M.Ö. 1345...
Alper Eskikılıç

Alper Eskikılıç

M.Ö. 1345...

08 Mart 2025 - 05:23

Güneş, Toros Dağları'nın eteklerinden doğarken, Kizzuwatna’nın kadim toprakları kızıl bir ışıkla aydınlanıyordu.

Markasi (günümüz Kahramanmaraş’ı), yüzyıllardır buraya hakim olan yerli halkın inançları ve gelenekleriyle yoğrulmuştu. Gökyüzü, yaklaşan değişimin habercisiydi. Şehir, Hurriler ve Luvi kökenli halkların yüzyıllardır sürdürdüğü bağımsızlığını koruma çabasındaydı. Ancak kader, bu topraklara yeni bir düzen getirecek bir hükümdarın adımlarını yankılandırıyordu: Hittite Kralı *Suppiluliuma I.

Suppiluliuma, Hattuşa (Hittit başkenti)’dan yola çıkalı haftalar olmuştu. Kizzuwatna Krallığı, bir zamanlar bağımsızken, artık Hittitler ve Mısır arasındaki büyük mücadelede kritik bir bölge hâline gelmişti. Hittitler, bölgeyi tam anlamıyla kendi bünyelerine katmak istiyordu. Markasi, Akdeniz’e ve Mezopotamya’ya açılan önemli bir kapıydı. Suppiluliuma’nın gözleri, sadece bu topraklarda değil, tüm doğu ticaret yollarında ve bereketli Amik Ovası’ndaydı. 

M.Ö. 1345 yılının baharında, Suppiluliuma I büyük bir orduyla Luhuzzantiya (günümüz Ceyhan civarı)’dan ilerleyerek Markasi’ye doğru yöneldi. Hittit ordusu, tunçtan yapılmış zırhlarla donanmıştı ve güçlü savaş arabaları, savaş alanında dehşet saçıyordu. Şehrin surları, yüzyıllardır birçok istilaya dirense de, Hittit mühendislerinin geliştirdiği yeni kuşatma teknikleri karşısında ne kadar dayanabileceği meçhuldü.

Markasi halkının başında, yerel kaynaklarda sadece *Bilge Efendi olarak geçen yaşlı bir önder vardı. O, gençliğinde birçok savaşa tanıklık etmiş, şimdi ise halkını koruyacak bir barış yolu arıyordu.Bilge Efendi, Hittitlerin ne denli güçlü bir imparatorluk inşa ettiğini biliyor, ancak halkının özgürlüğünün kolayca teslim edilmesini istemiyordu.

Günlerce süren küçük çaplı çarpışmaların ardından, Hittit ordusu Markasi kapılarına dayandı. Ordunun ön saflarında, altın işlemeli miğferi ve iri cüssesiyle bizzat Suppiluliuma I duruyordu. O, savaşın getirdiği yıkımı biliyor, ancak bu bölgenin kan dökülmeden alınmasının imparatorluğu için daha kıymetli olacağının farkındaydı. Bu yüzden, Bilge Efendi’ye haber göndererek barışçıl bir anlaşma teklif etti.

Bilge Efendi, *Suppiluliuma’nın saray elçisi Taduhepa’yı kabul etti. Elçi, “ *Büyük Kral, Markasi halkına barış ve düzen getirmek ister. Kan dökülmeden topraklarınıza adaletle hükmedeceğine yemin eder, ” diyerek kraliyet mührünü gösterdi. 

Bilge Efendi, halkının geleceğini düşündü. Eğer savaş devam ederse, Markasi tahrip olacak, halkı köleleştirilecek ve yüzlerce yıl süren medeniyet bir anda yok olacaktı. Ancak barış sağlanırsa, halkı yaşamaya devam edecek, Markasi Hittit kültürü içinde yer alacak ama geleneklerini de sürdürebilecekti.

Sonunda, *M.Ö. 1342 yılında* Markasi ve Hittitler arasında bir antlaşma imzalandı. Suppiluliuma, şehrin tapınaklarını ve kültürel yapısını koruyacağını, ancak Markasi’nin artık Hittit yasalarına bağlı olacağını ilan etti. 

Hittitler Markasi’ye girerken, halkın gözlerinde korku ve merak vardı. Suppiluliuma, şehrin ana meydanında bir duyuru yaptı: 

“Bundan sonra Markasi halkı, Hittit yasalarının gölgesinde barış içinde yaşayacak! Ne tapınaklarınız ne de inançlarınız yok edilecek. Sadece yeni bir düzen altında birleşeceğiz.”

Hittitler, bölgeye kalıcı olarak yerleşmeye başladı.  Markasi’nin taş sokaklarına kazındı. Şehirde büyük bir Hittit garnizonu kuruldu ve Hittit çivi yazısıyla yeni tabletler yazılmaya başlandı. 

Bilge Efendi, artık yaşlanmıştı. O, bu toprakların son bağımsız hükümdarı olmasa da, halkını koruyabilmiş olmanın huzuruyla sarayının merdivenlerinde oturup uzak dağlara bakmaya devam etti. Suppiluliuma ise zaferini kutladı, ancak çok iyi biliyordu ki, Anadolu topraklarında barış asla kalıcı değildir…

Ve bir gün başka bir krallık gelip bu topraklar için yeniden mücadele edecektir. 

Kahramanmaraş Birlik Platform Araştırmaları
Kaynaklar:

Trevor Bryce - The Kingdom of the Hittites, Oxford University Press, 1998.
Jared Diamond - Collapse: How Societies Choose to Fail or Succeed, Penguin Books, 2005.
Gurney, O. R. - The Hittites, Penguin Books, 1990.

Saygılarımla,
Alper ESKİKILIÇ
KMBP GRUP YÖNETİCİSİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar