Önceki gün TRT 1 ekranlarında Pelin Çift’in hazırlayıp
sunduğu ‘Gündem Ötesi’ programına konuk olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ayışığı’nın Milli mücadele ve ilk kurşunun
sıkıldığı il konusunda Kahramanmaraş’tan söz etmemesi şaşkınlık yarattı. Ayrıca
Prof. Dr. Ayışığı’nın Bayrak olayını gerçekleştirenin Sütçü İmam olduğunu
kulaktan duyma bir tabir ile anlatması kentteki sabrı taşırdı.
Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi konunun uzmanı Prof. Dr.
Ahmet Eycil’le Milli mücadelede Maraş savunması ve İlk kurşun olayının
detaylarını konuştu. Programa katılan akademisyenin söylediklerinden söyleyenin
sorumlu olduğunu belirten Eycil, örgütlü olarak, teşkilatlı olarak ilk kurşun
Maraş’ta sıkıldığını, diğer illerdeki sıkılan kurşunların ise fevri birer
hareket olduğunu belirtti.
Maraş savunmasındaki başarının Kuva-i Milliyecilerin
teşkilatlanmasının bir ürünü olduğuna da dikkat çeken Eycil; “Eğer Kuva-i
Milliye Maraş’taki milli mücadelede başarısız olsaydı, ülkedeki milli
mücadelenin devam etme imkanı olmazdı. Çeşitli televizyonlarda, medya
kuruluşlarında konunun uzmanı olmayan kişiler konuşma yapıyor. Anlattıklarının
birçoğu da yanlış bilgi.” Dedi.
Maraş’ın milli mücadelesinde Rusya’dan getirilen
mermilerin de büyük rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Eycil; “Maraş
mücadelesinde Sivas’ta bulunan Heyeti Temsiliye Rusya’dan getirilen bin sandık
mermiyi Elbistan üzerinden Maraş’a gelmesini sağladı. Biz Maraş mücadelesinde
bir tane Fransız, Amerikan, İngiliz mermesi kullanmadık, Rus mermisi kullandık.
Rusya içerisinde bulunduğu durumdan kurtarmak için bize yardım etmek zorunda
kaldı.” Diye konuştu.
Eycil konunun üzerine giden Kahramanmaraş’ta Bugün
gazetesine de teşekkür ederek gazetenin hakikatleri ortaya çıkarmasının güzel
bir yaklaşım olduğunu belirtti.
MARAŞ BAŞARISIZ
OLSAYDI MİLLİ MÜCADELENİN DEVAMI GELMEZDİ
Gazeteci Pelin Çift’in hazırlayıp sunduğu ‘Gündem Ötesi’
programına konuk olarak katılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Metin Ayışığı’nın milli mücadele ve ilk kurşunu sıkan il konusunda
Kahramanmaraş’ı es geçmesi tepkilere yol açtı. Konuya KSÜ Öğreti Üyesi Prof.
Dr. Ahmet Eycil açıklık getirdi.
TRT 1 ekranlarında her Çarşamba bir birinden önemli konu
ve konuklarıyla ülkenin tarihine ışık tutan Pelin Çift’in hazırlayıp sunduğu
Gündem Ötesi programında önceki gün skandal bir yayına imza atıldı. Programa
konuk olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ayışığı,
Milli Mücadeleden söz ederken Bayrak olayını Sütçü İmam’ın yaptığını söylemesi ilk
kurşunu sıkan il olarak ta Maraş’ın isminin telaffuz edilmemesi bardağı
taşırdı.
İLK KURŞUN
MARAŞ’TA ATILDI
KSÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Eycil ilk kurşunu sıkan
il ve Maraş’ın milli mücadeledeki yeriyle ilgili net konuştu. Eycil; “Milli
mücadelede teşkilatlı olarak, bilinçli olarak, örgütlü olarak ilk kurşunun
atıldığı yer Kahramanmaraş’tır. Başka yerlerdeki hareketler fevri
hareketlerdir.” Dedi.
15 Eylül 1919 tarihinde Paris’te yapılan anlaşmaya göre
İngilizler Suriye ve Klikya bölgesini Fransızlara teslim ettiğini hatırlatan
KSÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Eycil bu tarihten sonra Antep ve Maraş’ın
Fransızların hakimiyet alanına girdiğini anımsattı.
Maraş’taki milli mücadelenin yanlış anlatıldığına da
atıfta bulunan Eycil şöyle konuştu; “Bu zamana kadar bize ‘Maraş kendini
kurtaran şehir’ olarak anlatıldı. Maraş’ın kurtuluşunda tabiki Maraş halkının
büyük fedakârlıkları, çabaları var fakat düzensiz bir ordunun düzenli bir
orduya karşı galip gelmesi oldukça zordur.
MARAŞ’TAN 3 KİŞİ
KONGREYE KATILDI
5 Kasım 1919 tarihinde Sivas kongresi yapıldı. Sivas
kongresine Maraş’tan Mülazım Necati Kanderi, İsa Kan ve Refik Kuba iştirak
etti. Kongreye katılan bu üç kişi
kongrenin kararlarını ve talimatlarını alarak tekrar Maraş’a geldi. Müdefa-i
Hukuk cemiyeti üyeleri cemiyet nizamnamesini Maraş’a getirerek nizamnameye göre
teşkilatlandılar. O döneme iyi bakmak lazım ve heyeti temsiliye Sivas’tı.
Sivas’taki Kuva-i Milliye’nin başkanı Mustafa Kemal’dir. Mustafa Kemal ayrıca
Kılıç Ali Paşa ve Yörük Selim’i de Maraş’a teşkilat kurmakla görevlendirmişti.
Kuva-i Milliyeciler genellikle önce teşkilat sonra neşriyat yani duyuru
şeklinde hareket ederler. Dolayısıyla burada teşkilatsız bir yere
varılamayacağını iyi biliyorlar.
KUVA-İ MİLLİYENİN
BAŞARISIDIR
Maraş’ta heyeti temsiliye adına Maraşlılardan oluşan
Kuva-i Milliye’yi teşkilatını kurdular. Bu teşkilat kademe kademe şehrin
düşmana karşı nasıl savunulacağını anlattı. Savaşı din adamı, bilim adamı
götürmez bunlar sosyal olarak yardım ederler. Savaşı emir komuta zinciriyle
askerler yapar. Öncelikle merkez Ulucami’nin hemen yanında Kuva-i Milliye’yi
kurduktan sonra şehri 10 bölgeye ayırdılar ve her bölgenin başına bir kumandan
koydular. Bu zamana kadar ezan-bayrak diyerek anlattıkları tamamen bilimle alakası
olmayan çabalardır. Neden bir savaşı örgütleyen insanlardan rahatsız olunur,
neden ifade edilir anlamakta güçlük çekiyorum.
10 BÖLGENİN
DİYALOĞU BAŞARIYI GETİRDİ
Maraş milli mücadelesini başarılı kılan 10 bölgenin
arasında Heyeti Temsiliye’nin almış olduğu prensip kararlarıdır. Örneğin
izinsiz evine kimse yabancı almayacak, izinsiz silah kullanılmayacak, kimde ne
cephane varsa hepsi 10 bölgedeki birimlere teslim edilecek. Bu şubelerde
merkezden almış olduğu talimat çerçevesinde silah ve mühimmatı kullanacak.
Maraş’taki mücadele başı boş mücadele değildir, başı bozuk tiplerin bir yaptığı
bir başarı değildir.
KURTULUŞU KUVA-İ
MİLLİYE TEŞVİK ETTİ
Sütçü İmam’da bir Kuva-i Milliye üyesidir. Ulucami’de
gerçekleşen bayrak olayının gerçekleşmesinin en temel sebebi yine Kuva-i
Milliyecilerin teşvikidir. Bir imam, bir müezzinin çıkıp da kendi başına böyle
bir şey yapma ihtimali milyarda bir bile değil. Yine o Kuva-i Milliye üyeleri
tarafından teşvik edilmesiyle yapılıyor. Sonuçta Kuva-i Milliye teşkilatı Maraş
savunmasını baştan sona takip ediyor ve başarılı oluyor. Hatta Atatürk’ün
Maraş’taki milli mücadeleyi takip etmesi sonucunda başarılı olması Fransızları
Ankara anlaşmasıyla masaya oturmaya mecbur ediyor.
MARAŞ BÜYÜK BİR
MORAL OLDU
Eğer Kuva-i Milliye Maraş’taki milli mücadelede başarısız
olsaydı, ülkedeki milli mücadelenin devam etme imkanı olmazdı. Çeşitli
televizyonlarda, medya kuruluşlarında konunun uzmanı olmayan kişiler konuşma
yapıyor. Anlattıklarının birçoğu da yanlış bilgi. Maraş’ı iki devlet işgal etti, dünya düzenini
sağlayan önce İngilizler ardından Fransızlar işgal etti. Maraş’taki mücadele
eden Fransızlarla birlikte Ermeni askerlerin masrafı 200 bin Frank’tı. Merkez
Paris bunu ödemeyeceğini söylemişti.
BİZ RUS MERMİLERİ
KULLANDIK
Maraş’taki bu darbe olayı Fransızların gözünün kirişini
kırıyorlar ve arkada gizli bir gücün olduğunu düşünüyor. Bu arada Maraş
mücadelesinde Sivas’ta bulunan Heyeti Temsiliye Rusya’dan getirilen bin sandık
mermiyi Elbistan üzerinden Maraş’a gelmesini sağladı. Biz Maraş mücadelesinde
bir tane Fransız, Amerikan, İngiliz mermesi kullanmadık, Rus mermisi kullandık.
Rusya içerisinde bulunduğu durumdan kurtarmak için bize yardım etmek zorunda
kaldı.
Rusya, Anadolu’nun işgali sonrasında batılı devletlerin
kendi ülkelerine terör pompalamalarını göz önüne alarak Anadolu’nun
kurtulmasına destek verdi. Hatta milli mücadelede baştan sona bizim başarılı
olmamız için destekleyen tek ülke Rusya’dır.
PAYİTAHT MİLLİ
MÜCADEYE VERDİĞİ DESTEK VERDİ
İstanbul işgal edildiği için payitaht, işgal edilen bir
başkentte Osmanlı’nın kurtulması ümidini zayıf gördü. Bundan dolayı 20’ye yakın
seçkin subayların içerisinde olduğu ve devletin en iyi gemisiyle Mustafa
Kemal’ı Samsun’a gönderdi. Mustafa Kemal Osmanlı okullarında yetişmiş bir
Osmanlı Paşasıdır. Mustafa Kemal’ın her hücresi vatandır.
Mustafa Kemal Anadolu’da kademe kademe Erzurum’a, oradan
tekrar Sivas’a, 27 Aralık’ta tekrar Ankara’ya dönerek bir yol çizdi. Mustafa
Kemal bu milletin paşasıdır ve tek başına değildir. Mustafa Kemal bu milletle
oturup kalkan, bu milletle ağlayıp gülen bir insandır. Milli mücadeleyi
başarılı kılan yine payitahttır. Ama ne yazıkki her dönemde gerçeklere muhalif
olan yazarlar vardır. Bunları üç beş cümle ile ifade etmek doğru olmaz diye
düşünüyorum.”
Ben programı ayrıntılı bir şekilde dinlemedim ama bir
akademisyenin söylediklerinden kendisi sorumludur. Tabiki kürsü özgürlüğü var
ve kendi alanında bildiklerini ifade ederler. Bundan dolayı onları sorumlu
tutmak doğru olmaz. Oradaki hocamızın Maraş’ın milli mücadele konusunu
ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu bilmiyorum. Ama gerçekler ortadadır. Sizlerin
bu konunun üzerine gitmeniz de bir hakikatin ortaya çıkmasına vesile olmasıdır. (ZEKİ DEMİR)
YORUMLAR