HASTA İYİLEŞMEDEN
ÇIKIŞ İŞLEMİ YAPILDI
İddiaya göre; 6 Temmuz 2017 Perşembe günü malum özel
hastanede üçüncü bebeğini dünyaya getiren A. K.’dan kan tahlili alan hastane
çalışanları, tahlil sonuçlarını beklemeden hastanın çıkış işlemini yaptı. Çıkış
yapacak kadar kendini iyi hissetmediğini ifade eden A. K., hastanede kalmayı
talep etti. Hastanın durumuna bakmak için tahlil sonuçları beklendi. Uzun bir
aradan sonra tahlil sonuçlarında hastanın kan değerlerinin düşük olduğu
öğrenildi. Hastayla ilgilenen ebe, hastanın doktorunu arayarak; hastaya acil
kan takılması gerektiğini söyledi. Doktorla görüşen ebe, aileye 150 lira
ödemeleri halinde kan takılabileceğini bildirdi. Yenidoğan bebeğin babası H.K.
ise doktor kontrolünün ardından kan takılmasını istedi. Fakat “Hastanın 21.00
sıralarında çıkışı yapıldı. Bir günde iki defa giriş yapılıp fiş kesilemez”
yanıtını aldı. H.K. da doktor kontrolü olmadan hastaya herhangi bir işlem
yapılmamasını istedi.
HASTAYA “BUGÜN GİT
YARIN GEL!” DEDİLER
H.K., ertesi gün eşini doğum yaptıran doktorla görüştü.
Doktor, H.K.’ya; A. K.’nın kan değerlerinin düşük olduğunu, acil kan takılması
gerektiğini bunun için de 150 lira para yatırması gerektiğini söyledi. Doğum
doktoru aynı zamanda Dâhiliye bölümünden de ücretsiz kan takılabileceğini belirtti.
Dahiliye bölümüne giriş yaptıran H. K., şöyle konuştu: “Dahiliye doktoru,
eşimin doğum doktorunu arayarak bilgi aldı ve kan tahlillerini kontrol etti. Sonra
da bana hastanın kan değerlerinin düşük olduğunu acil kan takılması gerektiğini
söyledi. O gün için boş yer olmadığını eşimi bir sonraki gün getirmemi istedi.
Benden telefon numaramı aldı. Ben de eşimi götürmek için yanına vardığımda
eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını gördüm tekrar Dâhiliye Doktorunun yanına
gittim. Eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını anlattım. Bana boş yatak
bulmam halinde kan verebileceği yönünde sert çıkıştı.”
Kahramanmaraş’ta daha
fazla ilgi görmek için özel bir hastanede normal doğum yapan A. K., maalesef
beklediği ilgiyi göremedi.
Geçtiğimiz Temmuz ayında üçüncü çocuğunu dünyaya getiren A.
K.’nın doğumu kâbusa döndü. Doğum yaptıktan sonra düzenli takip yapmadan
hastanın çıkış işlemini yapan özel hastane, hasta haklarını hiçe sayarak ticari
bir kuruluş gibi davrandı. Eşinin doğum yaptığı hastane hakkında şikâyetçi olan
H. K. başından geçen olayları şöyle anlattı: “Eşim, 6 Temmuz 2017 Perşembe günü
saat 17.00 civarında malum hastanede doğum yaptı. Fakat eşim kendine gelmeden
hastaneden çıkış işlemimiz yapıldı. Doğumdan sonra eşimi, dinlenmesi için bir
odaya aldılar. Doktor, eşimin yanındaki kadın refakatçıya anne ve çocuğun saat
21.00’da çıkabileceklerini söylemiş. Saat 20.40 gibi eşimden kan tahlili
aldılar. Daha tahlil sonucunu beklemeden doktorun sözüne istinaden eşimin ve
çocuğumun çıkış işlemi yapılmış. Yaklaşık 90 dakika kan tahlil sonuçlarını
bekledik ama sonuç bir türlü çıkmadı. Saat 22.10 gibi hemşirelere aldıkları kan
tahlilinin sonuçlarını sordum. Bana laboratuvarda beklemede olduğunu söyledi.
Ben bu kadar uzun sürmemesi gerektiğini ifade ettiğimde aramaya başladılar.
Bizden alınan kan tahlili tüplerinin laboratuvara hiç gitmediğini danışma ve
evrak kayıt bölümünde bilgisayarın yanında unutulduğunu öğrendik. Tahlil
tüplerini bulan hemşire tüpleri laboratuvara götürdü. Yaklaşık yarım saat sonra
sonuçlar geldi. Hemşire kan değerlerinin düşük olduğunu söyledi.”
Eşiyle ilgilenen ebenin, doğuma giriş tahlilleri ile doğum
sonrası tahlil sonuçlarını karşılaştırdığını kaydeden H. K., Ebe Huriye Hanım;
hastanın 5.7 kan değeriyle doğuma girdiğini ve 5.9 ile doğumdan çıktığını
söyledi. Bu kadar düşük kan değeri bulunan bir hastanın ayakta durmasının mucize
olduğunu söyledi. Ben de sonuçlara baktım ve kan değerleri düşük olan bir
kadının hiç kan kaybetmeden aksine değerleri yüksek olarak doğumdan çıkmasının
mümkün olup olmayacağını sordum. Ebe, eşimin doğum doktorunu aradı ve acil kan
takılması gerektiğini söyledi. Ebe telefonu kapattıktan sonra doktorun 150 lira
ödememiz halinde kan takılabileceğini söyledi. Ben kan tahlil sonuçları
arasındaki dengesizlikleri fark edince doktor muayenesinin ardından kan
takılmasını istedim. Hemşire, Ebe’ye hastanın 21.00 sıralarında çıkışının
yapıldığını bir günde iki defa giriş yapılıp fiş kesilemeyeceğini söyledi. Ebe
de 150 lira yatırmam halinde kan takviyesi yapabileceği yönünde ısrar etti. Ben
de ertesi gün 7 Temmuz 2017 Cuma günü doktoru ile görüşeceğimi söyledim. Acil
bir durum olmadığı sürece de hastama müdahale etmemeleri yönünde uyardım”
şeklinde konuştu.
HASTA GİRİŞİ VAR BOŞ
ODA YOK
7 Temmuz 2017 Cuma günü saat 09.00 sıralarında bir başka Ebe
ile görüştüğünü ifade eden H. K., şöyle devam etti: “Bana, eşime acil kan
takılması gerektiğini ve 150 lira yatırmamı istedi. Ben de eşimle kan gurubu
aynı olan yakınlarımın olduğunu ve onlardan almalarını istedim. Bana,
başkasından kan alamayacaklarını söyledi. Ben eşimin devlet hastanesine sevk
edilmesini talep ettim. Beni doktora yönlendirdi. Ben de eşimin doğum doktoru
ile görüştüm. Bana, 150 lira para yatırmam halinde eşime kan
takılabileceklerini söyledi. Aynı zamanda Dâhiliye bölümüne giriş yaptırmamı
Dâhiliye doktorunun ücretsiz kan takabileceğini söyledi. Ben de Dâhiliye
bölümüne giriş yaptırdım. Dâhiliye Doktoru, eşimin doğum doktorunu arayarak hasta
hakkında bilgi aldı ve kan tahlillerini kontrol etti. Sonra bana hastanın kan
değerlerinin düşük olduğunu acil kan takılması gerektiğini söyledi. Ben de
‘takın o zaman’ dedim. O gün için boş yer olmadığını eşimi bir sonraki gün
getirmemi istedi. Benden telefon numaramı aldı. Ben de eşimi götürmek için
yanına vardığımda eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını gördüm tekrar
Dâhiliye Doktorunun yanına gittim. Eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını
anlattım. Bana boş yatak bulmam halinde kan verebileceği yönünde sert çıkıştı”
şeklinde konuştu.
HASTAYI DEVLET
HASTANESİNE SEVK ETMEDİLER
Doktorla görüşmesinden 5 saat geçtikten sonra eşine yine kan
takılmadığını gören H. K., yeniden Dahiliye doktoruyla görüştüğünü belirterek
şunları söyledi: “Hastama hala kan takılmadığını acil bir hastanın 4-5 saat
beklemeyeceğini söyledim. Doktor bana Kızılay’dan kanın gelip bağlanabilmesi
için 4 saat gibi bir süre geçtiğini, acil kanamalı bir hastanın da o kadar
beklemesi gerektiğini söyledi. Ben de acil bir hastanın bu kadar
bekletilemeyeceğini, eşimin devlet hastanesine sevk edilmesini istedim. Doktor,
hastayı sevk edemeyeceklerini; ancak imzamı atıp hastamı alıp götürebileceğimi söyledi.
Eşimi akşam geç saatlere kadar ancak çıkarabildim. Ben özel bir hastanede bu
kadar ilgisizlik görmedim. Devlet hastanesinde bile gerek hemşire ve ebeler
gerekse doktorlar daha fazla ilgi gösteriyorlar. Ben bu hastanenin insan
sağlığını ikinci plana atarak şirket gibi muamele ettiğini gördüm. Eğer biz
hastamızın durumunu takip etmesek takip edecek kimse yok.”
Doğum yaptığı hastanede ilgisizlikle karşılaştığını kaydeden
A. K. ise hastanenin yetkililerce daha sık denetlenmesi gerektiğini belirtti. (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR