Torosların güney etekleri...
Gün batarken gökyüzü kırmızıya çalıyordu; Dağların ötesinden yükselen duman, bir yanardağın habercisi gibi yayılıyordu ovaya. Ama bu bir doğa felaketi değildi. Bu, insanın kendi kurduğu düzeni yerle bir eden bir istilanın öncüsüydü. Isaurialı dağ korsanları; Roma’nın görkemine karşı büyüyen ilkel öfkenin silahlı yansımaları bir gece vakti Germanicia’ya, yani bugünkü Kahramanmaraş’a saldırmak için vadiden aşağı inmeye başlamışlardı.
Isaurialılar, dağların doğal korunaklı yapısı sayesinde yıllarca Roma’nın doğrudan denetiminden uzak kalmış, yarı-bağımsız kabilelerden oluşan, disiplinsiz ama acımasız bir halktı. Roma belgelerinde onlardan latrones Isauri : “Isaurialı eşkıyalar” olarak söz edilir. Onlar için kent, sadece servet değil, imparatorluğun ruhuna atılacak bir darbeydi. Hedefleri açıktı: Germanicia.
Şehir sessizdi.
Roma’nın Suriye ve Kilikya eyaletleri arasında bir geçit olan Germanicia, geniş taş sokakları, kemerli hamamları, sütunlu yolları ve agora (Pazar yeri) çevresinde yükselen iki katlı taş evleriyle seçkin bir yerdi. Şehir, Marcus Aurelius (M.S 161 – M.S 180) zamanında yeniden imar edilmiş; 3. yüzyılın başlarında ise bir Roma lejyon garnizonu yerleştirilmişti. Ama o gece, surların arkasındaki kervansaraylarda atların huzursuz kişnemeleri, kapı aralığında korkuyla kıpırdayan eller ve kulelerde göz kırpan fenerler, yaklaşan kıyametin suskun habercileriydi.
Isaurialılar geceyi severdi. Ayın örtüsü altına sığınarak saldırdılar. Önce gözcü kuleleri aşıldı. Hemen ardından kentin kuzey kapısı “Porta Borealis” çelik ve ateşle açıldı. Alevli zift fıçıları kapıya fırlatıldığında taşlar, gecenin içinde ağaç gibi inliyordu. Kapı devrildiğinde, her şey değişmişti.
Germanicia yandı.
İlk hedef agora çevresindeki kamu binalarıydı. Dönemin Germanicia valisi Lucius Cornelius, sarayının mermer avlusunda direniş planları yaparken çoktan etrafı kuşatılmıştı. Roma askerleri, dar sokaklara barikatlar kurmuş, halkı güvende tutmaya çalışıyordu. Ancak Isaurialılar bu şehir gibi başka kentlerde de benzer saldırılar düzenlemişti; neyin nerde olduğunu, kimin zengin olduğunu, hangi evin altında zemin mahzeni olduğunu biliyorlardı.
Bir gece içinde yüzlerce ev yandı. 80 yaşındaki tüccar Publius Maximus’un evinden kurtarabildiği tek şey, evinin duvarına yerleştirilmiş küçük bir heykelcikti. Taş döşemelerin altında, kadınlar çocuklarını gizlemeye çalışırken, bir isyancı genç adı yazıtlarda “Arsion “olarak geçer tek başına sokağa fırlayıp Isaurialılardan birini mızrakla yere serdi. Ertesi sabah sokakta ölü bulunan Arsion’un cesedinin başucuna, biri kentin duvar taşına şu satırları kazımıştı:
"Bir çocuk öldü, ama bir şehir direndi."
Agora’nın batı girişinde bulunan bu taş yazıt (bugün Kahramanmaraş Müzesi’nde), Germanicia halkının yaşadığı trajedinin ve ruhsal direnişinin sessiz tanığıdır. Yazıtın üstünde hala kızgın demirle kazınmış gibi duran yanık izleri, o gecenin ne kadar yıkıcı olduğunu gösterir.
Sabah olduğunda Germanicia bir harabeydi.
Binalar yağmalanmış, kitaplıklar yakılmış, hamamlar harabeye dönmüştü. Roma İmparatorluğu doğudaki gücünü bu saldırılarla bir kez daha sorgulamak zorunda kalacaktı. Kısa süre sonra Roma, bu tarz baskınları önlemek için Doğu eyaletlerindeki kaleler zincirini yeniden yapılandırma kararı aldı. Ancak Isaurialı korsanların bu baskını, Doğu Akdeniz’deki Roma şehirlerine duyulan güvenin kırılma noktalarından biri oldu.
Ve yıllar sonra bile, şehir halkı bir yangın olduğunda “Isaurialı gecesi gibi yanıyor” diyerek o güne atıfta bulunacaktı.
Kahramanmaraş Birlik Platform Araştırmaları
KAYNAKLAR:
1.Stephen Mitchell, Anatolia: Land, Men, and Gods in Asia Minor. Volume I: The Celts and the Impact of Roman Rule, Oxford University Press, 1993.
2.Ramsay, W. M., The Historical Geography of Asia Minor, Cambridge University Press, 1890.
3.Erich Kettenhofen, Germanicia Caesarea, Reallexikon der Assyriologie und Vorderasiatischen Archäologie, De Gruyter, 2001.
4.Michael Rostovtzeff, The Social and Economic History of the Roman Empire, Clarendon Press, 1926.
5.Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Salonu, Yazıt No: KM-3Y-AG78.
Saygılarımla,
Alper ESKİKILIÇ
KMBP GRUP YÖNETİCİSİ



YORUMLAR