Tor yaptığı açıklamada, Aladağ'da hayatını kaybedenlere
Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. İnşallah bu, üzücü olayların
sonuncusu olmasını dilediğini belirtti.
Tor şu açıklamaları yaptı: "Mesleki ve teknik eğitim
okul ve kurumları denince de mesleki ve teknik eğitim alanında diplomaya
götüren ortaöğretim kurumlarıyla belge ve sertifika programlarının uygulandığı
her tür ve derecedeki örgün ve yaygın eğitim öğretim kurumları
anlaşılmaktadır. Bilginin sürekli
artması ve bilimin gelişmesine paralel olarak teknolojinin her geçen gün
kendini yenilemesi ülkelerin eğitim sürecini etkilemektedir. Bu nedenle, eğitim
programlarının güncel olması ve yapılan eğitim öğretim ortamlarının çağın
koşullarına uygun olması gerekmektedir. Özellikle, mesleki ve teknik eğitim
programlarının geliştirilmesinde toplumun ihtiyaçları, ülkenin istihdam
alanları göz ardı edilmemelidir. Çünkü, mesleki ve teknik eğitim okul ve
kurumları mezun ettiği öğrencileri nitelikli eleman olarak sektörlere
kazandırmakla görevlidir.
Gelişmiş ülkeler, bireylere verilen mesleki ve teknik
eğitimde bireylerin teknolojiyi anlayıp kullanabilecek temel becerilere,
iletişim ve problem çözme becerilerine ve iş birliği içinde çalışabilecek
disipline sahip olmasına önem vermektedirler. Türkiye'de meslek yüksekokulları
ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları, mesleki ve teknik eğitim
programlarının iş gücü piyasasının taleplerine uygun olarak güncellenmemesi
sonucu mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdamı artırılamamakta ve
mezunların mesleki eğitime olan talebi azalmaktadır. Bu nedenle, mesleki ve
teknik eğitimde modüler ve esnek bir sisteme geçilmesi şarttır. Mesleki eğitim
sisteminin öğrencilere ekip hâlinde çalışabilme, karar verebilme ve sorun
çözebilme, sorumluluk alabilme gibi iş gücü piyasasının gerektirdiği temel
becerilere sahip öğrenci yetiştirmesi esas olmalıdır.
mesleki ve teknik eğitimin ülkemizin ve çağın gereklerine
göre yeniden ele alınmasının zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bundan otuz, kırk
yıl önce bir endüstri meslek lisesinin eğitim ve öğretimi, kazandırdığı beceri
bugün meslek yüksekokulları dâhil birçok mühendislik fakültesinde yoktur. Bir
ticaret meslek lisesini bitiren rahatlıkla serbest muhasebecilik, mali
müşavirlik yapabiliyordu. Bugün bir üniversitenin iktisat, maliye, işletme,
muhasebe bölümünü bitirenin verilen bir monografiyi çözümleyebilmesi oldukça
zordur. Sorun, teori ile uygulamanın birleştirilememesindedir.
Evet, her ilde bir üniversite açılmıştır. Sayısal olarak
üniversitelerin artmasına seviniriz ancak kendimizi hiç aldatmayalım, sayısal
olarak artan üniversitelerin içinin de doldurulması şarttır. Bugün Anadolu'da,
uygulama alanlarından bahsetmiyorum, profesör görmeden, gerçek anlamda
üniversite havası teneffüs etmeden diploma alanlar vardır, pratik sıfırdır.
Japonlar başarılı olmuşlarsa en önemli sebeplerden biri eğitimdeki
disiplinleridir. Disiplinden kastım, öğrencilerin kafasında cetvel parçalama
değildir, disiplinden kastım yedi sekiz ana dersi zayıf olduğu hâlde
ortalamayla sınıf geçmemedir. Bugün matematik gibi, fizik gibi ana dersleri
zayıf olduğu hâlde diğer derslerin ortalamasıyla sınıf geçilmektedir. Yedi
sekiz ana dersi zayıf öğrenci sınıf geçse, diploma alsa ne yazar?
Bir başka ve önemli konu, maalesef, bugün üç dört
matematik, fizik sorusunu yapan mühendislik fakültelerine girebilmektedir. Her
zaman söyledim, söylemeye de devam edeceğim, Allah'ın emrine uyun ve işi ehline
verin. Din kültürü ve ahlak bilgisi, felsefe, müzik öğretmenini, beden eğitimi
öğretmenini branşına uygun veya düz liselere müdür veya vekil olarak
verebilirsiniz, daire başkanı, genel müdür, müsteşar yapabilirsiniz ama sakın
ola ki, endüstri meslek liselerine müdür veya müdür vekili yapmayınız.” (ZEKİ DEMİR)
YORUMLAR