Özel Megapoint Hastanesi'nde yaşanan vahşet, bir kadının hayatına mal olurken, Türkiye'nin kanayan yarası olan kadın cinayetlerine bir yenisini daha ekledi.
Ancak bu kez mesele sadece bir "aile içi şiddet vakası" değil.
Bu, aynı zamanda bir kurumsal ihmalkarlık, güvenlik zaafiyeti ve sorumluların yüzüne vurulmuş bir tokat niteliğinde.
Bir sağlık çalışanı, mesai yaptığı hastanenin koridorlarında eşi tarafından pompalı tüfekle katledildi. Bu cümleyi bir daha okuyun.
Pompalı tüfek!
Yani bir kişi, bir hastaneye, ateşli silahla girip cinayet işleyebildi.
Peki, hastane güvenliği neredeydi?
X-ray cihazları, metal dedektörler, güvenlik görevlileri?
Yoksa Megapoint Hastanesi’nde girişler herkese açık mı?
Bu olay, hastanenin "güvenlik" adı altında hiçbir ciddi önlem almadığını gösteriyor.
Bir hastane, hastaların ve çalışanların can güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Ancak görünen o ki, Megapoint Hastanesi yönetimi için bu konu hiçbir zaman öncelik olmamış.
"Üzgünüz" Demekle Olmaz!
Olayın ardından hastane yönetiminden gelen tek açıklama, "Olayla ilgili soruşturma başlatılmıştır, mağdurun ailesine başsağlığı diliyoruz" tarzı standart bir metin.
Peki, bu kadarı yeterli mi?
Bir insan öldü!
Bir anne, bir eş, bir çalışan...
Onun hayatını kaybetmesine sebep olan ihmallerin üzeri böyle mi kapatılacak?
Bu cinayet, sadece failin değil, hastane yönetiminin, güvenlik biriminin ve denetim mekanizmalarının da suçudur.
Eğer gerekli önlemler alınsaydı, bu silah hastaneye giremezdi.
Eğer güvenlik ekipleri işini doğru yapsaydı, belki de bu cinayet engellenebilirdi.
Hesap Verme Zamanı!
Bu işin üzeri kapatılmamalı.
Sağlık Bakanlığı derhal devreye girmeli ve Megapoint Hastanesi’nin güvenlik protokollerini acilen denetlemeli.
Ayrıca, bu cinayetin sorumluları sadece fail değil; güvenlik görevlilerinden hastane yöneticilerine kadar tüm ihmalkar kişiler yargı önüne çıkarılmalı.
Ve en önemlisi;
Megapoint Hastanesi yönetimi istifa etmeli!
Böyle bir facianın ardından aynı ekibin yönetimde kalması, hem vicdani hem de mesleki bir skandaldır.
Her gün bir kadın daha öldürülüyor.
Her gün bir güvenlik zaafiyeti daha ortaya çıkıyor.
Artık "Üzgünüz" demekle yetinmeyin.
Hesap sorun.
Megapoint Hastanesi’ndeki bu cinayet, sadece bir kadının değil, tüm toplumun yarasıdır.
Ve bu yara, ancak adalet sağlanırsa kapanır.
YORUMLAR