buray , Melbourne’daki müzik stüdyosunda ilk albümü “1 Şişe Aşk” için çalışmalarına devam etti. “1 Şişe Aşk” albümünün ilk şarkısı “İstersen” parçası ile merhaba dedi. Soner Arıca, Haluk Levent, Kuzey, Hazal, Gökhan Tepe, Berksan, Rober Hatemo ve İzel gibi birçok ünlü sanatçının Kıbrıs’ta ki konserlerinde gitarist olarak orkestra da yer aldı.

Solistlik yaptığı “Sensitive Vibrations” grubu ve “Acoustic Ceremony” projesi dahilinde birçok konser veren Buray, modern ve geniş İngilizce müzik repertuvarı ile büyük ilgi çekmeyi başardı.

125 yarışmacının katıldığı Kıbrıs Eurovision elemelerinde “United Boyband” grubu ile solist olarak yer aldı ve finale kaldı. Bu başarısının ardından İngiltere’de Royal Alexandra Palace’da konser verdi. “Yanayım” şarkısı ile 2008 büyük bir çıkış yapan Babutsa grubunun albümünde yer alan bit çok şarkıya aranjörlük yaptı ve gitar çalarak eşlik etti. Kıbrıs’ta sayısız kez televizyon programlarında orkestra şefliği görevi aldı ve Kıbrıs’ta bir çok müzisyenin albümlerinde aranjörlük yaptı.

Bestesi Buray ve Gözde Ançel ‘e, sözleri Gözde Ançel tarafından kaleme alınan “İstersen” parçası büyük bir çıkış yaparak tüm radyolar ve dijital platformlarda dinleyici ile buluştu.

 

Çilek Kokusu isimli televizyon dizisinde İstersen ve Sen Sevda Mısın parçaları büyük bir beğeni topladı ve 2015 yılında çıkarttığı “1 Şişe Aşk” albümü ile Buray hızlı yükselişini emin adımlarla sürdürüyor. (ZEKİ DEMİR)

 

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bursalılar Türküye Doyacak
Bursalılar Türküye Doyacak
Türkiye genelinde ortalama konut fiyatı 3 milyon 264 bin 430 TL oldu, satışlar yüzde 12 arttı
Türkiye genelinde ortalama konut fiyatı 3 milyon 264 bin 430 TL...