Sağlık Bakanlığı’nın 2 Şubat 2015
tarihinde Türkiye’deki antidepresan ilaç kullanımıyla ilgili açıkladığı
verilere göre Türkiye’de, her 10 kişiden 1’i antidepresan kullanıyor ve
antidepresan kullanımında kadınlar erkekleri ikiye katlıyor. Antidepresan
kullanırken bunun doktor takibinde sürdürülmesinin ve sonlandırılacağı zamana
doktorla birlikte karar verilmesinin en doğrusu olduğunu vurgulayan Anadolu
Sağlık Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan “Bir doktorun önerisi ve takibi
altında olduğu sürece antidepresanların güvenli ilaçlar olduğunu söyleyebiliriz”
dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayımladığı “2014 Ruh Sağlığı Atlası”na
göre 2030 yılında depresyon küresel bir kriz yaratacak. Antidepresan kullanımını doktor
önermiş olsa bile bir ilacın neden kullanıldığı, ilaçtan ne bekleyebileceğimiz,
gerekliliğinin nereden doğduğu gibi konularda ilacı kullanan kişinin bilgi
sahibi olması yalnızca birtakım soruların yanıt bulması için değil, tedavinin
de etkinliğine katkıda bulunacak önemli bir unsur. Anadolu Sağlık Merkezi
Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan, antidepresanların özellikle “mutluluk hormonu
salgılatması”nın tamamen yanlış bir inanış olduğuna dikkat çekerek antidepresan
kullanımına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
Günümüzde antidepresanların
birkaç farklı problemde kullanıldığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem
Hızlan özellikle depresyon ve anksiyete bozukluklarının antidepresanların en
yaygın kullanıldığı sorunlar olduğunu söyleyerek “Ayrıca somatoform bozukluklar
(Birden fazla ruhsal sorundan dolayı ortaya çıkan ruhsal bozukluk), yeme
bozuklukları, bazı kişilik bozukluğu tipleri gibi pek çok farklı durumda da
yaygın bir kullanım alanına sahip” açıklamasında bulundu.
Antidepresanlar “mutluluk hapı”
değil
Antidepresanların
duyguları değiştirerek; mutluluğu artırdığı yönünde bir algının olduğunu ancak
bunun yanlış olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan “Hatta
popüler alanda, ‘mutluluk hapı’ olarak da adlandırılırlar. Bu tamamen yanlış
bir kanıdır. Antidepresanların asıl etkisi bizim duygu halimizde bir değişiklik
yapmaktan çok, aksamakta olan birtakım zihinsel foksiyonları düzenlemek
şeklindedir. Yani antidepresan kullanırken olaylar karşısında yine üzülür,
kızar, paniğe kapılırız fakat bunlar olayların gerektirdiği boyutlarla sınırlı
kalır ve kısır döngü halini alıp hastalığa dönüşmez” dedi.
Antidepresanlar bağımlılık
yapmaz
Antidepresanların bir
uyuşturucu ya da uyarıcı olmadığı için bağımlılık yapmadığının altını çizen Dr.
Cem Hızlan “Gerektiği takdirde çok uzun süreler güvenle kullanılabilir. Genel
bir tıbbi uygulama popüler alanda yanlış bir kanı yaratmıştır. ‘Bir
antidepresanı kullanmaya başlarsan altı ay boyunca kesemezsin’ kanısı doğru
değildir, çok kısa etkili bir-iki antidepresan dışında antidepresanlar
kolaylıkla ve azaltmaya gerek olmadan kesilebilir, bırakılabilir. Burada sorun
ilaçla ilgili değil, durumla ilgili. Antidepresan kullanırken zamanından önce
kesildiğinde hastalığın belirtileri kısa zamanda tekrarlar. Antidepresan
kullanımı, hastalığın tekrarlamayacağından emin olana kadar sonlandırılmamalı.
Bu da tabii ki doktor kontrolüyle mümkündür. Bir antidepresan kullanırken bunu
doktor takibinde sürdürmek ve sonlandırılacağı zamana doktorla birlikte karar
vermek en doğrusu” dedi.
Antidepresanların
genelde uzun vadede bilinen kalıcı bir yan etkisinin olmadığını belirten Dr.
Cem Hızlan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yan etkiler genelde günlük yaşam aktiviteleri
üzerinde görülür ve seçilen ilaca göre değişiklik gösterebilir. Genelde en çok
sorulan yan etki, uyku yapıp yapmadığıdır. Fakat antidepresanların pek çoğu hiç
uyku yapmaz, aktif hayatı etkilememesi için genelde uyku yapmayan ilaçlar
tercih edilir, bu tipteki ilaçların dikkat ve hafıza üzerine de herhangi bir
yan etkisi yoktur. Uyku yapıcı özellikteki ilaçlar genelde ağır uyku bozukluğu
da varsa tercih edilir.
DEPRESYONDA ANTİDEPRESAN ETKİSİ
Depresyon ile mutsuzluk
birbirine çok karıştırılır. Mutsuzluk, bizi etkileyen bir durum karşısında
hissettiğimiz sağlıklı bir duygudur. Depresyon ise mutsuzluk duygusunun,
olaylardan bağımsız hale gelerek süreklilik kazanması; sağlıklı bir duygu olan
mutsuzluğun artık olaylardan bağımsız olarak adeta bir kısır döngü yaratıp
kendi kendine varlığını sürdürmesi halidir. İşte bu nedenle antidepresanlar
mutsuzluğu tedavi etmez ya da biz mutsuz olduğumuzda antidepresan kullanırsak
duygu halimizde bir değişiklik olmaz. Fakat depresyon söz konusuysa, aksamakta
olan fonksiyonu -yani olaylardan bağımsız olarak devam eden mutsuzluk halinin
kısır döngüsünü- ortadan kaldırır. Anksiyete ve diğer kullanım alanları için de
benzeri bir etki biçimi söz konusudur.
EN MUTSUZ ÜLKE
Avustralya
Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, depresyon dünyada en çok
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde görülüyor. Sonuçlara göre, dünyanın en
bunalımlı ülkesi her beş kişiden birinin depresyonda olduğu Afganistan. En
mutlu ülke insanları ise Japonlar…
YORUMLAR