Sessiz Felaket: Hitit Buhranı ve Antik Çağlarda...
Reklam
Alper Eskikılıç

Alper Eskikılıç

Sessiz Felaket: Hitit Buhranı ve Antik Çağlarda Kahramanmaraş'ta Kıtlık Zamanları – M.Ö 1600

25 Temmuz 2025 - 18:23 - Güncelleme: 29 Ekim 2025 - 14:36

M.Ö. 1600 yılı civarında, Anadolu platosu alışılmadık bir sessizliğe bürünmüştü. Gökyüzü kararmış, toprak çatlamıştı. Ağaçlar yaprak dökmeden kuruyor, hayvanlar su içemeden can veriyordu. Bütün Anadolu’yu saran bu sessizlik, aslında yaklaşan büyük bir felaketin habercisiydi: Aşırı iklim değişimi ve don olayı, Hitit coğrafyasında sistematik bir kıtlık dalgası başlatmıştı. Bu dalga, o dönem Kizzuwatna ve Isuwa gibi bölgesel güçlerle etkileşim içinde olan Güneydoğu Anadolu’da, özellikle bugünkü Kizzuwatna bölgesinde bulunan Kahramanmaraş’ın bulunduğu vadilerde büyük yıkımlar doğurdu.

Kronolojik olarak bakıldığında, M.Ö. 1650-1600 arasında başlayan kısa ama yıkıcı soğuk dönem, buzul çağı artığı bir mini iklimsel gerileme olarak tanımlanır. Söz konusu dönemde art arda gelen don olayları, önce karasal iklimin hakim olduğu İç ve Doğu Anadolu’da tarımı vurdu. Daha sonra dalga dalga diğer bölgelere ulaştı. Hitit arşivlerinde geçen "ekinlerin yeşermediği yıllar", “kırmızı topraklara düşen kara gölge” gibi ifadeler, bu dönemin yaşattığı kuraklık ve kıtlığın ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Kahramanmaraş’ın verimli ovalarında o yıllarda Hititlerin tarım kolonileri olduğu, arkeobotanik bulgulardan anlaşılmaktadır. Domuztepe, Sakçagözü ve Pazarcık çevresinde yapılan kazılarda, bu döneme ait tahıl stoklarının ani şekilde kesildiği, depo çukurlarının kullanım dışı kaldığı tespit edilmiştir. Bu, sadece üretimin değil; Sosyal düzenin de çöktüğüne işaret eder.

Maraş platosu, Hitit merkeziyle Mitanni ve Hurri etkisinin kesişim noktasında bir tampon bölgeydi. Burada başlayan kıtlık, kısa sürede göç dalgalarını tetikledi. Tarım yapamayan halk, ilk etapta hayvanlarını yemek zorunda kaldı. Gıda depolarının tükenmesiyle halk şehir merkezlerine sığındı. Ancak ne saray yetkilileri ne de yerel beyler bu baskıya dayanabilmişti.

Yazılı kaynaklarda geçen "kutsal sunuların kesildiği", “tapınakların sessiz kaldığı", "karşı dağın halkının dua etmeyi unuttuğu" ifadeleri, toplumun sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da çöktüğünü gösteriyor. Çünkü Hatti-Hitit inanç sistemine göre kıtlık, yalnızca bir doğa olayı değil; Kutsal düzenin bozulmasıydı.

Hititler, kıtlığın çözümünü iki eksende aradı: Dışarıdan tahıl temini ve ayinlerle sosyal huzurun yeniden tesisi. Ancak daha önemlisi, güney ticaret yollarını açmak için birçok ittifak görüşmeleri yaptılar.

Bu görüşmeler, Maraş hattında hem ticari hem diplomatik bir hareketliliği tetikleyerek şehrin daha önemli hale gelmesini sağlamıştı.

Telipinu Fermanı’nda yer alan ve özellikle kraliyet ailesine atfedilen “kıtlıkta halkımı terk etmedim” vurgusu, Maraş ve çevresindeki yerel valilerin (belki de yarı bağımsız beylerin) bu süreçte saraya bağlı kalmaya çalıştığını düşündürmektedir. Fakat kıtlık uzun yıllar tam anlamıyla sona ermemiştir; M.Ö. 1580’e kadar halk, üretimi ve nüfusu toparlamakta güçlük çekmiştir.

Bu buhran, Hitit devlet yapısında köklü reformlara sebep oldu. M.Ö. 1500’lere gelindiğinde merkeziyetçi yapının güçlendiği, tahıl depolama ve yeniden dağıtım sistemlerinin geliştirildiği görülmektedir. Kahramanmaraş’ın da bu reformlar kapsamında yeniden yapılandırıldığı ve Hititlerin güneydoğuya yönelik seferlerinde önemli bir lojistik merkez haline geldiği tahmin edilmektedir.

Tarih tekerrürden ibarettir ve ders almak gerekmektedir; Çünkü geçmişte yaşanan acılar, hatalar ve başarılar, bugünün yol haritasını belirler. Her felaket, her kriz ve her zafer, insanlığa bir uyarı ve rehberlik sunar. Kahramanmaraş’ın tarih boyunca karşılaştığı zorluklar; Kıtlıklar, savaşlar, doğal afetler bize, dayanışmanın, doğru yönetimin ve doğayla uyum içinde yaşamanın önemini hatırlatır. Eğer geçmişten gereken dersler alınmazsa, aynı acılar aynı topraklarda yeniden yaşanır. Bu yüzden tarihe saygı göstermek, onu iyi anlamak ve onun ışığında ilerlemek, gelecek nesillere bırakılacak en büyük mirastır.

Kahramanmaraş Birlik Platform Araştırmaları

Yararlanın Kaynaklar:

Bryce, Trevor. The Kingdom of the Hittites. Oxford University Press, 2005.

Singer, Itamar. The Calm Before the Storm: Selected Writings of Itamar Singer on the Late Bronze Age in Anatolia and the Levant. Society of Biblical Literature, 2011.

Houwink ten Cate, Philo. “The Records of the Early Hittite Kingdom.” Anatolica, Vol. 3 (1970).

Kühne, Hartmut. “Early Second Millennium BC Drought in Anatolia and Its Socio-Political Effects.” Climate and Ancient Societies, 2008.

Maraş Ovası Arkeobotanik Bulguları – T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Arkeolojik Kazı Raporları (Domuztepe 1997-2003)

Barjamovic, Gojko. Historical Geography of Anatolia in the Old Assyrian Colony Period, 2011.

 

Saygılarımla,

Alper ESKİKILIÇ

KMBP GRUP YÖNETİCİSİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar