MARAŞ’TA SON İKİ
YILDA BİNLERCE İNSAN DOLANDIRILDI!
Kahramanmaraş’ta son iki yılda batan veya kaçan
müteahhitlerin arkada bıraktığı mağdur yığınının rakamı binleri geçti. İnsanlar
bir ev sahibi olmak ümidiyle onlarca yıl gecesini gündüzüne katıp çalışıyor;
bütün birikimini bir müteahhide veriyor. Özellikle son yıllarda kaçan
müteahhitler incelendiğinde dolandırıcılık yöntemi daha çok peşinatların
toplanmasının hemen ardından ya da aynı dairenin 4-5 kişiye kadar satılmasıyla
gerçekleşiyor. Bugün müteahhitlik belgesi almak için asgari şu belgelere sahip
olmak gerekiyor: “500 metrekareden küçük olmak şartıyla yetkili makamlarca
onaylanmış mimari proje, İlgili idaresince onaylı imar çapı, tapu fotokopisi,
nüfus cüdanı aslı ve fotokopisi, ikametgah belgesi, Halk Bankası Bakanlık 118
kodlu hesabına 750 lira yatırıldığına dair dekont, Çevre Şehircilik ve İl
Müdürlüğü’nün döner sermaye işletmesinden alınacak fatura, geçici müteahhitlik
yetki belgesi numarası kullanımına ilişkin taahhütname.” Müteahhitlik belgesi
almanın çok kolay olduğu bir sistemde bugün Kahramanmaraş’ta 4 bin 500
civarında müteahhit var. Bu rakamın yaklaşık yarısını geçici müteahhitler
oluşturuyor. Türkiye ekonomisinin lokomotifini oluşturan inşaat sektöründe art
niyetli veya mesleki yeterlilik taşımayan kişilerin sektöre girmesi hem gerçek
müteahhitlerin işini baltalıyor hem de sektöre olan güveni sarsıyor.
TEMİNAT VE OTOMASYON
SİSTEMİ NEDEN DÜŞÜNÜLMÜYOR?
Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi olarak TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Hanifi Toptaş ile müteahhitlik
sitemindeki boşlukları irdeledik. İnşaat sektöründe yaşanan dolandırıcılık
vakalarına karşı alınması gereken ilk önlem daha ruhsatı vermeden önce
müteahhitten teminat talep edilmesi. İkinci önlem ise aynı dairenin birden
fazla kişiye satılmasını önüne geçme amaçlı müteahhit sicillerinin ve tapu
bilgilerinin yer aldığı, vatandaşların kolayca erişebileceği bir otomasyon
sistemi. Sistemdeki boşluklar nedeniyle vatandaşların ciddi mağduriyet
yaşadığını belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Toptaş, devletin
ihalelere getirdiği teminat sisteminin ruhsat aşamasında müteahhitler için de
getirilmesinin büyük oranda vatandaşların yararına olacağını belirterek; “Bugün
o binanın birim fiyatları üzerinden en azından ne kadara mal edileceği
çıkarılabiliyor. Bu çıkarılan fiyatlar üzerinde bir teminat oluşturulabilir. Bu
teminatlar devlet ihalelerinde nasıldır? Müteahhit arsa kendininse arsayı
teminat olarak gösterebilir. Yani bugün devlet ihalelerindeki sistem nasıl
uygulanıyorsa burada da aynı sistem uygulanabilir diye düşünüyorum. Uzman
kişilerin oturup sektöre de zarar vermeden bunu nasıl
gerçekleştirebileceklerini düşünmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye’de müteahhitlerin belirlenmesi onların en azından
sicillerinin tutulması noktasında problemler olduğunu belirten TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Hanifi Toptaş, art niyetli veya
mesleki yeterlilik taşımayan insanların hem sektördeki işini ciddiyetle yapan
müteahhitlere hem de ev sahibi olmak isteyen vatandaşlara zarar vermemesi için
alınması gereken ilk önlemin ihalelerde olduğu gibi teminat sisteminin
getirilmesi olduğunu söyledi.
Toptaş, “Şu anda mağduriyetlerin önüne geçmek için yapılacak
ilk şey teminat sistemi oluşturulabilir. En azından burada kısmen bir şeylerin
önüne geçebilirsiniz. Veya bir firmanın en azından ön sermayesi güçlü değilse
veya sermayesine göre işe girmesine sebebiyet verebilirsiniz. Tabi teminat sistemini
yaptığımızda da her şey çözülmeyecek. Ama burada vatandaşların artık
bilinçlenmesi gerekiyor. Bayındırlıktan bugün Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden
işte müteahhitlik belgesi alan kişi aslında Müteahhit değildir. Yani
dolayısıyla da vatandaşların herhangi bir daire alacakları zaman bu firmayı çok
iyi araştırmaları lazım. Önceki referans işlerine bakmaları lazım. Sonrasında
en azından işin bu işi ne kadar profesyonelce yapıyor bunlara bakmak lazım.
Araştırması lazım, sorması lazım. Bunun neticesinde sözleşmelerini yapmaları
lazım”
Sektördeki boşlukları gidermek adına alınacak önlemlere
ilişkin atılacak adımlarda sektöre zarar vermemek için ince eleyip sık
dokunulması gerektiğini ifade eden Başkan Hanifi Toptaş, şöyle konuştu: “
Burada devletin kamu ihalelerinde belirlediği oranlar var, bunlar üzerinden bir
şeyler çıkarılabilir. Buna göre bir teminat belirlenebilir. Bugün binanın zaten
çevre şehircilik tarafından hazırlanan birim fiyatları var bu birim fiyatları
üzerinden zaten ruhsat da çıkıyor. Bugün o binanın birim fiyatları üzerinden en
azından ne kadara mal edileceği çıkarılabiliyor. Bu çıkarılan fiyatlar üzerinde
bir teminat oluşturulabilir. Veya müteahhit arsa kendininse arsayı teminat
olarak gösterebilir. Yani bugün devlet ihalelerindeki sistem nasıl
uygulanıyorsa burada da aynı sistem uygulanabilir diye düşünüyorum. Uzman kişilerin
oturup sektöre de zarar vermeden bunu nasıl gerçekleştirebiliriz, diye
düşünmeleri gerekiyor. Bunun hesabını en azından istatistik verilerini de
alarak uzman kişiler tarafından rahatça oluşturabileceğimi düşünüyorum.”
Teminat talebinin bina ruhsatı verilmeden önce yapılması
gerektiğinin altını çizen Toptaş, şunları kaydetti: “Ruhsat onaylanmadan en son
onay verilirken; en azından böyle bir teminat mektubu dosyaya konulabilir. Bu
teminat mektubu konulduğu zaman da o arsada artık ondan sonraki satışlarda
kimin mağduriyeti varsa; insanların hakları o teminat üzerinden kısmen de olsa
korunabilir. Bu detaylı bir konu, bunu uzman kişiler oturur istatistik
verilerinde çıkartarak en azından burada nasıl bir şey yapılabilir? Bununla alakalı
bir çalışma yapılabilir. Fakat şu anda maalesef ülkemizde bununla alakalı
hiçbir çalışma yok.”
YENİ BİR BİRİM VE
OTOMASYON SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR!
İnsanların müteahhit sicillerine erişebileceği ya da satın
almayı düşündükleri gayrimenkullerin tapu bilgilerinin yer alacağı bir
otomasyon sistemine ihtiyaç olduğunu vurgulayan TMMOB İl Temsilcisi Hanifi
Toptaş, şu açıklamalarda bulundu: “Tapu öncesinde proje üzerindeki satışlarda
sicilin tutulması ile ilgili ayrı bir birim kurulabilir. Yani bunu da kim
yapabilir? Belediyelerin şu anda işi başından aşkın; ama ya bu belediyede ya da
çevre şehircilikte belki tapuda, böyle bir birim kurulabilir. Aslında bu çok
kapsamlı bir konu. Sicil tutma noktasında ayrı bir birim kurularak bu iş
gerçekleştirilebilir. Neticede bir ruhsatlandırma yapıyorsunuz orda ne kadar
bağımsız bölüm olacağı belli ne kadar dükkan, iş yeri, daire numara olarak
zaten orada belli oluyor. Bununla alakalı ayrı bir birim kurarsınız. Vatandaşlar
en azından sorgulama hakkı elde edebilir. En azından bunu sorgulayabilir. Bugün
herhangi bir sözleşme yapıyorsunuz, gayri menkulle alakalı fakat o gayrı
menkulün farklı birine de satılıp satılmadığıyla alakalı fikir
edinebileceğiniz, bunun sicilinin tutulduğu herhangi bir yer yok.”
Müteahhitlerin kaçmasıyla ortaya çıkan ve son zamanlarda
artan mağduriyetlerin önüne geçmenin uzmanların bu işe kafa yormasıyla çok
basit olduğunu vurgulayan Toptaş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Teknik bir
konu aslında, bu işin uzmanları oturduğu zaman bu işi çok rahatlıkla
çözebilirler. Yani biz bu işin içindeyiz, en azından bu işle alakalı olan
sektörde bununla alakalı devamlı çalışmalar yürüten gerek firmalar olsun, gerek
teknik elemanlar olsun veya bunlardan oluşturulmuş herhangi uzman heyet bu işi
çok kolay bir şekilde çözebilir. Fakat bununla alakalı herhangi bir çalışma
yapılmıyor. Belki dile getirilmediği içi yapılmıyor. En azından biz şimdi bunu
dile getirmeye çalışıyoruz. Yani bu istem oluşturulabilir. Zaten teknoloji
devrindeyiz. Bugün yapılamayacak bir şey yok. Çok güzel bir sistem
hazırlayabilirsiniz bununla alakalı. Yani teminat sistemi oluşturabilirsiniz,
bunların sicilinin en azından tutulmasını sağlayabilirsiniz. Bunların hepsini
yapabilirsiniz. Yapılamayacak işler değil. Bu sistem böyle devam ederse
önümüzde ki yıllarda da bu tarz mağduriyetleri maalesef görmeye devam edeceğiz.
Tabi sizle bugün bunla alakalı neler yapılabilir bunu konuşmaya çalıştık.
Bunların konuşulması gerekiyor. Bunların konuşulması gerekiyor ki bununla
alakalı bir sistem üretilmesi gerekiyor bu sistem üretilmediği sürece de
maalesef bu tarz mağduriyetler yaşanmaya devam edecek. Tabi biz şuan ki sistem
üzerinden konuşacak olursak en azından sistemi değiştiremeyeceğimiz için
vatandaşlarımızı bilgilendirme noktasında neler söyleyebiliriz? Vatandaşlarımız
tabi daire alırken dikkat etmesi lazım en azından bu müteahhidin sicilini
devlet tutmuyorsa bile kendileri araştırması lazım soruşturması lazım. Sadece
yeterli midir değildir. Ama en azından o firmanın güncel durumdaki halini
piyasadaki gerek emlakçılardan gerek teknik elemanlardan, gerek malzemecilerden
sicilini kendi yöntemleriyle vatandaşlarımızın öğrenmesi lazım. Bunun
neticesinde gidip onlarla bu alışverişlerini gerçekleştirmeleri lazım. Yoksa
bugün yapılan sözleşmeler çok fazla bir şey ifade etmiyor, Müteahhit kaçtığı
sürece bir şey ifade etmiyor. Müteahhit kaçtığı sürece bir şey ifade etmiyor
çünkü ortada bir müteahhit yoksa sözleşmenin hiçbir ifadesi yok. Dolayısıyla
dediğim gibi vatandaşlarımız daire alırken kendi imkânlarıyla en azından
firmayı çok iyi bir şekilde güncel durumlarını çok iyi araştırmaları lazım. Ve
bunun neticesinde alışverişlerini gerçekleştirmeleri lazım. Artık devletinde bu
konuda ciddi hamleler yapmaları lazım. Artık müteahhit firmaların sicillerini
çok iyi tutmaları lazım. Tabi biz teminat sistemi dedik. Ama bu da olabilir
farklı bir sistem de olabilir netice itibari ile devletin bu işi idare eden
kesimin en azından bu sektöre hükmeden bu sektördeki yönetmelikleri hazırlayan
kesimin bununla alakalı ciddi anlamda oturup detaylı bir analiz yapıp
vatandaşların bu şekilde mağdur edilmemesi açısından neler yapılabileceğini
düşünmesi lazım.”
YORUMLAR